Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Rusya Batı’daki Görüş Ayrılıklarından Faydalanmak İstiyor
20 Mart 2018 Salı Saat 18:38
 
Dmitri Trenin-16 Şubat 2018,Carnegie Moscow Center
 
Rusya Batı’daki görüş ayrılıklarından faydalanmak istiyor. Peki tehlike ne kadar büyük?
 
ABD’nin 1960’ların başındaki Hava Kuvvetleri Komutanı General Curtis Le May, bir toplantı sırasında Sovyetler Birliği’ni “düşman” olarak niteleyen bir subayına müdahale etmişti.Ona göre Sovyetler Birliği yalnızca bir “karşı kutuptu”. Asıl düşman ise, “ABD donanmasıydı ! “. General Le May , ABD ordusundaki  sert ve bitmek bilmez rekabete vurgu yapmak istemişti.
 
Tanımlamalar önemlidir. Rusya bugün ABD’de rakip, karşı kutup, vb.  ifadelerle tanımlanmasına rağmen henüz -savaşa vurgu yapan bir terim olan - “düşman” kelimesiyle tanımlanmıyor.

Dmitri Trenin: Carnegie Moscow Center Direktörü
 
Geçtiğimiz 6 haftada, ABD yönetimi tarafından, ülkenin küresel jeopolitik ve güvenlik stratejilerini süper güç rekabeti perspektifinden tanımlayan 3 temel rehber doküman  yayımlandı. Bunlar Ulusal Güvenlik Stratejisi, Ulusal Savunma Stratejisi ve Nükleer Gözlem Raporu idi. Bu temel dokümanlarda, Rusya artık süper güç rekabetinde birincil rakip değil.(Bu ünvan artık Çin’in elinde). Buna rağmen , ABD’nin liderliğindeki liberal dünya düzenine çomak sokan, karışıklık çıkaran temel unsur olarak görülüyor.
 
Aynı zamanda, Rusya, ABD’nin küresel hakimiyetine politik bir tehdit teşkil ediyor ve bu tehdit bir yanılsamadan ibaret değil. Moskova’nın 2008’de Gürcistan’da ve 2014’te Ukrayna’da yaptıkları , açık ve etkin bir şekilde , NATO’nun doğudaki genişlemesini frenledi.Rus ordusunun 2015’teki Suriye müdahalesi ise Beşar Esad’ın ABD destekli muhalif grupların kucağına düşmesini engelledi.
 
Rusya, İran’la stratejik bir ittifak kurdu, Afganistan ve Kuzey Kore’de kendi görüşleri ve politikaları var, Venezuela’nın bugünkü yönetimiyle de dostane ilişkiler tesis etmiş durumda.Birleşmiş Milletler’de veto gücünü kullanmaktan çekinmiyor.Çin’le de birçok konuda ortak hareket ediyor, özellikle ABD’nin çıkarlarını etkileyen konularda. Çin-Rusya ittifakı , ABD ve müttefiklerinin global hakimiyetini bir çok alanda sınırlandırıyor.
 
Ancak, Rusya’nın Batı ülkelerinde karışıklık çıkarma gücü olduğunu iddia etmek çok zorlama bir görüş olur. Russia Today ve Sputnik(Batı’da faaliyet gösteren Rus yayın organları) Hillary Clinton’ın seçim kampanyasına karşıt bir yayın politikası yürütmüş olsalar da, Rus hackerlar ve suç ortakları bu yönde çalışmış olsalar da, bunlar okyanusta bir damladan fazlası değildi.
 
Rusya ‘yı , Batı’nın yakın dönemde yaşadığı hayal kırıklıklarından , Brexit’ten ,Avrupa’da sistem karşıtı partilerin yükselişinden,Katalonya,İskoçya ve Korsika’daki ayrılıkçı hareketlerin canlanmasından sorumlu tutmak, Batı’daki mevcut yönetimlerin halkın değişen taleplerine hızlı cevap veremediği gerçeğini gölgelemiş olur.
 
Rusya’nın Batı’daki görüş ayrılıklarından kendi avantajına çıkar sağlamaya çalıştığı apaçık bir gerçek. ABD ve Kuzey Amerika’da toplumun görüşlerinin şekillendiği ana akım medyada, Rusya tarafından fonlanan kurum ve kuruluşlar, neredeyse sisteme muhalif , hatta ekstrem sayılabilecek tüm görüşlerin hamisi konumunda. Amerika’nın sesi ve Deutche Welle gibi medya kuruluşları soğuk savaş sürecinde Sovyetler Birliği’ne ne yaptıysa, Rusya da şu anda aynısı yapmak istiyor.Resmi hükümet politikalarına karşı, yerel alternatifleri desteklemek.Bu inkar edilemez bir gerçek, ancak Rusya’nın körüklemeye çalıştığı ayrılıkların aynı zamanda yaratıcısı olduğunu iddia etmek doğru bir yaklaşım değil.
 
Ekonomik açıdan yaklaşırsak, gayrisafi yurtiçi hasıla bakımından  Rusya , orta seviye büyüklüğe sahip bir ülke olarak dayanma sınırının sonuna gelmiş bulunuyor. Ukrayna krizi sonrası Batı tarafından uygulanan yaptırımlarla mücadele etmek durumunda.
 
Yaptırımların tüm dünyaya verdiği mesaj açık: Rusya ile iş yapmak isteyen ABD ile sorun yaşar. Rusya’nın karşı yaptırımları bazı Avrupa ülkelerini etkilemiş olsa da , hasar kritik boyutta değil. Mevcut şartlar altında, Rusya’nın  enerji kartını aynı zamanda Gazprom’un müşterileri olan Avrupa ülkelerine karşı kullanması çılgınlık olur. Zaten 2014’ten bu yana Avrupa ülkelerine gaz akışında herhangi bir kesinti yaşanmadı.Tam tersine, Rusya , Kuzey Akımı ve Türk Akımı projeleri ile Avrupa’ya gaz tedarik edecek yeni boru hatları döşemekle meşgul.Ukrayna’nın Rusya’dan direkt gaz almayı reddetmesi de gaz fiyatlarındaki potansiyel dalgalanmaları, gaz akışındaki muhtemel kesintileri de önlemiş durumda.
 
Geçtiğimiz 10 yılda, Rusya, nerdeyse hurdaya dönmüş ordusunu yeniden inşa etti.Modernize edilmiş, daha donanımlı ve daha iyi eğitimli ordusu artık politik bir enstrüman olarak da hizmet verebiliyor.Kırım operasyonu, Ukrayna’da isyancılara verilen destek ve Suriye harekatı hem Rus ordusunun kabiliyetlerini, hem de Kremlin’in bu kabiliyetleri jeopolitik hedeflere ulaşmak için etkin bir şekilde kullanmakta kararlı olduğunu gösteriyor.Modernizasyon programı 2010 yılında başlamış olmasına ve henüz tamamlanmamış olmasına rağmen ,ölmek üzere olan Rus savunma sanayiini yeniden canlandırdı.
 
Rusya ile ABD arasındaki yeniden karşı karşıya gelme durumu, NATO’nun doğu Avrupa ‘daki Rusya sınırlarında askeri hareketlilikleri yeniden canlandırdı.Gerilen stratejik atmosfer , Rusya tarafından Kaliningrad’ a intikal ettirilen İskender füzeleri ve buna mukabil olarak ABD tarafından Doğu Avrupa ülkelerine düşük yoğunluklu nükleer silahların yerleştirileceğini açıklamasıyla farklı bir boyut kazandı. Ancak, soğuk savaş döneminden farklı olarak, iki ülkenin  karşı karşıya gelme tehlikesi ideolojik zıtlıklardan ziyade Rus ve ABD uçakları arasındaki muhtemel gerilimlerden , Ukrayna’da şu anda dondurulmuş olan uzlaşmazlıkların tekrar canlanmasından veya Suriye’de iki tarafın vekil güçleri tarafından gerçekleştirilebilecek provokasyon ve asimetrik saldırılardan oluşuyor.
 
Bu bakımdan, askeri bir karşı karşıya gelme durumu gayet olası ve bu ihtimal oldukça hafife alınıyor.Avrupa’nın güvenliği açısından , Rusya ve ABD’nin gerekli önlemleri alması hayati önem arzediyor.
 
Ukrayna’da kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkes tesis etmek, iki tarafın da vekil güçlerini (Suriye dahil) zaptürapt altına alması ve iki tarafı askeri olarak karşı karşıya getirecek olası bir askeri hatayı önlemek için doğru iletişim kanallarının oluşturulması çok önemli.
 
Bu yüzden, Ocak ayında gerçekleşen 3 Rus istihbarat şefinin Washington ziyareti çok önemliydi.1990 larda bu tür ziyaretler iki taraf arasında büyüyen güvenin bir işareti olarak lanse ediliyordu. Şimdi ise bu ziyaretlerin amacı, oluşan güvensizlik ortamında iki taraf arasında gerçekleşebilecek trajik bir hatayı önlemek.Rusya ve ABD tarihte tekrar karşıt kutuplar olarak konumlanmış olabilirler, ancak tekrar “düşman” olarak konumlanmalarına izin verilmemeli.


Çeviri: Cihan Mugan
 
Cherkessia.net, 20 Mart 2018
 
***
 
Russia seeks to exploit divisions in the West. But how big is the threat?
 
General Curtis LeMay, chief of staff of the United States Air Force in the early 1960s, once interrupted one of his officers who described the Soviet Union as an enemy. The USSR, LeMay said, was not an enemy, but an adversary. The enemy was the US Navy, the general clarified, referring to the bitter and never-ending rivalry among the US military services.
 
Definitions matter. Today, Russia is variously and officially described in the United States as a competitor, rival or adversary – but not yet the enemy, a title implying war. Three of the US Government’s guiding documents – the National Security Strategy, the National Defense Strategy and the Nuclear Posture Review – adopted in the last six weeks point to great-power rivalry as a salient feature of the global geopolitical and security landscape. While Russia is no longer America’s principal challenger – that title has gone to China – it is considered to be the main disruptor of the liberal world order designed, led and policed by Washington.
 
As such, Russia poses a definite political threat to US global dominance, and that threat is not hollow. Moscow’s actions in Georgia in 2008 and again in Ukraine in 2014 have effectively stopped the heretofore open-ended enlargement of NATO to the east. The Russian military intervention in Syria in 2015 prevented the ouster of Bashar al-Assad at the hands of the US-backed opposition. Moscow has entered into a situational alliance with Tehran; it has its own views and policies on Afghanistan and North Korea; and it is friends with Venezuela’s current government. At the United Nations, Russia is not shy to use its veto power. It also works closely with China, often at cross-purposes with the United States. The Sino-Russian “entente” effectively limits the global writ of the United States and its allies.
 
However, it would be quite a stretch to claim that Russia has the power to do much political disruption within Western countries. While RT and Sputnik were hardly friendly to Hillary Clinton’s 2016 presidential campaign, their activities, alongside those of any number of suspected Russian hackers and their partners, were not more than a drop in the ocean. Indeed, blaming Russia for all sorts of recent disappointments, including the Brexit vote and the strong electoral performance of some of non-systemic parties in Europe, from Germany’s AfD to the Austrian FPÖ to France’s Front National, works to downplay the failures of the ruling elites in various countries to respond to the fast-moving changes in their own societies. The same is also true of separatist movements, from Scotland to Catalonia to Corsica.
 
To be sure, Russia seeks to exploit divisions in the West to its advantage, and this is nowhere clearer than in the information sphere. With the mainstream media almost completely dominating the public debate in Europe and North America, Russian government-funded outlets have turned themselves into purveyors par excellence of Westernoriginated dissent and even fringe analysis and views. In doing so, Russians are aiming to do to the West something akin to what the Voice of America or Deutsche Welle did to the Soviet Union during the Cold War: promote local alternatives to not only official government policies, but the established political narratives as well. This is an undeniable irritant, yet Russia is hardly the creator of the divisions it tries to fan.
 
In economic terms, Russia, a medium-sized economy in relation to GDP, is more on the receiving end. It must bear the brunt of the Western sanctions imposed in the wake of the Ukraine crisis. The message the sanctions are sending to the entire world is stark: those who wish to do business with Russia will have to deal with the United States. Russia’s own counter-sanctions against the West have hurt a few European economies, but the damage they have felt has been far less than critical. Under the current circumstances, Russia would have been insane to use its “energy weapon” against Gazprom’s clients in Europe, and since 2014 there have been no temporary interruptions of Russian gas supplies to Europe. Rather, it is busy laying new pipelines, such as Nord Stream 2 and Turkish Stream. Ukraine’s refusal to buy gas directly from Russia has also helped by precluding any potential squabbling over gas prices, nonpayment under existing contracts or theft of transit gas designated for EU countries.
 
Over the past ten years, Russia has reconstituted its recently much dilapidated military. Its defense modernization has resulted in a better-equipped, better-trained and better-led force capable of serving as a policy instrument. The Crimea operation, the military support given to the rebels in Donbass and the Syria campaign are testament to both the new capabilities of the Russian Armed Forces and the Kremlin’s willingness to use those capabilities to achieve geopolitical objectives. The modernization program, begun in 2010, is still incomplete. However, it has already transformed the Russian military and revitalized the country’s defense industry, which was only recently considered moribund. Russia’s elevation, alongside China, as a major military rival of the United States is a badge of achievement for the country’s military.
 
The new confrontation between Russia and the United States has already resulted in the reemergence of a military standoff along Russia’s borders with NATO countries in Eastern Europe. The more strained strategic environment in the region can be seen in recent developments such as the deployment of the Iskander missiles in Kaliningrad and the emphasis on small-yield nuclear weapons in the US Nuclear Posture Review. In contrast to the Cold War, however, the danger of this confrontation lies less in the fundamental ideological antagonism between Moscow and Washington and more in the increased likelihood of incidents between Russian and NATO aircraft, an escalation of the unfrozen conflict in Donbass as well as proxy attacks and the asymmetrical responses they provoke in out-of-area locations such as Syria.
 
That said, the threat of a military collision is real enough and – to make matters worse – generally underappreciated. To keep Europe safe, it would behoove the West and Russia to take certain measures to minimize the risk of incidents involving their military forces: make sure there is a cease-fire worth the name in Donbass; restrain their proxies elsewhere, including in the Middle East; and establish reliable communication to avoid miscalculation. 
 
This is why the January visit to Washington of three Russian intelligence chiefs – of the FSB (Federal Security Service), SVR (Foreign Intelligence Service) and GRU (Military Intelligence Directorate) – was so important. Unlike in the 1990s, when such contacts were trumpeted as a sign of growing trust, the mission now is to avoid tragic miscalculation in an environment where there is no trust. Russia and the United States may be adversaries again, but they must not be allowed to become enemies.
 

Bu haber toplam 5127 defa okundu.


İlluminati

Evet bay Trenin tanımlamalar önemlidir.

!! Mesela bay Putin'in 3 bin kişilik paralı asker grubu olan Wagner ordusu.

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/rusya-uzmanlari-putinin-parali-askerleri-olan-wagner-grubunu-anlatti-185259h.htm

!! İnsan hakları ihlalleri kimsenin haberi bile olmayan.

!! Rusya'da ciddiye alınacak hiç muhalif parti olmaması.

!! Etnik varlığı unutulan Çerkes yerleşimlerinin adeta ıssız köylere dönüşmesi.

İsteyen eklesin hepsini ben yazacak değilim.

26 Mart 2018 Pazartesi Saat 14:20
Uğur-Almanya

Mesele sadece Rusya'nın artık batıdan korkmaması değil arka planı var.Rusya lego oyunu gibi hiç çekinmeden Kırım'ı işgal etti mi? Etti. Putin dönemi boyunca Kremlin'in parası batı bankaları tarafından güvenceye alındı. 2012 yılı içerisinde Rusya'dan dışarı çıkan 60 milyar doları İngiltere Fransa ve Alman bankalarının dolaylı yollardan kabul ettiğini kaç kişi biliyor.
2008 yılında yaşanan Gürcistan vakasında batının bir iki göstermelik uyarıdan öteaksiyon almadığını tecrübe etti Rusya. Soğuk savaş süresince insan hakları ve dünya barışını önceliği olarak gösteren Avrupanın artık para akışından başka bir şeyi önemsemediğini, Afganistan ve Iraktaki vaziyeti ve bu bölgelere mühimmat sevkiyatını kendisinin aracılığı ile yapılması sebebiyle Amerikan'ın eskisi kadar yaptırım gücü kalmadığını, Çin ekonomisinin yükselişi sebebiyle de batıdan gelebilecek bir ambargonun kendisine zarar vermeyeceğini bilen Rusya var batının karşısında.

24 Mart 2018 Cumartesi Saat 12:03
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net