- Şota! Şota anlamıyorum seni ne diyorsun!
Bir diğeri:
- Ne tuhaf bir isim bu, nereliymiş ki?
Ötekisi:
- Müslüman mı acaba?
„Şota buraya gel, burada boş yer var.“
Şota bir Ahıska Türkü. Onunla bir seminerde karşılaştık. Telefonumun zil sesini duyunca benim kafkasyalı olup olmadığımı sordu, heyecanlandı. Onu bir kez daha dinlemek istiyorum dedi, olmaz dedim. Herkesin içinde açamazdım, sonra insanlar hakkımda ne düşünürdü? Hayır, hayır cesaretim yoktu. Tam bu sırada başka bir arkadaşım „Ay Şota saçmalama, komik olma“ diye susturunca, Şota ile göz göze geldik. Anlamıştı neden mahçup durumda olduğumu.
- Şota, yüreğimdeki acıyı ve sevgiyi müziklerine ezgi yapan tek millet Adigeler.
-Adiga! sizi biliyorum.
Şota Türkiye’ye çalışmak için gelmiş, orta halli bir firmanın dış ticaret ve lojistik departmanında tercüman olarak çalışıyor.
Oturup konuşmaya başlıyoruz. Bana „Kız sen Kafkasya’nın neresindensin?“ diye soruyor.
Anlatıyorum.
„Ben de Gürcistan’da, Tiflis’te dopdum ve büyüdüm ama aslım Ahıska Türküdür“ diyor Şota.
Konu konuyu açıyor, Abhazlardan bahsediyor. Abhaz bir çok arkadaşı varmış üniversitede. Şota, Abhazları Gürcü olarak gördüğünü ve arada hiç bir fark olmadığını söylüyor.
İnanmıyorum tabii.
Şota da Kafkasyalı, ben de Kafkasyalıyım. Aramızda ne fark var? „Sen Çerkessin“ dediğinizi duyar gibiyim. Tamam, öyleyse Şota’nın ne eksiği var? Şota neden Çerkes deðil?
Abhazlar, Osetler veya Asetinler, Çeçenler, Dağıstanlılar, Adigeler Çerkes diyorsunuz. Peki Gürcüler neden Çerkes değil? Neden tanımlama dışında? Azeriler neden Çerkes değil?
Mutfak kültüründen tutun da giyim tarzına, aile yaşantısından tutun davranışlara kadar bir çok konuda Dağıstanlılara benziyorlar.
Ahıska Türkleri Gürcü kökenli olup da, sonradan Osmanlı tarafından İslamlaştırılıp, müslüman yapılan bir halk değil mi?
Eğer „sadece Kuzey Kafkasya’dan göç edenler (!) Çerkes’tir“ tanımlamasında bulunuyorsanız, o zaman Abhazya ve Osetya bu tanımların dışında kalıyor. Osetler ve Abhazlar, kültürel olarak Gürcülere daha yakındırlar.
Şota soruyor: „Abhaz mısın, Çerkes misin?“
Şota
biliyor, Kafkasya’nın tamamı Çerkes değil. Kafkasya sadece
Çerkeslerin deðil.
***
Aleko
Kvakhadze. Gürcistan, Çerkes soykırımını tanıdığında bana
ilk önce heyecanla haber veren Gürcü dostum. Tiflis üniversitesinden.
Adıgabze biliyor, tarih bilgisi de kuvvetli. Haziran sonu gibi Türkiye’ye
gelecek, gelişini iple çekiyorum. Buradaki Adige dernekleriyle görüşmek
istiyor.
***
Gerek sanal ortamda, gerekse dernek ortamında Gürcistan’ın Çerkes soykırımını tanıması bir acayiplik olarak görülüyor. Kimi Abhazlar ve Çerkesler, Gürcistan karşıtı söylemlerde bulunuyorlar.
Abhazlar, Rus yanlısı davrandıklarını bir türlü kabul edemiyorlar. Bilmiyorlar ki, anavatandaki Adıgeler ve Abhazlar’ın bizim diyasporadakiler gibi bir kimlik tanımı yapmadıklarını. Bir Abhaz için Gürcü ve Ermeni, kendisine neredeyse bir Adıge kadar yakındır.
Dernekte çok sevilen ve sayılan, yaşı epeyce ilerlemiş bir büyüğümüz bana „Gürcistan, Çerkes soykırımını tanıdı da ne oldu? Aramızı açmak için bir oyundur bu. Gürcistan küçücük bir ülke, tanısa ne olur tanımasa ne olur?“ dedi.
Hayır öyle değil. Bir kere Gürcistan komünizm döneminde SSCB ülkeleri içinde en güçlü yapıya sahipti. Gürcistan ekonomisinde son yıllarda iş ve yatırım ortamının iyileşmesi yönünde olumlu gelişmeler var. Şimdiden 100 civarında Türk firması (ağırlıklı olarak KOBİ ) Gürcistan’da faaliyet gösteriyor.
İlginç olan ise, bu büyüğüm, Abhaz derneklerinin açılmasına bizzat destek vermiş ve her gittiği ortamda Abhaz milliyetçiliği yapmıştır. Ancak kendisi dernek adının Çerkes olarak değiştirilmesine ve Abhazların Çerkes sayılmasına da son derecede karşıdır.
Bu ne çelişkidir!
Abhazların Rusya ile olan iyi ilişkilerini kimse sorgulamıyor. Savaş çıkarsa, Ruslar Abhazya’yı savunmayacak mı?
Ayrıca sanılanın aksine Gürcü-Adige ilişkileri çok daha uzun bir süreç öncesine dayanıyor. Örneğin Gürcistan’daki Cherkesishvili sülalesi. Gürcistan’ın asil sülalelerinden biridir. Kaberdey kökenlidir. ( Bknz: Varlam Cherkezishvili )
Eğer tarihi kaynaklar yeterince incelenecek olursa, bu aileye mensup Adıgeler, Gürcistan’da yüksek bir sosyal statü içinde yaşamışlar. Bugün Gürcistan’da Adýge (Kaberdey) kökenli ailelere rastlamak mümkün olsa gerek.
1474’te Doğu’da Dağıstan beylerinden güneyde Abhaz beylerine kadar herkes Adigelere vergi ödemek zorundaydı. Adıgeler Gürcistan Krallığı’nın iç işlerine karışarak, Kral seçimlerinde etkin rol oynuyorlardı ( bkz. Venedikli Gezgin Barbaro Josafat ). 17.yüzyılda da Kalkheti Krallığı Adigeler tarafindan yönetilmiştir.
Gürcü Kralı Vakhtang 6‘nın eşi Adıgedir. Diğer bir Gürcü Kralı olan Bagrat’ın eşi Abhazdır…
Yani çok eskilerden beri yakın ilişkilerimiz olmuştur Gürcülerle!
Bu yazımın sonunda, her sorumu sıkılmadan yanıtlayan, vakit ayıran ve araştırmamda emeği geçen Zeki Abid’e teşekkür etmeyi borç bilirim.
YAZARIN DiGER YAZILARI
19.11.2013 - ÖĞRETİLERDEKİ ALDATMACA
27.09.2013 - NARTLARIN ÇOCUKLARINA...
20.01.2012 - ÇERKESYA'YA YABANCI
22.06.2011 - Biz Bu Gündeme Mahkum Muyduk?
06.03.2011 - Kitap, Kahve, Müzik ve Kedi
GENC YURTSEVER KALEMLER
- Awtle Laşin ÖĞRETİLERDEKİ ALDATMACA
- Birs Tuncay Bu Çocuklar Sizi Hiç Affetmeyecek !
- Jinal Tamszuqo Interview with the Circassian activist Larissa Khadipash [Moscow] :
- Peserey Hamit Esen OŞHAMAFE
- Hatko Timaf BERLİN'DEKİ 3 GÜNLÜK PROTESTO AÇLIK GREVİMİZ