Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Çuşha Wumar
Rusya-Ukrayna Savaşı
15 Mart 2022 Salı Saat 20:22
21. yüzyılda naklen yayın bir savaş daha izliyoruz. İnternetin olmadığı 1990'da Körfez savasını televizyonlardan izlemeye başlamıştık. Bugün internetin de yaygın kullanılmasıyla siviller ve askerler kendi mobil telefonlarıyla canlı yayın yapabiliyorlar. 


Televizyon kanallarında çeşit çeşit savaş uzmanları kadrosu görev başında. Komple teorileri havalarda uçuşuyor. Sosyal medya sayfalarında sıradan insanlar savaş uzmanı kesilmiş. Bir videonun altında 10 binlere varan yorumlar, 100 binlere varan görüntülenmeler ve paylaşımlar var.


Benim dikkatimi çeken ise sivil insanların yaptığı yorumların çeşitli ülkelere göre nasıl bir farklılık gösterdiğiydi. Mesela bu savaşta Azerbaycan ve Gürcistan vatandaşları neredeyse topyekûn Ukrayna’yı büyük bir hararetle desteklerken, Rusya, Ermenistan ve Çeçen lider Kadirov’a karsı oldukça aşağılayıcı hakaretlerle lanet okuyorlar. Diğer Kafkas halkları Putin’in getirdiği yasaklar ve cezalarla devlet kurumları ve yazarlar zorunlu destek mesajları ( büyük ihtimalle Moskova’dan bir dayatmayla) yayınlayıp görev savuşturuyorlar.


Diğer taraftan kamuoyunda yaygın bir düşünce, Rusya Federasyonun Rus askerlerden ziyade, Federasyona üye 21 cumhuriyetten askerleri savaş alanına sürdüğü tartışılmaktadır. Bu düşünce bana göre de doğrudur. 


Çarlık Rusya’sı savaşlarına baktığımızda, masala 1763-1864 Carlik Rusyasi-Kafkas  Savaşları’nda Rusların sürekli on cepheye Don ve Zaparoj Kazaklarını, Tatar, Nogay ve Kalmuklari sürdüğünü, Rusya’dan daha çok subay ve kurtulmak istediği suçlu ve sabıkalı askerleri öne sürdüğünü görürsünüz. 


Çarlık donemi boyunca Rus halkı toprağa bağlı (serf hukuku) köle olarak yaşadığından savaş ve sınır koruma görevi imtiyazlı olarak Kazaklara verilmişti. Hala Rus Ordusu içinde özellikle Deniz kuvvetleri basta olmak üzere 200 binden fazla Kazak kökenli asker vardır ve bunlar her ne kadar Rus Pasaportu taşısa da Ukrayna Kazaklarıdır. Yani Ruslar başka milletlerin askerlerinden faydalanmasa ne çarlık imparatorluğu genişleyebilir, ne de 2. Dünya savaşını kazanabilirdi.


Biz Çerkesler Rusya’yı Çarlık döneminden iyi tanıyoruz. Ukrayna’da bugün giriştiği savaşta neler yapacağını adeta ezbere biliyoruz. Kazanmak ve hedeflerine ulaşmak için askeri sivil demeden tüm mekan ve insanları bombalayacaktır. 


İkinci Dünya savaşından sonra bir Nazi generali Rusların savaşı kazanmalarını“ insana hiç değer vermiyorlar, mayınları temizlemek için binlercesini mayın tarlasına sürüyorlardı” diye açıklamıştır.
Rusya kendi kirli savaşına tüm Rusya kamuoyunu, devlet ve cumhuriyet yönetimlerini, halkları, tüm sanatçı, sporcu, yazar ve edebiyatçıları, basını bu savaşa destek vermeye, içinde yer almaya zorlayacak ve karşı çıkanları da hiç acımadan cezalandıracaktır.Bu politika çarlık mirasıdır ve hep acımasızca uygulanmıştır.


Tarih boyu Kazakları, Tatarları, Nogayları, Kumukları, Ermenileri, Gürcüleri ve Türki halkları sürekli olarak kullanmıştır. Şimdi Rus boyunduruğundan kurtulmaya çalışan Ukrayna devletini, Çeçenistan ve Gürcistan da olduğu gibi cezalandırmaya çalışıyor.


Bu savaşın önü arkası, hâklı hâksız gerekçeleri, ABD, AB, NATO ve Çin olmak üzere her yönden tartışılıyor. Herkes kendine göre taraf oluyor. Bu ve diğer savaşların hiç bir kazananı yoktur. Her taraf kaybetmiştir. Ama en çok masum ve sivil halk kaybetmiştir. Savaşı hazırlayan, destek veren, taraf tutan herkes suçludur. 


Biz Çerkeslerin, 100 yıldan fazla Rusya tarafından soykırım ve sürgüne maruz kalmış bir halk olarak tarihin çok nadir olarak bize sunduğu fırsatlardan yararlanamayacak kadar örgütsüz oluşumuz çok üzücü. 2014 Soçi Kış Olimpiyatları sırasında Dünya kamuoyunun yakından ilgilendiği donemde Rusya’ya karsı “soykırım ve sürgün” davası açamadık. Yine dünyanın Rus soykırımına tanıklık ettiği günümüzde bu davayı açmaz isek sonsuza kadar bu fırsatı da kaçırmış olacağız.


Çarlık Rusyasının Çerkes halkına uyguladığı soykırım ve sürgünü dünya gündemine taşımanın tam da zamanıyken (Dünya, Ukrayna üzerinden Rusya’nın kirli savaşına odaklanmışken) bu fırsatı da kaçırıyoruz ne yazık ki. Anavatan bunu yapamaz, ama diasporanın görevi tarihi sorunumuzu Dünya gündemine taşımasıdır.


Böyle savaşlar bir çok yeni kahraman ve hainler çıkarır ortaya. Benim kahramanım, tüm Kafkas halklarının sesini çıkaramadığı, zorunlu olarak savaşa destek verdiği bir durumda, kocasını ve iki evladını Beslan Katliamında kaybeden Osetyalı Emme Annenin savaş karşıtı durusudur. 


Emma’nın Oset annelere çağrısı; 

“…Ben Emma. Beslan'daki terör saldırısında iki oğlum ve kocam öldü. Evladını kaybetmiş bir anne olarak tüm Osetlere sesleniyorum: Ukrayna'ya karşı savaş insanlık dışı ve anlamsız. 2004'te Putin'in generalleri Beslan'da bir okulu tanklar ve alev makineleriyle bombaladı. Putin, Beslan çocuklarının kanı üzerinden cumhuriyet başkanlarının seçim sistemini kaldırdı. Seçme hakkımızı elimizden aldı.”

Bu yazı toplam 3919 defa okundu.





Semih Akgün

Bu savaş Rusya pes etmediği sürece devam edecektir. Onurlu bir çıkış yolu göstermek burada önem kazanıyor. Fakat bunu söyleyenler hangi onurdan söz ediyorlar? Başka bir ülkeyi bu zamanda, bu koşullarda işgale girişmek, sivil insanlara ve yaşam alanlarına ölüm kusmak, ülkenin alt yapısını felçe uğratacak şekilde yok etmeye çalışmak...

Bu liste uzayıp gider. Bu zamanda savaşa girişmek ne demek? Teknolojinin bu denli geliştiği ve can kayıplarını sınırsız hale getirebilecek bir noktaya varabileceği ortada iken....Akıllı dedikleri adamın yaptığı bu çılgınlıkları ne ile adlandırmak gerek? Eğer kısa süre içerisinde Rusya, işgali durduracağını söyleyip, güçlerini Ukrayna'dan çekmezse, savaşın sonunda Rusya parçalanacak ve kalan Rusya'da bilmem kaç trilyon $ ödemeye -mahkum edilecek bir sürecin daha başındayız. Savaş kaç yıl sürer? Belki 10, belki 15.

Kim bilebilir! Bu gidişatı durdurabilecek tek çözüm yolu ise Rusya'da süre gelen otokratik rejimin, demokrasiye evrilmesi! Kısa sürede mümkün müdür?

Sanmıyorum.

26 Mart 2022 Cumartesi Saat 09:46
Abdullah Keskin

rusun gözünü toprak doyurmamış dünya haritasına bakınca…

22 Mart 2022 Salı Saat 23:46
Ahmet Esen

Bu yaptıklarının aynısının başlarına geldiğini görmek nasip etsin bizede.tarihte ne büyük devletler vardı şimdi adi bile unutulmuş..

20 Mart 2022 Pazar Saat 17:04
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net