





'’Kılıçlar savaş ateşini canlandırdığında, insanın en kötü silahı gözyaşı dökmektir’’ Kadı Ebu Saad, Bağdat 1099
Ünlü bir cerrah olan doktor bey veya kendi çapında şirket sahibi tüccar adam ya da başarılı bir avukat olan kahramanımız hem kırklı yaşların ortasında doğurttuğu tek çocuğuna sağlıklı bir yaşam ortamı olsun diye, hem de kazandığı paranın biraz olsun sefasını sürebilmek adına, evkaf dairesinde memur veya maarif teşkilatında muallime olan ama işinden istifa ederek kendisini ay parçası çocuğunun gelişimine adayan güzel eşi ile birlikte New York’un keşmekeşinden uzakta, yeşil ormanın sınırında, bir kaç dönümlük arazinin tam ortasında fakat şahsi arabası ile de işine rahatça gidip gelebileceği bir mevkide tripleks villa satın alıp yerleşirler.
Ortam hepimizin imreneceği sakinliktedir, evin hanımı uyanmış üç beş yaşındaki çocuğu kucağında eşine sabah kahvaltısı hazırlarken, takım elbiseli, gözlüklü ve top sakallı baba tam tekmil hazır vaziyette merdivenlerden aşağı süratle inerek karısına müşfik bir günaydın der, taze sıkılmış ve bardağa konmuş portakal suyundan bir yudum alarak, deri çantasını kaptığı gibi işe geç kaldığından bahisle eşini ve çocuğunu sırayla öperek asla kilitlenmeyen evin kapısından süzülüp arabasına biner ve mucur döşeli yolda lastik şıkırtısı bırakarak uzaklaşır.
Hanımefendi kahvaltıdan sonra tv ekranında yayınlanan program eşliğinde biraz pilates yapar. Ardından yanında aldığı ada çayı ile bitlikte geniş bahçeye çocuğunu alarak çıkar. Çocuk yeşil çimenlerde özgürce oynar, hanımefendi bir yandan kulaklıkla müzik dinler diğer yandan kitabını okur. Arada gözleri ile iki de bir bahçenin orman tarafına doğru kaçıp giden saçları güneş boyalı çocuğunu izler, fazla uzağa giderse hemen geri çağırır, hanımefendinin bu tenha mevkide günlerin biraz tek düze hatta sıkıcı bir hal almaya başladığını düşündüğü bir anda; orman tarafından beyaz tenini ürperten serin bir rüzgâr eser…
Evet, bildiniz yedi bela Chucky kendi yeşil, gölgesi kara ormanı geçip bahçe sınırına gelmiştir. Güzel bayan ağaçların gövdeleri arasından yapraklarını hışırdatarak esen ve nedenini bilmeden ürktüğü bu matem yelinden korumak için bir hamlede çocuğunu kapıp eve koşar, hiç kilitlenmeyen kapı kilidini kilitler ama ne fayda?
26 Aralık 1991’de yani bundan otuz bir yıl önce sosyalist deneyimi bitirerek yıkılan SSCB’nin tabutuna çakılan son çiviler ile dünyamızı büyük bir iyimserlik havası sarmıştı. İnsanlık, birbiri ile silahlanma yarışı hatta elli yıldır soğuk savaş halini sürdüren iki kutuplu dünyanın sona ermesi ile her alanda büyük atılımlar, devrimler bekliyordu.
Sınırılar kalkacak dünya küreselleşecek, ticaret kolaylaşacak, insan ve bilgi dolaşımı serbest olacak, savaşlar bitecek, nükleer felaket riski ortadan kalkacak, demokrasi yayılacak, insan hak ve özgürlükleri maksimum düzeye gelişecek, çevreye duyarlı olunacak, temiz enerji kaynaklarına yatırımlar yapılacak, ülkeler arası kalkınma da eşitlik yakalanacak, din, dil, ırk ayrımları son bulacaktı ve daha neler neler… 1970’de Amerikan donanmasının kendi arasında haberleşmesi için icat edilen internet bile soğuk savaşın bitmesi ile sivilleşerek hayatımıza girdi.
Herkes çöken Sovyetlerin mirasında aslan payına konan Rusya’dan bir ‘’chudo’’ bekledi. Japon mucizesi gibi bir şey. İki atom bombası yiyen Japonya Amerikan yardımı ile ayağa kalkmış ve uzak doğunun kutup yıldızı olmuştu. Japonya gibi atom katliamına uğramasa da bütün büyük şehirleri aylarca bombalanan (Dresden Faciası gibi) Almanya’da benzer şekilde Avrupa’nın ekonomik lokomotifi oldu, tabii yine Amerikan yardımı sayesinde.
Rusya’da beklenen olmadı. Üç bini aşkın devasa sanayi kompleksinin pek çoğu serbest pazar rekabet koşullarına ayak uyduramadığı için dünyaya açılamadı. Allah vergisi doğalgazı ihraç eden Gazprom’u –ve belki yürek hoplatan Nataşa fenomenini- saymazsak dünyada etkili bir Rus menşeli marka yok gibi. Nerdeyse sınırsız maden ve fosil enerji kaynaklarına, nispeten batı standardına yakın kaliteli eğitim ve bilimsel alt yapı, ucuz iş gücü, kıtalar arası bir enlem genişliği, tren ve hava yolu ağlarına sahip 17 milyon kilometre karelik koca bir ülkenin ekonomisi Teksas eyaletinin ekonomisinden küçük kaldı.
Oysa nasıl ki Çarlık Rusya’sının 1917’de Bolşevik devrim ile yaptığı tercih yirminci yüzyılın gidişatına yön vermesinde olağanüstü bir etkiye sahip olmuşsa, SSCB’nin 1991’de dağılmasının akabinde Sovyet mirasının üzerine konan Rusya’nın seçimlerinin de 21nci yüzyılın siyasi, ekonomik, askeri tarihinin de şekillenmesinde çok önemli etkilerinin olacağı beklendi. Rusya, ne ucu refah devletine uzanacak üretime dayalı ekonomik bir mucize yaratabildi, ne de halkların kendi kaderini belirleyeceği Sovyetler benzeri barış içinde bir reorganizasyon yaşadı.
Bütün seçeneklerin hilafına tayga ormanlarının dipsiz karanlıklarına sürülen sarı saçlı soluk benizli ifrit gözlü Chucky ne yapıp edip geri dönerek Moskova’daki lanetli tahta oturdu. Çoğu zaman korkulandır başa gelen lafzını doğrulayan bir gelişme olarak Sovyet nomenkalturasının artıklarından oluşan zemsky sabor’un adayı Putin, Yeltsin’in sağlık sorunları bahane edilerek iktidarı devraldı. Gerçekte Yeltsin ve akrabalarının yolsuzlukları ve kızının bir takım uygunsuzlukları koz olarak kullanılarak Yeltsin zaten esir alınmıştı. Derin devletin adamı ki; o sıralar Federal Güvenlik Servisi Başkanı ve Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri görevini yürütüyorken, 9 Ağustos 1999’da önce devlet başkan yardımcısı birkaç saat sonra da devlet başkanı vekili bir hafta sonra da devlet başkanı oluvermişti.
Chucky başkan seçildikten bir buçuk ay sonra ilk icraatı Hasavyurt anlaşmasını yırtarak 29 Eylül 1999’da yeniden Çeçenistan’a saldırması oldu. Bunda uluslararası cihat kumpanyasına katılan Şamil Basayev’in payı da büyüktü. Çeçen halkı bu işgalde 100 binden çok evladını yitirmişti.
İkinci askeri seferi 8 Ağustos 2008’de G.Osetya’ya saldıran Gürcistan’ın geri çekilmesini sağlamak üzere yaptı. 16 Ağustos’a kadar süren çatışmalara ölen onlarca sivilin öldürülmesinden çok Saakaşvili’nin kravatını yemesi damga vurdu.
2014’den itibaren Ukrayna’daki ayrılıkçı eğilimleri olan Rus azınlığı organize ederek bu ülkede bir iç savaş çıkardı. Donetsk ve Luhansk (kısaca Donbass) bölgelerinin mühim bir kısmında yerel milisler ve Rus askerleri denetimi sağladı. Çatışmalarda 30 bine yakın insan öldü veya yaralandı.
Akabinde Kırım’ı ilhak etmek için askeri kuvvetlerini gönderdi. Kırım’ı çatışmasız teslim aldı.
2015’de ölümün kol gezdiği Suriye’ye Rus silahlı kuvvetlerinin önemli bir bölümünü (60 kadar savaş uçağı, helikopterler, hava savunma sistemleri, dönüşümlü olarak birkaç on bin piyade) konuşlandırmış, rejim ile muhalifler arsındaki çatışmalara doğrudan karışmış ve sivil hedef ayrımı gözetmeden muhalif yerleşim yerlerini bombalamıştır.
21 Ocak 2019’da Suriye’deki birliklerini ikmale giden Türk askeri konvoyunu vurdu. 33 Türk komandosu oracıkta can verdi. Yetmedi yaralıları almaya gelen ambulansları bile tekrar tekrar bombaladı.
Ocak 2022’de Kazakistan’da temel ihtiyaç maddelerine yapılan fahiş zamları protesto ederek başlayan ve giderek diktatör Tokayev’i devirmek için halk ayaklanmasına dönüşen olayları bastırmak için Rus özel kuvvetlerini seferber etmiş, Aktau, Almaatı, Karaganda, Çimkent gibi şehirlerde isyancılar sokaklarda yaylım ateşle katledilmişti.
Chucky’nin son marifeti ise 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı Nazilerden temizlemek gibi absürt bahanelerin ardına sığınarak gerçekleştirmek istediği işgal eylemiydi. Fedakâr Ukrayna kahramanlarının püskürttüğü bu ahmakça saldırılar şu ana kadar 100 binin üzerinde cana mal olmuş bulunuyor.
Ukrayna’da fena halde ezilen hatta hezimete uğratılan Chucky, haber bültenlerinde sanki çocuk oyuncağıymış gibi birkaç tonluk çelik korugan kapaklarını açtırdığı nükleer füzelerini gösteriyor dünyaya. Yani ben geri geldim, hepinizi öldürmek istiyorum diyor sevimsiz ifrit. Zaten akıl danesi Dugin ne demişti; Rusya’nın olmadığı bir dünyanın var olmasının da anlamı yok. Hepimiz balçık ayaklı çirkin Rus ayısının yüzsuyu hürmetine yaratılmışız da haberimiz yokmuş.
Ukrayna’nın kolay lokma sanılarak işgal teşebbüsü Chucky iktidarı için turnusol kâğıdı vazifesi gördü. Rusya’nın kendi başına asla değişemeyeceği fikrini sabitledi. Moskova’nın doğu despotizminin ana taşıyıcısı olarak demokratik batı başkentlerinin kanlısı, dünyada batı medeniyetinin ikamesi için küçültülerek zararsızlaştırılması gereken bir anti-medeni siyasi tekâmül olduğu kesinleşti. Rusya’nın 1492 öncesindeki sınırlarına kadar geri döndürülmeden dünya ve insanlık için bir tehdit ve tehlike olmaya devam edeceği çok açık bir şekilde anlaşıldı.
Az çok medeniyet birikimi olan bütün güçler bu uğurda Ukrayna direnişi gövdesinde ‘’gönüllü’’ olarak yer kapıp cansiperane Rusya’yı frenlemeye, geriletmeye çalışıyor. Çerkesler de Ukrayna mevzilerinde bir tabur savaş birliği kurarak görev aldı. (Türk ordusu standartlarında bir tabur asker 300-1300 kişi arasında değişirken, Rus ordusunda bu rakam daha yüksektir.)
Anavatan Çerkeslerinin, yurtlarını savunan Ukrayna ordusu saflarında ‘’gönüllü’’ savaşmaya başlamalarını yeren hamaset metinleri diasporik cenahtan yayımlanmaya ve altına imza atıyorum kumpanyaları başlatıldı. Açıkça bu bildirilerin tek amacının Rusofillik olduğu bellidir. Etliye sütlüye dokunmayan naif, suçu ve suçluyu kayıran hiçbir lafın, cümlenin, bildirinin, eylemin Çerkezlikle uzaktan dahi ilgisi olamaz. Çerkeslik zordur, delikanlı işidir. Hem size ne oluyor ki? Adı üstünde ‘’gönüllü’’, tekrar edelim ‘’gönüllü’’, büyük harfle yazalım ‘’GÖNÜLLÜ’.
Peki, Chucky gencecik çocuklarınızı zorla toplayıp savaşa sürmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu aptalca bildirilerde bu konuya değinmemek bırakın Çerkesleri, ortalama bir insan için bile utanç vericidir. Rusofil sefiller, katil Chucky’nin yamakları bu konuda neden iki kelam etmiyorlar? Kafkasya’ya yerleşen, orda doğan, evlenen onlarca gencimiz kasaplık koyun gibi cepheye sürülmek korkusu ile Türkiye’ye avdet etti. Geri dönüş modelli Çerkeslik projesi
bir anda derin sulara gömüldü. Çünkü Chucky hepimizi öldürmek istiyor anlamadınız mı? Yoksa siz aklı kıt bir kavim misiniz?
Ya gözünüzün nuru, başınızın tacı Abhazya’nız? G.Osetya’nız? Onlarda efendileri Chucky’nin av köpeği olarak bu savaşta ‘’gönüllü’’ olarak yer almadılar mı? İkişer bin silahlı militan hazır ederek Rus işgaline ‘’gönüllü’’ katılmadılar mı? Bakın sizinkiler de ‘’gönüllü’’ imiş, ama işgal gönüllüsü. Arsız, pespaye, kirli, namussuz, haksız, hukuksuz, kuzu postuna bürünmüş işgalci birer yamyammış yıllardır savunduğunuz reziller. Onlara da iki kelam laf edecek misiniz?
Sahi sizin dost, kardeş, akraba dedikleriniz 1864 öncesinde size karşı yani Çerkesya’ya karşı da Rus ordusunun yanında savaşmadı mı? Kendini savunma umudu kalmamış Çerkeslere uyguladıkları vahşette Kazak Dragon Alayları ile yarışan hallerini Rus subaylarını anılarından hiç okumadınız mı? Sizler neden yıllardır Çerkes halkına yalanlar söylüyorsunuz? Tarihi bilmediğiniz için mi? Yoksa Rusya’dan kemik nisabı ihale alan efendilerinizin dümen suyundan ayrılmaya cürmünüz yetmediği için mi?
Ermenistan’ın kendisinin bile tanımadığı Dağlık Karabağ işgal devletinin bağımsızlığını tanıyan Abhazya’nın, Rusya’ya katılmak için referandum kararı alan G.Osetya’nın Ukrayna’da asker göndermesi şaşırtıcı olmadı, sadece sahipleri ne emrederse onu yapmakla mükellef birer Rus köyünden farksız olduklarını bir kez daha ispat etmiş oldular.
Bu acınası işgal ‘’gönüllülerinin’’ Ukrayna yurtsever ordusunun kahraman askerleri tarafından en kısa sürede yok edilip şan ve şereften yoksun bir şekilde çöp olan değersiz cesetlerinin cehenneme yollandıklarını gördüğümüzde gayet mutluluk duyacağız. O vakit geldiğinde sizin insan içine çıkacak yüzünüz olmayacak. Tarihler bu utancı kayıt edecek. Tıpkı Çerkesya’ya karşı Rus işgalcilerin yanında saf tutanları kayıt ettiği gibi.
Nazilerle savaş bahanesi ve özel operasyon kisvesi ile Ukrayna’ya saldıran alçak Chucky iktidara geldi geleli 2500’den çok Çerkesyalı insan cinayete kurban gitti. Bunların pek çoğu toplumda önce çıkmış sevilen, nüfuz sahibi, yürekleri Adıgelik ilde dolu, gençlik oluşumlarında yer alan kimselerdi. Halkınızın geleceğine kibrit suyu döktü Chucky. Celladına âşık kurban misali siz hala onu nasıl da sevebiliyorsunuz!
Nazilerden şikâyet eden Chucky ve onun Kafkasyalı yerel ve diasporik işbirlikçilerinin Moskova’da kendisine hakaret eden Rus’u döverek ölümüne sebep olduğu gerekçesi ile hapse atılan Aslan Çerkesov’u sinir ilaçları verip öldürmeye çalışacağına önce ülkesindeki azgın Rus Nazizm’ine bir çare bulmalıdır. Krasnodar da leperüş oynadı diye yaka paça gözaltında alınan, Kanjal savaşı anması için gitmek istedikleri dağlarda yol üzerindeki Balkar köyünde kurulan yol bağı ile Omon polisleri tarafından dövülen, sizin dost, kardeş dedikleriniz tarafından barikatların arkasına sığınarak taşlanan gençlerin sorunlarına bir çare bulmalıdır.
Kendisi olamayanlar adaletsizlik üretir, işgalciye amasız, fakatsız, bahanesiz ‘’katil’’ diyemeyen herkes, başta insan olamadığı için ilk kalemde adalet yoksunudur. Bugün adalet yoksunlarının elinde oyuncak olan Çerkes toplum örgütü denilen yapıların hiçbirisi ‘’Çerkes Davası’’ güden oluşumlar değildir. Tam tersine Çerkes halkını bitmez bir şekilde örgütsüz ve dağınık kılınmaya, kimliksizleştirilmeye, itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır.
Abhazya, Osetya veya bir başka yer için ‘’siyasileşebilen’’ kültür kurumları, söz Çerkeslere gelince bir anda Çerkesya istemek savaş demektir diyebilmekteler. Yani Birleşmiş Milletler tarafından sınırları tanınan bağımsız bir devletin bir-iki parçasının komşu büyük devletin de desteğiyle silah zoru ile parçalanması konusunda ‘’siyasileşebilenler’’, kendi ülkelerinin RF sınırları içinde dahi bütünlenmesine razı gelememekteler. Sorulduğunda biz kültür dernekleriyiz, siyasi işlerle uğraşmayız demekteler, şimdi soralım bu nasıl bir ikiyüzlülüktür?
Gürcistan parlamentosu, 21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı ve Sürgünü resmen tanıdığında, Gürcistan önce Abhazya’nın bağımsızlığını tanısın diyen bazı rahatsız tipleri görmüş ve hayret bu necip milletin içinden bu kadar aptal insanlar nasıl çıktı demiştik. Yani tarihin trafik kazasında kolu bacağı kopan, kalbi duran, kafatası ikiye ayrılan bir milletin kimi ucube bendeleri, benzer bir kazada burnu kanayan bir yolcunun tedavisine öncelik vermekteler.
Ama durun, daha kötüsünü de gördük. Adında Dünya Çerkes Birliği gibi bir unvanı olan ama tek derdi Abhazya ve Abhazcılık oynamak olan, Çerkes Sorununu yok saymakla görevli kuruluş, Şapsığler, Bjeduğler, Kabardeyler ayrı halklardır bunları bir araya getirmeye çalışmak bu halklara hakarettir diye bir bildiri yayımlayarak hamakatta sınır tanımadığını tüm cihana ilan etmiş bulunuyor. Bu nasıl Çerkes Birliğidir heyhat! Çerkes halkı uğradığı aşağılama ve hakaretin çetelesini tutmaya devam mı edecek yoksa artık yeter mi diyecektir? Bunu sualin cevabını da Ukrayna savaşı neticelenmeden önce hep birlikte göreceğiz.
Nihayetinde toplum doğru bilgi temelinde kurulur ve onu khabzesi yaparak yaşar. Hikâyesini kaybetmiş toplumların enerjisi tükenir. Doğruları gizleyip kendi ürettiğiniz yalanlara boğduğunuz bu millet elbet ayağa kalkacaktır. Ve herkes bir gün yapıp ettiğinin ceridesi ile bir bir yüzleştirilecektir.
Çerkesler artık büyük düşünerek büyüklerle birlikte olmalıdır. Bir zamanlar üzerlerinde karabasan olup dolaştıkları küçük komşularının küçük davalarına konu yapılmamalıdır. Çünkü vaktimiz daraldı. Çünkü anavatanlarında bile dağınık halde tutulan halkın dili bile Chucky’nin işbirlikçileri eli ile söndürülmektedir. Topraklarımızdan, uğratıldığımız tarihi haksızlıklardan bahseden bir kimse bile yok. İmkânı olan herkes kendini zorlamalı, oluşumları içinde yer almalı, irtibatlanmalı, yeni bağlantılar kurmalı, tarihin akışını Chucky ve halk katillerinin eline bırakamayız. Her uluslararası toplantıya Çerkes Sorunu birincil ve tek gündemimiz olarak katılmalıyız. Tarihin bu son dönüşüm anını es geçtiğimizde artık bir daha şansımız kalmayabilir.
Dinamik toplumların enerjisi tükenmez, çünkü dinamizm alttan yetişenlerin üstte çıkıp birikim ve yönetimi ele alması demektir. Çerkes gençliği toplumsal hayat sahasında anormal giden her şeyin analizini yaparak sahayı iyi okumalıdır ve ‘’Çerkesya Yurtseverliği’’ ideali etrafında yükselerek dinozorların on yıllardır sömürdüğü enerjilerini geri kazanmalıdır. Kurtuluş savaşında en iyi nesillerini kaybeden ve bir daha toparlanamayan bu halkın öteden beri işbirlikçi kimi klan ve kıskanç komşuların eli ile üzerinde örülen ittifakın hilafına kendi halkının üzerinde bir iktidar alanı oluşturmalıdır. Sırası gelen öne geçmelidir. Akıl yaşta değil baştadır.
Ukrayna savaşında değil bir-iki Çerkes taburu, bir tugay hatta daha yüksek seviyede bir Çerkes savaş birliği bu gâvurlara inat mutlaka kurulup yurtsever Ukrayna ordusu ile birlikte işgalcilere cehennemi yaşatacaktır. Gâvur terimi Hristiyanlara atıf olamayıp, Allahsızlara, genel anlamda hiçbir şeye inanmayan, kendi çıkarı için her şeyi mubah sayan, Dostoyevski’nin tabiri ile ‘’pushtlos’’ ları tanımlamak için kullanılmaktadır.
Ukrayna işgaline Chucky Rusyası ve Kuzey Kafkasyalı yancıları koordineli bir şekilde hazırlanmışlar. Eğitilip silahlandırılmışlar. Bir düdükle ork’lar gibi hepsinin savaş pozisyonu almaları bunu gösteriyor. Çeçen Kadirov, Abhazya, her iki Osetya, Dağıstan. Ukrayna yurtsever ordusu ise bu şeytan kafilesini durdurup toprağa gömen Azrail meleği oldu.
Bir tek Çerkesler hazır değil. Herhalde hala adları güvenilmezler listesinde yer alıyor. İnsanlık katillerinin, modern dünyanın düşmanlarının aklında güvenilmez olarak işaretlenmek herkes için bir onur sayılmalı.
Peki, Ukrayna işgali gerçek olabilseydi bu azılı katil sürüsünün sonraki hedefi neresi olacaktı? Chucky’nin sıradaki kurbanı kimdi? Gürcistan mı? Azerbaycan mı? Moldova mı? Estonya mı? Letonya, Litvanya mı? Polonya mı? Chucky hepimizi öldürmek istiyor.
Ukrayna savaşı, Avrupa ve tüm medeniyet için en önemli direnek noktasıdır. Sadece Avrupa’nın ve Avrupai değerlerin savunucusu değil, despotluk ve vandalizme karşı medeniyet adına insanlığın biriktirdiği tüm değerler bu topraklarda cereyan eden yıkıcı savaşın içinde savunulmakta. Chucky’inin sıradaki ebleh kurbanı olmamak için Ukrayna’ya destek olmalıyız.
Dünya hayatında en lezzetli şey bir insana gerçek dost olabilmek, ikinci ise her yerde ve her şartta hep doğruyu haykırabilmektir. İnsan olan beri gelsin, insanlığını yitiren için yapılacak tek şey şerefsizce ölümlerinden ibret almak olacaktır.


Rusya nın Ukraynadan çekilmesi ama Kiev in askeri anlamda tarafsız bir ülke olarak kabul edilmesi Donbas Bölgesinin kültürel ve yönetsel özgürlüğünün sağlanması tek akıllıca çözüm.Washingnton siilah tücarrları kazançllıar sıralamasında en önde .Putin otoritesini gerekçelendiriyor nato yayılıyor ...Kremlin " nükleer savaş kazanılamaz ve asla nükleer silahlara başvurulmamalıdır " şeklinde bir bildiri yayınlayarak gerilimi hafifletti. Kaybedenler ise her iki tarafın savaşanları ölen sakat kalanlar savaşın gölgesinde yaşamaya çalışanlar mülteci olarak Avrupada ucuz işgücü olan mülteciler.
14 Ocak 2023 Cumartesi Saat 23:15Üç kez okudum bu şahane makaleyi.
25 Aralık 2022 Pazar Saat 15:06