Karakter boyutu :
Bgajnoko Barasbi
08 Haziran 2021 Salı Saat 22:43
Bgajnokov Barasbi Haçimoviç, M.N. Gubjokov, 2 Mayıs 2021
8 Aralık 2020 tarihinde, Rus Bilim Akademisi’nin Kabardino-Balkarya Bilim Merkezi Beşeri Araştırmalar Enstitüsü'nde arkeoloji ve antik tarih bölümünün başı olan önemli bilim insanı ve etnolog, Tarih Bilimleri Doktoru Barasbi Haçimoviç Bgajnokov vefat etti.
B. H. Bgajnokov, 1 Kasım 1947 tarihinde Kabardey-Balkar Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde günümüzdeki adı Baksan olan Staraya Krepost köyünde dünyaya gelmiştir [1: 161].
Kabardino-Balkarya Devlet Üniversitesi Filoloji Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, 1974'te, psikodilbilim ve konuşma etkinliğinin teorik sorunları konusunda seçkin bir uzman olan A. A. Leontyev’in rehberliğinde "Psikolinguistik iletişim sorunları" konusu üzerine doktora tezinin savunmasını yaptığı SSCB Bilimler Akademisi Dil Bilim Enstitüsü'nde yüksek lisans yapmaya başlamıştır.
Tez savunmasının hemen ardından Bgajnokov, KBDÜ Pedagoji ve Psikoloji Bölümü'nün bir çalışanı olmuştur. Ta o zamanlarda, genç araştırmacının kaleminden; etnografik gerçeklerin özenli bir çalışmasıyla (ki bu, sonunda Bgajnokov'un tüm Çerkes grupları arasında efsanevi olan alan araştırmaları ile sonuçlanacaktır) katlanarak bilginliğini ve dil ve psikoloji alanındaki yeterliğinin şaşırtıcı bir birleşimini tamamen gösteren eserler ortaya çıkmaya başlamıştır.
Bgajnokov'un 1978'de yayınlanan ilk eserleri [2; 3] gerçekten belirli bir konuya bağlı kalmıştır denebilir. Bunlar, Barasbi Haçimoviç'in hayatının sonuna kadar sadık kaldığı en önemli bilimsel ilgi alanını belirlemişlerdir. Bu eserler, sadece mükemmel bir bilim insanı ve etnografın değil, aynı zamanda tanınmış kurucusu Barasbi Haçimoviç olan tüm bir bilimsel alanın, iletişim etnografisinin doğuşunun kanıtı olmuştur.
Bgajnokov'un kitaplarının, çağdaşları olan Çerkes ve genel olarak Kafkasya aydınları üzerindeki etkisi göz ardı edilemez. Okuyan gençler için Bgajnokov'un “Adige Görgü Kuralları” adlı eseri atalarının unutulmuş ve bir nevi yasak olan kültürüne ilk değiniş olmuştur. Bgajnokov’un eserlerinin kendileri için büyük bir bilim alanına bilet niteliğinde olduğu pek çok önemli Adigolog günümüzde bundan bahsetmektedir.
Kabardey-Balkarlı etnograf Madina Tekuyeva, "Adigey Görgü Kuralları" kitabının kısa bir zamanda "bilimsel alanda en çok satan" kitap olduğunu hatırlıyor: “Hevesle okuyoruz, çünkü kültürümüz saygıyla ve bilimsel gerekçelerle bu kitapta eski haline getirildi. Tüm Kafkasya bu kitabı, tarihi geçmişin üzerine barbarca zincir vurulmuş kapının kayıp anahtarı olarak kabul etmiştir. Sonuç olarak, geleneksel kültürün incelenmesinde yeni yaklaşımlar, gelişiminin yorumlanmasında yeni fikirler oluşmuştur. Kafkas geleneği hakkında bir daha asla aynı kibirli tonda konuşamamışlardır”[4].
Çerkes kültürü etnografı ve destekçisi Naima Neflyaşeva, Bgajnokov'un “Adige Görgü Kuralları” adlı eserinin “hem metodolojik yaklaşımlarında hem de kaynak temel düzeyi ve yapısal sunumu açısından gerçek bir atılım, akademik bir devrim olduğunu” belirtmiştir [5]. Ona göre; “Barasbi Bgajnokov, Sovyet bilim insanı ve Adigelogların arasında basit betimlemenin donuk çerçevesinin ötesine geçen ve Adige görgü kurallarını yalnızca bağımsız bir araştırmanın nesnesi haline getirmekle kalmayan, aynı zamanda onu ustaca ve detaylı bir şekilde, aynı zamanda da çok dikkatlice ve sistemli bir şekilde inceleyen ilk kişidir. Dolayısıyla bu materyallerle sadece büyük bir üstat çalışabilir. Görünüşe göre bu konular herkese tanıdık gelmekteydi ancak yalnızca Bgajnokov onlara akademik bir parlaklık verebilmiştir.
B. Bgajnokov, "Adige Görgü Kuralları" adlı ilk kitabında, Adige görgü kuralları olan Xabze'nin mekanik bir davranış ritüelleri ve uygulamaları dizisi olmadığını, ayrılmaz, eksiksiz, rasyonel, yaşayan bir sistem olduğunu göstermiştir. Varlığın temel sorularına cevap veren sonsuz bir evren gibi olan sistem, bir insanı ideal şekilde topluma entegre eder ve onun egosunun ustaca üstesinden gelmesine yardımcı olur. Biz okuyucular için bu sistemi tüm güzelliği, bilgeliği, gücü ve sembolik kapasitesiyle dekonstrüksiyona uğratan B. Bgajnokov'dur.
Çerkeslerin günlük davranışlarının ve katı ritüellerinin özenle düzenlenmiş kurallarının hepsi sadece pragmatik değil, aynı zamanda sembolik anlamlar da taşımaktaydı. Çerkes süvarilerinin gizli dili, work habze'nin şövalyelik yasaları, Çerkes gündelik yaşamının zor ve özlü basitliği, Çerkes toplumunda çocukların, kadınların, misafirlerin ve yaşlıların özel konumu… B.Bgajnokov, tüm bunlardan ve daha birçok şeyden Kafkas çalışmalarında akademik bilimin dilinde bahseden ilk kişi olmuştur”[5].
1983 yılında B. H. Bgajnokov’un, "Çerkesler Arasındaki İletişimin Etnografisi Üzerine Denemeler" isimli çalışması ortaya çıkmıştır [6] ve 1984'te Akademik Etnografya Enstitüsü'nde, sonunda yeni disiplinin teorik temelini resmileştirerek "İletişim Kültürü ve Etnik Gruplar” isimli doktora tezini savunmuştur; onun sayesinde, iletişim etnografisi, çok fazla teorinin ve Çerkes etnokültürel materyalinin iç içe geçmesiyle daimi bir Adige nüansı kazanmıştır.
Daha bilimsel kariyerinin ilk yıllarında, Bgajnokov, akademik dergi “Sovyetler Etnografisi”'nde geliştirilen kaçınma kurumu tartışması sırasında olduğu gibi, bilimdeki herhangi bir otoriteye bakılmaksızın, Çerkes kültürünün kendi kendine yeterliliğini kararlı ve ödün vermez bir şekilde savunmaya hazır olduğunu göstermiştir. [7; 8]. Barasbi, ömrü boyunca “bilimin umutsuz şövalyesi” (uzun yıllar onunla arkadaş olan akademisyen Valeriy Tişkov, B. Bgajnokov için böyle derdi) [9] olarak kalmıştır…
Dr. Bgajnoko Barasbi
1985'ten itibaren Bgajnokov, hayatının sonuna kadar çalıştığı Kabardey-Balkar Beşeri Araştırmalar Enstitüsü'nde araştırmacı olmuştur.
Elde ettiği başarılarla asla duraksamayarak, ilk kitapları saygın birer "klasik" haline gelen Barasbi Bgajnokov bilimsel zirvelere ulaşmaya devam etmiştir... Yeni çıkan kitaplarının her biri olay olmuştur.
Muvakkat bir kültürün gerçek şarkısı ve bilimsel sistematiğin bir başyapıtı haline gelen Adige Etiğinde [10], Adige görgü kurallarının; küresel yapının, Çerkes halkının eski düşünce yapısının ve baskın yaşam biçimi olan Adige ahlakının sadece bir parçası olduğu ortaya çıkmıştır.
Bgajnokov'un teorik yapıları, adı, zamanının Adige dünyasının en iyi bilim insanlarını bir araya getiren, Adige etnik grupları hakkında muhteşem bir bilgi birikimi olan “Adige (Çerkes) Ansiklopedisi’nde" yer alan etik ve görgü kuralları [11] bölümünün temelini oluşturmuştur. Bu büyük çalışmanın yayınlanması, bundan böyle Bgajnokov'un kitapları olmadan genelleştirici hiçbir Adigolojik çalışmanın yapılamayacağını bir kez daha doğrulamıştır. Bu makalenin yazarı, bu durumun farkında olarak, "Adigey Tarihi" için "Çerkeslerin Ahlaki Görüşleri" alt bölümünü yazmaya başlarken, bu metnin Bgajnokov’un ilgili eserlerinin yalnızca bir düzenlemesi olduğunu uygun dipnotta bildirmeyi ihmal etmemiştir. [12: 408].
“Çerkes Oyunu”'nda [13] Bgajnokov, “Çerkes düğününün, her karakterin kendi rolünün olduğu ve hiçbirinin diğerini geçersiz kılmadığı bir senfoni olarak parlak bir analizini yapmıştır. Bgajnokov'un Çerkes oyunu, bilge yaşlılık ve cesur gençliğin buluşma yeridir; insan enerjisinin en büyük konsantrasyonu; Bir sosyal grubun geleceğe doğru hareket halindeki dans modelinde uyum ve tutkuyu ifade ederek kaderle diyaloğunu yürüttüğü, rekabetçi bir alandır. Çerkes oyununda her şey renkli, adil ve mantıklıdır. Bu, her şeyin bir anlamının olduğu yerdir”[5]. N. Neflyaşeva'nın zamanında söylediklerinden daha iyisini söylemek mümkün müdür?
"Hümanist Etnolojinin Temelleri" monografisinde [14] B. H. Bgajnokov yeniden bu sefer yeni ortaya çıkan bir etnolojik alt disiplinin seçkin bir teorisyeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir kişinin doğasında bulunan ve yaklaşımının temeli olarak aynı içsel saldırganlığı dengeleyen bir "empati kültürü" (yani anlayışlı, yardımsever tutum) kavramına dayanarak yazar, empatik anlayış ve davranışın etnik mekanizmalarına odaklanmaktadır. Bunlar, yazar tarafından daha önce incelenen çeşitli gelenek ve ritüellerin günlük gerçekliğini düzenleyen, etik, görgü kuralları ve yasal normları içerir. Adige etiği için çok önemli olan “ts’ıfığa” (insanlık) ve karşılık beklemeden yardımseverlik “psape” (merhamet) kavramlarının bu konsepte oldukça uygun olması ve Adige kültürünü bir barış ve karşılıklı anlayış kültürü haline getirmesi dikkat çekicidir. Bgajnokov, "Hümanist Etnolojinin Temelleri"nde, daha önceki çalışmalarında ana hatlarıyla belirttiği; manevi mirasa karşı saygısızlıkta, etnik kültürün taklit edilmesinde ve ulusal ruhun gerilemesinde ifade edilen temel kişiliğin ana özelliklerinin tehlikeli kaybı anlamındaki "etnik kriz" kavramını da geliştirmiştir. [10: 7-9; 15]
İleri gelen bir antropolog olan Bgajnokov, 2009'da yayınlanan yeni çalışmasıyla okuyucunun karşısına çıkmıştır [16]. Filozofların çoğunun kaderinde varmış gibi görünen ve son derece soyut bir karakter taşıyan ahlak antropolojisi, Bgajnokov'un kalemi altında tanınabilir özellikler kazanmıştır. Ne de olsa, daha önce Bgajnokov tarafından Adige etiğinin önde gelen ahlaki ilkeleri olarak alan araştırması temelinde ortaya çıkan ve diğer "görgülü" halkların diğer etik sabitlikleriyle ve onların felsefi ve dini sistemleriyle uyum içine giren insanlık, saygı, akıl, cesaret, onur kavramları, yeni çalışmasında tüm insanlık için evrensel hale gelmektedir. Monografi metninde yer alan Adige sözleri ve ahlaki özdeyişler genellikle bir kez daha etnisiteler üstü karakterlerini vurgulayacak şekilde "kişisel değildirler". Düşünceli bir okuyucu, yazarın, “akıllıca düzenlenmesi gereken, insanlığın büyük bir armağanı olarak halkların ve etnik kültürlerin çeşitliliği” gibi derin fikirlerini uzun süre hatırlayacaktır (s. 79). Ya da ne olursa olsun pervasızca boyun eğme, dayatılan itaat ve her şeye katlanmaya hazır olma anlamına gelmeyen hoşgörü kavramını… Gerçek hoşgörü, ahlaki gücü ve asil sabrı sergileyen, cesaretini ve özsaygısını kaybetmemiş iradeli insanların kaderidir (s. 5-6). Son on yılda eskimeyen fikirler her geçen gün daha güncel hale gelmektedirler...
2010 yılı, Barasbi Haçimoviç için iki yeni önemli eserin aynı anda yayınlanmasıyla özel bir öneme sahip olmuştu: "Ailenin Sosyal Kurumu" ve "Adige Kutlamalarında Kötülüğün Reddi" [17; 18].
"Ailenin Sosyal Kurumu", etnografyanın Adige etnik gruplarının "akrabalık ilişkileri" hakkında biriktirdiği her şeyin özü haline gelmiştir. Yazarın da dediği gibi, bir tür "akrabalık sanatı" olan bu eşsiz değer, her Çerkes'in karmaşık ve kök salmış aile ve akrabalık ilişkileri sistemindeki yerini belirlediğinden dolayı yitirilmemelidir. Her insanın görevi ise “hayatın her aşamasında akrabalık vazifesini şerefle yerine getirmek ve insanlığın kültürel mirasına karşı sorumluluğunun bilincinde bir insan olarak kendini gerçekleştirmektir” [17:118].
"Adige Kutlamalarında Kötülüğün Reddi" kitabı, katı bir ritüel çerçeve içine alınmış ritüel argoların özel bir yere sahip olduğu Adige ziyafetlerinin şimdi yarı unutulmuş parlak ve mecazi şiirsel dilini canlandırmaktadır. Bu kötülüğü yerle bir eden ve onu alaya alan sanatsal gelenek, ziyafete katılanlara başarı önsezisini, iyinin kötülüğe karşı kaçınılmaz zaferine olan güveni aşılayarak şansa giden yolu açmıştır. Zarafet ve ince mizah dolu ritüel argolar, sofrada bile kendini gösteren Adige ulusal ruhunun parlak aurasının kanıtıdır. Ve kitabın son sözünün "Kıskançlığın Ehlileştirilmesi" olarak adlandırılması tesadüfi olmaktan çok uzaktır. Sonuçta, yazara göre, bu eşsiz sözlü türün yeniden canlandırılması, etnik grupların kendi kendini arındırmasına, kötülüğün çürütülmesine, modern toplumu zehirleyen kıskançlık günahından kurtuluşa katkıda bulunacaktır. [18: 73- 76]
Doğal olarak, Bgajnokov'un kaleminden çıkan her monografın kavramsal hükümleri ve tartışmalı yönleri daha önce makale şeklinde yayınlanmış (ki bunlardan 200 tane vardı) ve bilimsel forumlarda ön onay almıştır. Barasbi Haçimoviç'in konferanslardaki, KBBBE Akademik Konseyi toplantılarındaki, tezlerin savunulması sırasında ortaya çıkan karşıtlaşmalardaki parlak konuşmaları bilimsel düşünceyi uyandırmış, hayranlıktan polemiklere girme arzusuna kadar çok çeşitli duyguları harekete geçirmiştir ancak bu konuşmalara kayıtsız kalan kimse olmamıştır.
Son on yılda, Bgajnokov'un zaten şaşırtıcı derecede geniş olan bilimsel ilgi alanı, ilk aşamalarından itibaren Çerkeslerin etnik tarihinin sorunlarıyla birlikte büyümüştür. 2014 yılında Barasbi Haçimoviç, enstitünün arkeoloji ve antik tarih bölümüne başkanlık etmiştir. Bu dönemde, editörlüğünde ve ortak yazarlığında, "Kuzey Kafkasya Arkeolojisi ve Etnolojisi" bilimsel almanakının bir dizi sayısı ve meslektaşlarıyla hazırladığı "Eski ve Orta Çağ Tarihi Üzerine Denemeler" monografisi yayınlanmıştır. “Avrasya'nın Kupa İşaretleri Kültürü” kitabı ise, bir zamanlar Bgajnokov'un yerel Kafkas kültürlerini en geniş tarihsel ve arkeolojik bağlama sığdırma yeteneğini göstermiştir.
Barasbi Haçimoviç'in Adigey'dekiler de dahil olmak üzere birçok arkadaşı vardı, ancak o, çoğu zaman, onlarla iletişim kurmaktansa bir sonraki kitabının doğacağı ofisinin sessizliğini tercih etmiştir. Bununla birlikte, asla bilimden kaçan biri olmamıştır, her zaman adaletsizliğe sert tepki göstermiştir, onur kavramı hakkında kendi fikirlerine, bilim insanlarının toplum yaşamındaki aktif rolüne sadık kalmıştır. 1992 yılında Abhazya'da silahlı çatışma başladığında Barasbi'nin, kardeş Abhaz halkının yardımına gelen ilk Kabardey gönüllü grubuna dahil olması tesadüf değildir [21: 120, 258].
2007 yılında meslektaşlarının desteğiyle B. H. Bgajnokov, Kabardey-Balkar Beşeri Araştırmalar Enstitüsü'nün direktörü olmuştur. Bu görevdeki faaliyeti, yerli bilimin acı verici ve çoğu zaman yıkıcı reformların baskısı altında olduğu bir dönüm noktasına denk gelmiştir. Finansman kesilmiştir ve bilim üzerine çalışanların sayısı azaltılmıştır. Özünde bürokrat olmayan Bgajnokov, bilim alanındaki yüksek yöneticiler ve büyükşehir yöneticileri ile iletişim kurarken her zaman bir diplomat olma gücünü bulamamıştır. Bu açıdan, pek çok meslektaşı tarafından fevri, sert, tavizsiz biri olarak hatırlanmıştır.
Ancak bu zor zamanlarda bile enstitü çalışmıştır; önemli projeler hayata geçirilmiştir ve kitaplar basılmaya devam edilmiştir. Barasbi Haçimoviç, Çerkesler için bu önemli tarihi olayla ilgili kendi vizyonunu ortaya koyarak "Kanjal Muharebesi" [22] monografisini yayınlamıştır.
Bgajnokov'un çalışmalarında ortaya koyduğu fikirlerin bitmez tükenmez güncelliği, onları her zaman okuyucular için son derece gündeme uygun ve popüler hale getirmiştir; Bgajnokov'un kitaplarının evdeki kitaplıklarda bulunması, bu kitaplıkların sahipleri için bir gurur kaynağı olmuştur.
2011 yılında, bibliyografik olarak nadir hale gelenler de dahil olmak üzere en önemli eserlerinden bazıları "Çerkeslerin Etnografyası" genel başlığı altında yeniden yayınlanmıştır [23]. Bundan bir yıl önce, Gürcistan'da Bgajnokov'un "Adigeler (Çerkesler)" adlı başka bir eser koleksiyonu yayınlanmıştır [24].
Barasbi Haçimoviç, Rusya Bilim Akademisi'nin desteğiyle birkaç yıldır yayınlanan “Halklar ve Kültürler” serisinin Adigeler cildinin ilk editörüydü. Ve o sırada Adige kültürünün etnik özgünlüğünü ve benzersizliğini tam olarak yansıtan kolektif bir monografi için yapısal bir planın oluşturulması şeklindeki stratejik görevi zekice yerine getiren kişi de B. H. Bgajnokov'un ta kendisiydi.
Son birkaç yıl ise Barasbi Haçimoviç, ne yazık ki tamamlamayı başaramadığı “Çerkesler. Etnogenez ve Etnik Tarih” [1: 167] monografisi üzerinde çalışmıştır.
B. H. Bgajnokov’un ölümü ile Rus bilimi, çalışmaları Adigeler hakkındaki bilim için sonsuza dek altın değerinde olacak olan seçkin bir araştırmacıyı kaybetmiştir. Bununla birlikte, bilimsel mirasının önemi, Kafkas çalışmaları çerçevesinin çok ötesine geçmektedir. Etnoloji, felsefe ve etik alanındaki teorik çalışmaları, sadece 21. yüzyılın Çerkesleri için değil, aynı zamanda Bgajnokov'u her zaman ayrı bir yerde tutan hümanist dünya görüşünün tüm destekçileri için de uzun süre geçerli olacaktır.
M.N. Gubjokov
Kaynakça:
1. Fomenko V.A. Pamyati Barasbi Haçimoviça Bgajnokova // Vestnik Kabardino-Balkarskogo Instituta gumanitarnıh issledovaniy. 2020. № 4-1 (47). – S. 160-169.
2. Bgajnokov B.H. Kommunikativnoye povedeniye i kultura (K opredeleniyu predmeta etnografii obşeniya) // Sovyetskaya etnografiya. 1978. № 5. – S. 3-17.
3. Bgajnokov B.H. Adigskiy etiket. – Nalçik, 1978.
4. Tekuyeva M.A. Umer Barasbi Bgajnokov [Elektronnıy resurs] – Rejim dostupa: https://www.facebook.com/dina.tekueva , (erişim tarihi 10. 12. 2020).
5. Nefliaşeva N.A. Ne stalo Barasbi Bgajnokova [Elektronnıy resurs] – Rejim dostupa: https://www.kavkaz-uzel.eu/blogs/1927/posts/46246 , (erişim tarihi 15. 12. 2020).
6. Bgajnokov B.H. Oçerki etnografii obşeniya. – Nalçik, 1983.
7. Diskussii i obsujdeniya // Sovetskaya etnografiya. 1978. № 6. – S. 61-70.
8. Diskussii i obsujdeniya // Sovetskaya etnografiya. 1979. № 1. – S. 53-75.
9. Tişkov V.A. Umer Barasbi Bgajnokov [Elektronnıy resurs] – Rejim dostupa: https://www.facebook.com/ValeryTishkovRAN , (erişim tarihi 10. 12. 2020).
10. Bgajnokov B.H. Adigskaya etika. – Nalçik, 1999.
11. Bgajnokov B.H. Etika i Etiket // Adigskaya (çerkeskaya) entsiklopediya. – M., 2006. – S. 547-589.
12. Gubjokov M.N. Kultura adigov // Istoriya Adygei s drevneyskih vremen do naçala KhKh v. V 2-kh tomakh. T. I. Maykop, 2009. – S. 357-450.
13. Bgajnokov B.H. Çerkeskoye igrişe. – Nalçik, 1991.
14. Bgajnokov B.H. Osnovaniya gumanistiçeskoy etnologii. – M., 2003.
15. Bgajnokov B.H. Etniçeskiy krizis v novoy i noveyshey istorii adigov // Jizn natsionalnostey. 1999. № 2-3.
16. Bgajnokov B.H. Antropologiya morali. – Nalçik, 2009.
17. Bgajnokov B.H. Sotsialnaya organizatsiya semi. – Nalçik, 2010.
18. Bgajnokov B.H. Otritsaniye zla v adigskih tostah. – Nalçik, 2010.
19. Bgajnokov B.H. Fomenko V.A., Bubenok O.B., Noviçihin A.M. Oçerki drevney i srednevekovoy istorii adigov. – Nalçik, 2016.
20. Bgajnokov B.H. Kultura çaşevidnih znakov Yevrazii. – Nalçik, 2016.
21. Kuşhabiyev A.V. Kabardino-Balkariya i Gruzino-abkhazskaya voyna 1992-1993 gg. – Nalçik, 2020.
22. Bgajnokov B.H.. Kanjalskaya bitva. – Nalçik, 2008.
23. Bgajnokov B.H.. Etnografiya adigov. – Nalçik, 2011.
24. Bgajnokov B.H. Adıgi (çerkesi). – Tbilisi, 2010.
25. Vestnik nauki ARIGI №26 (50) s. 159-163.
Kaynak: http://www.natpressru.info/index.php?newsid=12424&fbclid=IwAR2e_2z5lKia6f2eLYYqZK1S-r8GfF_aDjucIqr4Zo1JfD7heXpxSGTQr8E
Çeviri: Ahsen Sıla Gökpınar
Cherkessia.net, 8 Haziran 2021
Bu haber toplam 4164 defa okundu.
Bu habere yorum eklenmemiştir. İlk yorumu siz ekleyin.