Şu iyiniyetli (inatla öyle olduklarını düşünmeye çalıştığım) bizim garip insanlarımız, ah! nedir sizden çektiğimiz.
Kızsan, kızılmaz, anlatmaya çalışsan anlamaz, bu yaptıklarınız davaya zarar veriyor desen, burnundan kıl aldırmaz... Birde aktifmi aktif olduklarını düşünürler ya....
Zararlısınız, zarar veriyorsunuz... Ve söylenmesine, gösterilmesine, önünüze sunulmasına rağmen inatla zararlı olmaya devam ediyorsunuz....
İyiniyetle ortaya çıktığınıza emin olmasak.... Yazık, çok yazık oluyor emeklerinize ve en önemlisi milletimin emeklerine de yazık oluyor.
Herşeyi birbirine karıştırmakta, her bir şeyi alt üst etmekte maşaallah elinizden gelen derecede çalışmaktasınız.
Yaptıklarınızın söylediklerinizin nereye ulaştığını ne gibi zararları olduğunu fark etmemek içinse gözlerinizi sımsıkı kapatmışsınız.
***
Çerkes devletleri Çerkes soykırımının Rusya Federasyonu tarafından kabulü üzerine onlarca yıldır mücadele etmeye devam ediyorlar. Bazı dönemlerde parlamentolarının (seçilen milletvekillerinin vs.) yapısı gereği bu konuyu aktif olarak takip edemiyorken bazı dönemlerde de en ön plana çıkartıyorlar.
Çerkes sivil toplum kuruluşları da hiç farklı değiller.
Bu konu her zaman Çerkes sorununu kendine sorun edinmişlerce dile getirilmeye çalışılıyor.
***
Çerkes soykırımında, Çarlık Rusyasının mirascısı konumundaki Rusya Federasyonu'nun konunun muhatabı olarak temel anlamda ele alacağı iki büyük kitle var.
Birincisi, yurdunda kalmayı bir şekilde becerebilmiş, günümüzde de varlığını devletçikler şeklinde sürdüren vatanımızdaki Çerkesler.
İkincisi ise Çerkeslerin sürgüne uğramış, vatanları dışında yaşamaya zorunlu kalmış dünyanın pek çok ülkesinden daha fazla nüfusa, mal varlığına (ve kullanabilirse) politik bir potansiyele sahip diasporası.
***
Diasporada ne yazık ki sizler de varsınız, Kafkasya Forumu, Birkaf, Kaffed ve benzeri (inatla) iyiniyetlerinden şüphe duymamaya çalıştığım enteresan yapılar söylemler....
Yazık, yazık... Kendi emeklerini, sadece kendi geleceklerini ziyan etseler, ne ise....
Hatta hiç bir şey yapmasalar, sussalar, kıpırdamasalar bile daha iyi...
Çünkü Çerkes sorunu, Çerkes soykırımı ile alakalı vatanımızda yaşayanların tüm çabalarını ortadan kaldırmak, bütün uğraşıları adeta yok etmek için biraraya gelip emek sarf ediyorlar gibi.
Yazık, yazık....
***
Çıkış noktaları; Çerkesler Kafkasyalı herkestir.
Yazık, yazık. Kendilerine de çok yazık. Bu söylemi bedavaya geliştirdiklerini gördükçe de.... Sadece boş bir iyiniyetin nelere sebep olduğunu gördükçe de üzülüyorum. Bu davayı sekteye uğratmak isteyenler tonla emek ve para harcasalar diasporayı (temsil iddiasındakileri) bu hale getiremezlerdi. Ne yazık ki kendiliklerinden (öyle olduğuna içtenlikle inanmaya devam ediyorum ama) böyleler.
Çerkesler herkes ya.....
İkinci Dünya savaşındaki Çeçen, Balkar, Karaçay vs.sürgünleri konuyla alakalıymış gibi, Forumcusundan Birkafcısına Kaffedcisine herkesin dilinde. Hatta bazılarınca Tatar sürgünü bile konuya dahil. Kafkas soykırımı, sürgünü diyorlar, diyemediklerinde Kafkasyalılar vs. gibi şeyleri yazdıklarına sıkıştırmaktan bile, adeta zevk alıyorlar.
***
Herkesi Çerkes sayan (ve bunu da iyiniyetle yaptıklarına sonuna kadar inanmak istediğim), insanların Kafkasya Forumundan, Birkafına Kaffedine varana kadar ne yaptığının, söylediğinin nelere yol açtığını farketmeyen (bunun da öyle olduğunu varsaymak istediğim) eylemlerinin söylemlerinin neticelerinden birisi.....
Buyrun; Çerkes Cumhuriyetlerinde konu ile alakalı çalışan herkesi hayretlere düşürmüş Dumanın açıklaması:
«Rusya İmparatorluğunun Adıge (Çerkes) etnisitesine karşı soykırımı gerçekleştirdiği yönündeki bakış açınız neticesinde soykırımın kabulü yönündeki müracaatınız incelenmiştir ve aşağıdakiler bilginizedir.
Rusya Bilimler Akademisi Rusya Tarihi Enstitüsü’nün verilerine göre Sovyetler döneminde etnik kökenli baskıya 16 etnos uğramıştır ve bunların yanısıra 45 etnos ise kısmi olarak maruz bırakılmıştır. Adıgeler (Çerkesler) bu listede yer almamaktadırlar.» (*)
Bu açıklamayı yapanlar, Sovyetler dönemindeki olaylar ile Çerkes soykırımının ne derecede ilişkili olup olmadığını bilmiyorlar mı? Elbette biliyorlar. Onlara böylesi bir açıklama yapma, böylesi bir açıklama için "sizin diasporanızda böyle şeyler söylemiyor mu?" diyebilecekleri argümanları sunanların varlığı beni rahatsız ediyor.
Çerkes organizasyonları ve vatanda yaşayan Çerkes halkı bu açıklamadan ne anladı dersiniz......
***
Bizim iyiniyetli (inşaallah öyledirler) diasporik yapılarımız, Çerkes herkestir, Çerkes soykırımıda tüm zamanlarda Kafkasya ve yakın coğrafyasında olan tüm mağduriyetlerin hepsidir diyerek ortaya çıkıyorlar.
Bazıları, resmen, evrakla TBMM vesaireye müracaat ediyorlar.
Ve bu müracaatlarını Çerkes halkının vatanındaki kesimine iletmiyorlar bile. Onların anlayacağı dillerde kaleme almıyorlar (bu da inşaallah dil bilmemelerinden kaynaklanıyordur, bu yaptıklarında kötü niyet aramıyorum.).
Ve başkaları da diyor ki 21 Mayısın acısı yüreklerimizde...
Ve bazıları yine diyorlarki... Her yıl bu metinle hak aramaya devam edeceğiz.
Ve yine başka bazıları diyorlar ki, Çerkesya Yurtseverleri birlik çağrılarımızı duymuyorlar.
Ve diyorlar ki, biz bildiğimiz yolda devam edeceğiz.
Ve, iyiniyetle (inşaallah öyledir), ayrı ayrı verdikleri zararları hiç birisi görmek istemiyor.
Bu saçma, dayanaksız, böylesi
kör bir inatla, bir satırı hatta virgülü bile değiştirilemeyecek Çerkeslikle tüm bir coğrafyayı, Kafkasya'yı, buradaki halkları
özdeşleştirme çabası içerisinde kaleme alınmış metinler altında
eylem birlikleri gerçekleştirmemizi bekliyorlar.
***
Bizler ise;
Birilerinin TBMM’ ne sundukları saçmalığı telafi etmek zorundayız.
Birilerinin üç beş öneri diye RF konsolosluğuna 21 Mayıs öncesi sundukları önerimsi şeylerin 21 Mayısla alakalı olmadığını yine o makamlara iletmek zorundayız.
Birilerinin 21 Mayıs ile tüm Kafkasya'yı özdeşleştirmeye çalıştığı konsolosluk önünde enteresan basın açıklamalarını kaydeden yetkililere; "bizimler iyiniyetliler ama (Çerkesler ile alakalı) bilgi anlamında tamtakırlar, dediklerinin nereye vardığını bilmiyorlar" diye de açıklama yapmalı mıyız bilemiyorum.
Liste uzuyor gidiyor....Ve bize diyorlar ki; siz bizim birliğimizi bozuyorsunuz. Buna sadece Allah, Allah denir.
***
Dumanın yaptığı bu açıklama, Çerkes sorununda son nokta değil. Yarın, bir gün yeniden aynı konu görüşülecek. Bu konunun görüşülmesi için çabalar verilecek, müracaatlar yenilenecek.
Milletimin geleceği için kaygı duyan herkese sesleniyorum;
Yarın önümüze "Çerkes soykırımı tüm zamanları ve tüm Kafkasyalı halkları kapsarmış bakın sizin diasporanız eline kalemi alıp şunları, şunları sundular... daha ne istiyorsunuz, biz zaten Çeçenleri, Balkarları Karaçayları rehabilite ettik bakın onlar vatanlarına döndüler, siz zaten onlar gibi sürülmemiştiniz ki vs. vs." gibi argümanların sunulmasına aracı olmayın.
Sokaklarda yürümeniz, ellerinizde
bayraklarla canı gönülden, içiniz geçmişin acıları ile
dolu ama barış ve demokratik haklarınızdan başka bir şey ağzınızdan
dökülmeden yaptığınız her eylem, attığınız her adım kutsaldır.
Ama bu kutsiyeti (sadece) işte o yarım sayfalık metinler ya temsil
ediyor, yada tamamen ortadan kaldırıyorlar.
___________________
(*) Ek:
RUSYA FEDERASYONU FEDERAL MECLİSİ
DEVLET DUMASI
ETNİK İŞLER KOMİTESİ
103265, Moskova, Georgiyevskiy per., d. 2
Tel. 692 53 45
Tel./faks 692 44 29
17.01.2006 г.
№ 3.18-30/10
Adıgey Cumhuriyeti Toplumsal Hareketi
‘Çerkes Kongresi’ Başkanı M.P. BERZEG’e
Adıgey Cumhuriyeti, g. Maykop,
ul. Kommunarov, 13а.
Sayın Pşımafoğlu Murat!
Devlet Duması Etnik İşler Komitesince, Rusya Federasyonu Meclisi Devlet Duması Başkanı B.V. Grızlov’a yapmış olduğunuz Rusya İmparatorluğunun Adıge (Çerkes) etnisitesine karşı soykırımı gerçekleştirdiği yönündeki bakış açınız neticesinde Soykırımın kabulü yönündeki müracaatınız incelenmiştir ve aşağıdakiler bilginizedir.
Rusya Bilimler Akademisi Rusya Tarihi Enstitüsü’nün verilerine göre Sovyetler döneminde etnik kökenli baskıya 16 etnos uğramıştır ve bunların yanısıra 45 etnos ise kısmi olarak maruz bırakılmıştır. Adıgeler (Çerkesler) bu listede yer almamaktadırlar.
1950’li yılların ikinci yarısında bu kültlerin likvidasyonunun sonuçlarının telafisi ve bu uluslarla olan ilişkide tarihi adaletin yeniden tesisi için SSCB kanun ve kararnameler çıkartmaya başlamıştır. 1991 yılında Rusya Sovyet Sosyalist Federal Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti tarafından "Baskıya maruz kalmış Ulusların Rehabilitasyonu Hakkında" isimli kanun çıkartılmıştır. Bu yıllarda devlet tarafından oluşturulan hukuki temeller çerçevesinde baskıdan etkilenenlerin mağduriyetlerinin kalkması için devletin pratik uygulamaları vardır.
Bizim bakış açımıza göre, günümüzde Rusya federasyonu halkları birliğinin temini husunda etnik yapılar arası kollektif hukukun yeni formlarına ihtiyaç duyulması ve herkes için ortak bir nokta bulmak zorunluluğu çağdaş bir realitedir. Bu olmadan, vatanımızın devlet varlığının devamı ve etnik yapılar arasında barış ve sivil anlaşının güçlendirilmesi mümkün değildir.
Saygılarımla,
Komite Başkanına vekaleten
M.A. AYUPOV
_____________________
ФЕДЕРАЛЬНОЕ СОБРАНИЕ РОССИЙСКОЙ ФЕДЕРАЦИИ
ГОСУДАРСТВЕННАЯ ДУМА
КОМИТЕТ ПО ДЕЛАМ НАЦИОНАЛЬНОСТЕЙ
103265, Москва, Георгиевский пер., д. 2
Тел. 692 53 45
Тел./факс 692 44 29
17.01.2006 г.
№ 3.18-30/10
Председателю Адыгейского Республиканского общественного
Движения "Черкесский конгресс" М.П. БЕРЗЕГОВУ
Республика Адыгея, г. Майкоп, ул. Коммунаров, 13а.
Уважаемый Мурат Пшимафович!
Комитет Государственной
Думы по делам национальностей
По данным Института российской истории РАН репрессиям по национальному признаку в советский период подверглись 16 этносов, еще 45 этносов были затронуты репрессиями частично. Адыгейцы (черкесы) в этом списке не фигурируют.
В ходе ликвидации последствий культа личности со второй половины 1950-х годов в СССР стали приниматься законы и постановления, восстанавливающие историческую справедливость в отношении этих народов. В 1991 г. Верховным Советом РСФСР был принят закон "О реабилитации репрессированных народов". На основе созданной в эти годы правовой базы государством были осуществлены практические меры по реабилитации пострадавших.
По нашему мнению, современные реалии требуют новых форм работы по соблюдению коллективных прав народов, и представляется, что сегодня всем нам необходимо искать то общее, что объединяет народы Российской Федерации. Без этого совершенствование отечественной государственности, укрепление межнационального мира и гражданского согласия в стране невозможно.
С уважением,
Заместитель Председателя Комитета
М.А.АЮПОВSn. Zekai Çalık..
Vakti girmemiş namazı kılmak farz değildir...
Vakti girmiş namaz içinse abdest almadan kıbleye dönüp el bağlamakta olmaz...
Yok olur iddiasındaysanız siz bilirsiniz...
sayın açumij hilmi.yazık yazık diye eleştirdiğiniz kişiler kafkasyada sadece oturum hakkı alma ihtimalinimi ortadan kaldırdılar acaba? sizin çabalarınız insanlarımıza sadece oturum izni hakkını almaya çalışmaktanmı ibaretti.rus dumasına yazılan yazıya ve verilen cevaba bakılırsa, türkiyedeki çerkes severlerin meclisten hak aramalarından pek bir farkı yok gibi.sizler orada bize rusyaya bağlı oturum izni almaya çalışıyorsunuz, buradakiler de bizi buraya daha fazla bağlayacak haklar arama telaşındalar.insanlarımızın önüne koyduğunuz çerkesya idealine hiç uymuyor ne yazıkki şimdi söyledikleriniz.anladığım kadarı ile sizin hayalinizde biraz daha kalabalık çerkesya özerk cumhuriyeti var. örnek gösterdiğiniz yazı ve verilen cevap neticesinde eğer rusya bizide öteki azınlıklar sınıfına soksa idi bugünkü çeçenistandan , tatarlardan, ne farkımız olacaktı.hedefiniz çok küçük maalesef.
17 Nisan 2012 Salı Saat 20:29"Bizim bakış açımıza göre, günümüzde Rusya federasyonu halkları birliğinin temini husunda etnik yapılar arası kollektif hukukun yeni formlarına ihtiyaç duyulması ve herkes için ortak bir nokta bulmak zorunluluğu çağdaş bir realitedir. Bu olmadan, vatanımızın devlet varlığının devamı ve etnik yapılar arasında barış ve sivil anlaşının güçlendirilmesi mümkün değildir. "
Alıştığımız üniter devlet söylemi sanki:) Satır aralarında,rusya artık üniterleşmeye gidiyor ve "yeni form"lar geliştiriyoruz ve rus halkıyla düşman olmak istemiyorsanız ayağınızı denk alın demek sanki. Yada memleketin yaşamadığım için bilmediğim şartlarında "rahat durun şu halkı sararım başınıza" gibi bence.Ama ben bu söylemin altındaki mantığı çok kültürlü federatif bir devletten çok eyalet sistemine dayalı üniter bir rus devleti gibi anladım çünkü paragraf "bizim bakış açımıza göre " diye başlıyor ve sanki tehdit kokuyor.Daha önemlisi eğer kelime rusça da da bu anlama geliyorsa "rehabilite etmek" kelimesinin rahatsızlığı bence.Zira rehabilitasyon genelde revizyondur çünkü ele alınan hiç bir şey artık orjinali değildir ve o revize etme işlemi var olan sisteme uydurmak için uygulanır.Tabi "bence".Selamlar