Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Dr. Kurmel Ömer Aytek
Karaganov’un Analizi
17 Aralık 2017 Pazar Saat 19:26

Sergey Karaganov görüşlerine sıkça başvurulan bir Rus bilim adamı. Ulusal Araştırma Üniversitesi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Fakültesi Dekanı. 


20 Kasım 2017’de Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi sayfasına verdiği söyleşide (“A Cold War: A Forecast for Tomorrow”) ilginç görüşler ortaya koymuş. 


Karaganov’a kulak verelim…


***

“Rusya ve Çin dünya istikrarını temin eden iki önemli güçtür. Çin ekonomik alanda etkili olurken Rusya askeri-stratejik konularda ağırlığını hissettiriyor. Ne yazık ki üçüncü bir güç yok. 


Avrupa kendi meseleleriyle meşgul; Amerikalılar üstlenmiş oldukları sorumlulukları fazla külfetli buluyorlar. Yükümlülüklerinden kurtulmaya çalışırken dünyayı istikrarsızlaştırıyorlar.”  


*** 

“Gerek Atlantik düzeni gerek Ortadoğu sistemi çöküyor. Sadece Geniş Avrasya’da Rusya ve Çin etrafında şekillenen sistem ayaktadır. 


Dünyada küreselleşme dalgası geri çekiliyor.”


***

“Liberal dünya düzeni 1945 değil, 1991 yılında doğdu. O zaman Batı her şeye egemendi. 


Ama sistem liberal değildi; tüm ülkeler tek lideri, tek ideolojiyi, tek modeli benimsemeye zorlandı. Ortada bir düzen de yoktu; zira Batı peş peşe Yugoslavya, Irak ve Libya’ya saldırdı. 


Rusya o zaman zayıftı, Batıyı caydıramadı. Ama şimdi adına düzen denen karikatürü yok ediyor.” 


***

“Dünya yeni bir düzene doğru yol alıyor. Egemen devletler kendi seçimlerini özgürce yapacak, kendi kararlarını verecekler. 


Rusya, Çin, Mısır, Brezilya ve Hindistan bu durumdan memnunlar. Statükoyu güvence altına alacak güçlere dönüşüyoruz. 


Ama Batı bundan hoşnut değil; tarihin doğal akışına karşı durmaya çalışıyor. Dünyadaki gerginlikler ve düşmanlıklar bundan kaynaklanıyor.” 


***

“Dünya küreselleşirken yönetişim yerelleşiyor. Bunu yirmi yıl önce Henry Kissinger dile getirmişti.” 


***

“Yepyeni bir ülkeler hiyerarşisi doğacak. Yeni güç dengesi 12 ila 15 yıl sonra şekillenecek. 


Geniş Avrasya’nın merkez ülkeleri Rusya ve Çin olacak. Avrupa’nın tamamı veya bir kısmı, Hindistan, İran, Türkiye ve Mısır Avrasya’nın parçası olacaklar. 


Bu, Geniş Avrasya Birleşik Devletlerle işbirliği yapmayacak anlamına gelmiyor. Tarihi doğal akışına bırakmak zorundayız.”


***

“Çok-kutuplu dünya düzeni ideal değil. Çok-kutupluluk – 1990’lar ve erken 2000’li yıllara damgasını vuran – tek-kutuplu düzene tepki olarak doğdu. 


Bugün herkes herkesle savaşıyor, ittifaklar kısa ömürlü oluyor. Zamanla istikrar egemen olacak. Çok-kutupluluk uluslararası ilişkiler tarihinde bir geçiş döneminden başka bir değil.” 


***

“Yeni bir dünya düzeni yeni bir askeri-siyasi temel üzerinde kurulacak. En az on iki nükleer güç olacak. Bu iyiye alamet değil.”


***

“İran’la antlaşma bozulursa Tahran nükleer silah üretecek. Onu Suudi Arabistan ve Mısır izleyecek. Önümüzdeki 10-15 yıl istikrarsız geçecek.” 


***

“Muhtemelen iki kutup doğacak. Biri Çin’in Tek Kuşak, Tek Yol girişimi üzerinden Çin’in etrafında kurulacak. Rusya da katılacak. Diğer kutbun merkezi Birleşik Devletler olacak. 


Avrupa bir kutup olmayacak. Rusya ve Avrupa güçlerini birleştirebilselerdi bu mümkün olabilirdi ama olmadı.” 


***

“Birleşik Devletlerin Avrupa’ya ihtiyacı kalmadı. Washington Avrupa’yı rakip olarak görüyor. Avrupa Birleşik Devletlerin çekilmesini istemiyor ama bu konuda bir şey yapamıyor.” 


***

“Avrupa Birliği önümüzdeki 15 yıl boyunca krizden kurtulamayacak. Dünyada Avrupa hegemonyası sona erdi. AB hiçbir alanda etkin değil. 


Umarım Avrupa yeniden güçlenir ya da tekil Avrupa ülkeleri bir kez daha küresel oyuncular haline gelirler.”


***

“En acil görevimiz savaştan kaçınmaktır. Önümüzdeki 15 yıl boyunca buna odaklanmalı ve geleceği inşa etmeliyiz. 


***

“Rusya ve Birleşik Devletler uluslararası istikrar için işbirliği yapıyorlar ama başta Çin olmak üzere diğer büyük güçlerin de desteğini almak zorundalar.”


***

“Rusya üç küresel güçten biri olacak. Küresel gücün Asya’ya kayması ve Çin’in yüzünü Batıya dönmesi sayesinde çok avantajlı bir noktadayız.”


Bu yazı toplam 5580 defa okundu.





Rıza Tümerkan

Rusya kadim "sıcak sulara inme" siyasetine devam ediyor devlet olarak. Çarlığın yıkılmasının ardından bu hayal rafa kalkmış gibi dursa da Sovyetler dağıldıktan sonra, bilhassa 2000'li yıllardan beri, tekrar gündeme gelmiş vaziyette.

Kırım'ın ilhakı, basit bir hadise değildir ve Rusya sadece bununla yetinmeyecektir. Bu eski plân güncellendi. Bir asır evvel araç olarak Pan-Slavizm ve Pan-Ortodoks siyaseti kullanılıyordu. Şimdi ise eski Sovyet bölgelerinde yaşayan Rusları tekrar hâkimiyetlerine alma gayesindeler. Bir nevi İrredantizm denilebilir.

Ukrayna, aslında 2014'ten de önce kuzey ve güney olarak bölünmüştü. Yani bölünmeden kastım İtalya'daki kuzey-güney farkı gibi, fakat Ukrayna'da bu fark ekonomiyle alakalı değil daha ziyade lisanla alakalı. Güneyde pek çok insan Rusça konuşuyor
Donbass civarında etnik Ruslar çoğunluk ve zaten halihazırda Rus işgali altında. Benim tahminim, Rusya'nın Güney Ukrayna ve Transdinyester bölgelerini ilhak edeceği yönünde. Olmadı bizim Kuzey Kıbrıs misali bir devlet kurulur

Rusya'nın bir planı daha var. Hudutlarını genişletme gayesi ve bu sebeple Belarus, Letonya, Estonya, Gürcistan ve Kazakistan gibi Rus nüfusu barındıran eski Sovyet ülkeleri hakkında birtakım emelleri var. Bazı bölgeleri ilhak edebilirler, bazı bölgeleri de Avrupa birliği tarzında bir birliğe ittifaka zorlayabilirler. Bunun nasıl ve ne zaman olacağını kestirmek zor. Geçtiğimiz aylarda Nato'nun (amerika yani) Doğu Avrupa ülkelerine askeri yığınak yaptığı haberleri geliyordu. Sebebi işte tam olarak bu.

Ruslar sıcak sulara inmek istiyor. Muvaffak olabilirler, lakin olsalar bile tek bir engel kalıyor o da boğazlar.

27 Aralık 2017 Çarşamba Saat 23:24
Uğur-Almanya

Aytek Hocam Karaganov doktrini olarak geçen belgeyi hatırlayalım.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Rusya Federasyonu'nun eski Sovyet cumhuriyetlerini tekrardan etkisi altına almak için 1993 yılından itibaren izlemeye başladığı yakın çevre politikasının en önemli belgesi olarak değerlendirilmişti.

Doktrin 4 unsura dikkat çekiyor:

1. Ordu iç güvenlikten de sorumludur,

2. RF'nin nükleer silahları ilk kullanan ülke olmayacağı ilkesi terk edilecektir,

3. RF, bağımsız devletler topluluğu'nun güvenliğini sağlamak için gerektiğinde ülke dışına asker gönderebilecektir.

4. Güvenlik için finansmanın sağlanmasında silah satışına öncelik verilecektir.

Yakın çevre politikası ve Karaganov doktrini çerçevesinde Rusya federasyonu, Kafkasya ve Orta Asya bölgelerinde askeri üsler kurmuştur ve bu bölgelerde denetimini de artırmıştı.

Karaganov'un son analizleriyle doktrin hala güncel gözüküyor. SELAMLAR.

18 Aralık 2017 Pazartesi Saat 20:55
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net