Birleşik Kafkasyacılar… Dönüşçüler… Çerkesyacılar.
Lütfen aşağıdaki yazıyı okuyun. İlginizi çekebilir.
***
Yıl 1917…
Tarihi Çerkesya toprakları üzerinde Kuban Halk Cumhuriyeti kuruldu. Kazakların ve Çerkeslerin ortak devletiydi.
Dağlı Cumhuriyeti tarafından 1919 yılında tanındı. O da Dağlı Cumhuriyetini tanıdı.
Ama ortak sınırlar belirlenemedi; altıncı madde. Çözüm geleceğe bırakıldı.
Bolşevikler yenilince iki taraf masaya oturacaktı. Sorunu dostça halledeceklerdi.
***
Tarih farklı tecelli etti. Bolşevikler yenilmedi.
Sonra mucize gibi bir şey oldu. Sürgün ve soykırım diyarında bir devlet kuruldu: Çerkes (Adığe) Özerk Oblastı.
Ama bir sorun vardı: ana gövdeden kopuktu.
Kopukluk bugün de devam ediyor. Adigey Cumhuriyeti ve Şapsığe Kuzey Kafkasya Federal Bölgesinin dışındalar.
***
Birleşik Kafkasyacılar ve Çerkesyacılar işte bu duvara tosluyorlar: Batı Çerkesya ana gövdeden kopuk.
Dağlı Cumhuriyetinin “şimal hudutları” 1919 yılından bu yana – teknik olarak – belirsizliğini koruyor. 1917-19 arasında da bu bölgede fiilen egemen olamamıştı.
Diğeri Çerkesya’yı birleştiremiyor.
Hep aynı sebepten dolayı…
***
Bir önerim var.
Birleşik Kafkasyacılar, Dönüşçüler ve Çerkesyacılar “rehabilitasyon” projesi etrafında bir araya gelsinler.
Proje Batı Çerkesya ve diasporasını kapsasın.
Zira burası zincirin zayıf halkası… Yumuşak karın… Ne derseniz deyin!
Adigey ne Abhazya gibi “bağımsız” bir devlet, ne de Çeçenya gibi nüfus yoğunluğuna sahip. Kabardey’den de farklı.
Şapsığe’de durum daha da beter.
Batı Çerkesya diasporası dağınık ve örgütsüz; “sistem” tarafından temsil edilmiyor. Pozitif ayrımcılığa ihtiyacı var.
***
Çok şey yapılabilir: Kimliği korumak ve dönüşün altyapısını hazırlamak.
Bunlar yeni hedefler değil. En az elli yıldır konuşuluyor. Bu defa çağdaş yöntemlerle ele almak lazım.
Ne diaspora anayurdu kurtaracak ne de anayurt diasporayı. Asimilasyon belası el birliğiyle def edilecek.
Kültürü koruyarak ama içe kapanmadan yol almak gerekiyor.
***
Birleşik Kafkasyacılar… Dönüşçüler… Çerkesyacılar.
Sadece ve sadece iç tutarlılığınız, kendi sebepleriniz adına ilk adımı atın. Kimse sizden siyasi pozisyonlarınızı terk etmenizi beklemesin.
Ortaklaşmak – hiçbir işe yaramasa bile – ideolojik gettolaşmanın sonunu getirir. Az şey mi?
Batı Çerkesya diasporası için sözünü ettiğiniz bileşenler maalesef bir araya gelmez Aytek hocam. Keşke olsa, ama olmaz. Birleşikçiler bunu bölgecilik olarak görür ve karşı atak olarak Çeçenistan fahri konsolosluğunda basın açıklaması falan yaparlar. Kaberdey diasporasının çoğunluğu vurdumduymazlığına devam eder. Dönüşçüler siyasi bileşen değiller bana göre, dönerek işlerinin bittiğini sanıyorlar ki çok da haksız değiller adı üstünde. Geriye kalır Çerkesyacılar, onlarında hem finansman hemde örgütlenme sıkıntısı var bildiğim kadarıyla.
18 Ocak 2018 Perşembe Saat 14:29Mühim bir yazı sayın Kurmel. Gönülden samimi yazınız umarım nazar-ı dikkate alınır.
13 Ocak 2018 Cumartesi Saat 23:24Eğer birileri Türkiyede "Batı Çerkesya diasporasına" pozitif ayrımcılık yapacak ise, bu demektir ki dünyanın sonu gelmiştir. Ama gene de çok güzel bir yazı.
12 Ocak 2018 Cuma Saat 21:01