Karakter boyutu :
Myanmar’ın Uzağında, Siyasal İslam Yükselişinin Rusya’da Tetiklenmesi
14 Eylül 2017 Perşembe Saat 16:26
Nihayetinde, Myanmar protestoları, İslami duyarlılığın, Rusya Federasyonu içerisindeki çeşitli etnik kesimleri, nasıl bir kenetleme yeteneğine sahip olduğunun altını çizmiştir.
Ridvan Bari Urcosta, 13 Eylül 2017
Myanmar’ın Rohingya Azınlığı’na Destek Gösterisi, Grozni, 4 Eylül, (Kaynak: RFE/RL)
Rusya İslam toplumunun, Myanmar’daki Rohingya Müslümanlarına karşı devam eden katliama dönük tepkisi ansızın ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Gruplar, Moskova’daki Myanmar büyükelçiliğinin önünde, Mahaçkale’de (Dağıstan) ve Grozni’de (Çeçenistan) herhangi bir müdahalenin gerçekleşmediği gösterileri, 3 ve 4 Eylül günlerinde organize ettiler.
Bazı göstericilerin “Allahu Ekber”, “Budistler Teröristtir” diye bağırdıkları işitildi. Bildirildiğine göre, otoriteler göstericileri güç kullanarak dağıtmaktan korktular ve Rus hükümeti ve kolluk kuvvetleri tamamen şaşkınlık geçirerek hareketsiz kaldılar. Bu gösteriye karşı ortaya konan resmi tepki, Rus güvenlik güçlerinin normalde, muhalefet tarafından organize edilmiş protesto gösterilerine ilişkin takip ettikleri yolun önemli ölçüde tam aksi yönünde idi (Politcom.ru, 7 Eylül).
Gösteriler önemli ölçüde, devletin başı, Başkan Vladimir Putin’in BRICS (gelişmekte olan ekonomilere sahip Brezilya, Rusya,Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın gevşek politik birlikteliği) zirvesine katılmak için Çine seyahati esnasında, yurtdışında iken gerçekleşti. Görünen o ki, Putin’in dahli olmaksızın, hükümette yer alan hiç kimse karar alma teşebbüsünde bulunmaya hazır değildi. Dikkat çekici bir şekilde, ulusal TV kanallarının tamamı, protesto gösterileri hakkında sessiz kaldı.
Bu protesto gösterilerine karşı Rusya içindeki tepkiler önemli ölçüde değişkenlik göstermekle birlikte, beş ana kategori altında değerlendirilebilir. Birincisi, bazıları bu gösterilerin arkasında olduğunu ve Rusya Müslümanları’nın tepkisini internet yoluyla alevlendirdiğini düşündükleri Amerika Birleşik Devletleri’ni suçladı(Cont.ws, 4 Eylül).
İkinci grup, Çeçen Cumhuriyeti başı Ramazan Kadirov’un, Grozni’deki protestoyu desteklemek ve kendini “Müslümanların Koruyucusu” pozisyonuna yerleştirmek ve buna ilaveten Rusya Müslümanlarının “lideri” şeklinde kendisi için bir koruyucu örtü kapabilmek için siyasi ve dini motivasyonlarına işaret etti (Carnegie.ru, 4Eylül). Üçüncü olarak, bazı yorumcular Suudi Arabistan ve Türkiye’yi “duygusal histeri” yi körüklemekle suçladı. Bu grubun tanınmış bir üyesi olan Maxim Shevchenko, Rusya Müslümanlarının, “kafalarını serinletmeleri” gerektiğini ifade etti (Realnoevremya.ru, 4 Eylül).
Dördüncü açıklama, Rohingya gösterileri çıktılarının, Kadirov’un aktif dahlinin ve Rusya çapında İslam’ın siyasallaşmasının temayüz etmesinin, Rusya dış politikası üzerine olumlu etkilerine işaret etmek için çaba harcadı. Yani: 1) Bu olaylar, Moskova’nın geleneksel ulusal çıkarlarının ötesinde, Rusya’nın, Müslüman Dünyası’ndaki “ruhani bağları” nın (duhovnye skrepy) genişlemesine yardım edebilir; 2) “Rohingya Halkı için ayağa kalkmak”, Rusya’daki ulusal amaçlar için kullanışlı bir propaganda aracıdır; 3) Kadirov’un Moskova’ya ve özellikle Başkan Putin’e güçlü sadakati, Çeçen diktatörün bütün Rusya Müslümanlarının liderliği şeklindeki iddiasını, Rusya hükümeti için bir miktar makbul kılmaktadır (Gazeta.ru, 4 Eylül).
En son, beşinci olarak, bazıları, Rusya Müslümanlarının, dünyanın öbür ucundaki muzdarip bir halk ile dayanışmak maksadıyla protesto gösterileri yapmasının arkasında politik unsurlar olduğuna işaret etmektedirler. Vakıadır ki, Sovyet sonrası Rusya Müslümanları kitlesel hareketler yoluyla tepkide bulundular ve benzer yüksek mertebe kendi kendine örgütlenmeler, ülkenin sosyal ve dini koşullarının nasıl değişmekte olduğunu orta yere sermektedir.
Bunlardan kayda değer bir örnek , Mahaçkale’den aktivistlerin Change.org adlı web sitesinde, Rusya Federasyonu’nun Birleşmiş Milletler Nezdindeki Daimi Temsilcisi’ne dönük, Rohingya konusunun BM’lere taşınması ve Myanmar’daki bu savaşta sıkışmış azınlık grubu savunan bir kararın desteklenmesi amacıyla başvuru başlatmalarıdır.
Söz konusu başvuru ayrıca, Çin’’in Myanmar’daki menfaatlerinin Rusya tarafından takip edilmemesini vurgulamaktadır (Change.org, 13 Eylül). Ayrıca, açıklayıcı bir şekilde, Çeçen avukat Murad Musaev “Rohingya Alarmı” adı altında herhangi bir ücret almaksızın hukuki süreç başlatmıştır (Facebook.com/RohingyaAlert/, 13 Eylül). Musaev aynı zamanda Myanmar’ı, İnguşetya’dan bir aktivist ile birlikte ziyaret etmiştir ve orada etnik bir temizliğe şehadet ettiğine dair ateşli bir konuşma yapmıştır (Riaderbent.ru, 5 Eylül).
Bir diğer enteresan olay, ayın ilk günlerindeki Rusya Müslümanları protestoları için, Rusya Bölge Müftülerinin tepkisi olmuştur. Hemen hemen her bir resmi Rus İslam kuruluşu Myanmar’da gerçekleşmekte olan insan hakları ihlallerini kınayan bildiriler yayınlamışlardır. Fakat aynı zamanda, Kuzey Kafkasya ve Moskova’da gerçekleştirilen gösterilerle herhangi bir bağlantıdan kaçınmak için çaba sarfetmişlerdir. Örneğin, Dağıstan’da yerel müftü, resmi olarak, gösterilerden ve izinsiz gösterilerin sorumluluğundan uzak durmuş ve sosyal düzen çağrısında bulunmuştur (Muftiyatrd.ru, 7 Eylül).
Nihayetinde, Myanmar protestoları, İslami duyarlılığın, Rusya Federasyonu içerisindeki çeşitli etnik kesimleri, nasıl bir kenetleme yeteneğine sahip olduğunun altını çizmiştir. Örneğin, Moskova’daki Myanmar Büyükelçiliği önündeki gösteriye katılmak için akın akın gelen kitleler, çok açık bir şekilde Rusya’nın değişik etnik gruplarına dahil idiler, buna ilaveten çeşitli Orta Asya ülkelerinden gelen göçmen topluluklar da bunların içinde mevcut idi. Bu etnik gruplar arası Müslüman işbirliğinin en çıplak örneği, gösteriye adam toplamak için Moskova’da gönderilen SMS mesajı idi.
Şu söyleniyordu: “Dağıstan, Karaçay, Tatarlar, Özbekler, İnguşlar, Çeçenler […] biz hepimiz bir milletiz- İslam Milleti! Birliğinizi gösterin!”(Tvrain.ru, 3 Eylül). Böylelikle, Kremlinin, Rusya Müslümanları ve göçmen kökenli Müslümanlar arasındaki bu ıspatlanmış dayanışmaya karşı nasıl bir muamelede bulunacağına dair ince ayar yapma ihtiyacı doğmuştur.
Anavatanları 2014 yılında hukuk dışı bir şekilde Rusya’ya bağlanan Kırım Tatarları da bu protestolara katıldılar. Bu teba, Rohingya halkını son derece güçlü bir şekilde tanımaktadır, çünkü Rusya’nın Kırım yarımadasını ilhakı, Rusya hükümeti eliyle sürgün, baskı ya da daha kötülerinin gerçekleşeceği konusunda ciddi endişelere neden olmuştur (21 Mart 2014; 1 Nisan 2014; 28 Mayıs 2016) .
Böylelikle Kırım Tatarları, Rohingya Halkı’na destek için, aktif bir şekilde sosyal ağları kullanarak çağrıda bulunmuşlardır. Buna ilaveten Kırım Müftülüğü Rohingya’ya insani yardım toplama işini, Rusya Federasyonu’ndaki diğer Müslüman organizasyonlarla işbirliği halinde organize etmiştir (Krymr.com, 6 Eylül). Burada altını çizmekte fayda vardır; Kırım Tatarları kendilerini olabildiğince geniş Rus sosyal yaşamına (onların genellikle kaçındığı) dahil etmektedirler, bu entegrasyon, temelde, Rusya Müslüman topluluklarının işbirliği yoluyla gerçekleşmektedir.
Bu arada, Rusya’nın göbeğinden çok önemli iki Müslüman topluluk, Başkurtlar ve Volga Tatarları, Rohingya yanlısı gösterilerin dorukta olduğu sürece dikkat çekici bir şekilde sessiz kalmışlardır. Volga Tatarlarının durumu , Tataristan-Moskova güç paylaşım ayarlamasının devamı konusunda Moskova ile zorlu görüşmelerin şu anda ortasına gelmesi ile ilgili olabilir (EDM, 13 Nisan). Tatarlar Kremlini kızdırmak istemiyorlar ; ve Kadirov’un tesirli ve iddialı tutumundan sonra, muhtemeldir ki Moskova; Kazan’a bazı imtiyazlar tanıyacak.
Ruslar, 3 Eylülden sonra, İslam ve Müslümanların daha fazla orta yere çıkmak istediği yeni bir Rusya’da uyandılar. Geniş Rusya toplumu ve otoriteleri için ana meydan okuma, Rus politik gerçeklikleri bakımından bu tektonik değişimlere nasıl intibak edileceğidir.
Kaynak: https://jamestown.org/program/far-away-myanmar-triggering-rise-of-political-islam-in-russia/
Çeviri:Dr. Karden Murat
Cherkessia.net, 14 Eylül 2017
***
Far Away Myanmar Triggering Rise of Political Islam in Russia
Publication: Eurasia Daily Monitor Volume: 14 Issue: 111
By: Ridvan Bari Urcosta
The reaction of Russia’s Islamic community to the ongoing prosecution of Rohingya Muslims in Myanmar occurred suddenly and unexpectedly. Groups organized unsanctioned rallies in front of the Myanmar embassy in Moscow, in Makhachkala (Dagestan) and in Grozny (Chechnya), on September 3 and 4. Some demonstrators were heard shouting “Allah Akbar” and “Buddhists are terrorists.” Reportedly, the authorities were afraid to disperse the protesters by force, and the Russian government and law enforcement agencies were paralyzed by total confusion. The official response displayed a marked contrast to the way Russian security services normally deal with opposition-organized rallies (Politcom.ru, September 7).
The protests notably occurred while the head of state, President Vladimir Putin, was outside the country, traveling to China to attend a summit of the BRICS (a loose political grouping of developing economies Brazil, Russia, India, China and South Africa). Without his involvement, no one in the government seemed ready to make any decisive moves. Strikingly, the national TV channels were all silent about the rallies.
The reaction within Russia to these protests varied widely, but fell into five main categories. First, some blamed the United States for being behind the rallies and fueling the Russian Muslims’ reaction via the Internet (Cont.ws, September 4). A second group pointed to the political and regional motivations Chechen republic head Ramzan Kadyrov to support the rally in Grozny and position himself as a “guardian of Muslims” as well as take up the mantle of “leader” of Russian Muslims (Carnegie.ru, September 4). Third, certain commentators accused Saudi Arabia and Turkey of stirring “emotional hysteria.” According to one prominent member of this group, Maxim Shevchenko, Russian Muslims should “cool their heads” (Realnoevremya.ru, September 4).
A fourth explanation sought to ascribe some positive outcomes for Russian foreign policy to come out of the pro-Rohingya rallies, Kadyrov’s active involvement, and the apparent politicization of Islam across Russia. Namely: 1) these incidents can help to expand Russia’s “duhovnye skrepy” (“spiritual bonds”) into the Muslim World, beyond Moscow’s traditional national interests; 2) “standing up for the Rohingya people” is a useful propaganda tool for domestic purposes in Russia; (3) Kadyrov’s strong loyalty to Moscow and particularly President Putin makes the Chechen strongman’s claim of leadership over all Russian Muslims more palatable to the Russian government (Gazeta.ru, September 4).
Finally, fifth, some pointed out the political factors behind the Russian Muslim rallies in solidarity with people suffering half a world way. The very fact that Muslims of post-Soviet Russia reacted via mass mobilization and such high levels of self-organization illustrates how much the country is changing in religious and social terms. In one notable example, activists from Makhachkala initiated a petition on the website Change.org, addressed to the Permanent Representative of the Russian Federation to the United Nations, calling on him to raise the Rohingya issue at the UN and support a resolution in defense of this embattled Myanmar minority group. The petition additionally urges Russia not to follow China’s interests vis-à-vis Myanmar (Change.org, accessed September 13). Also illustratively, Chechen advocate Murad Musaev initiated a pro bono legal action “Rohingya Alert” (Facebook.com/RohingyaAlert, accessed September 13). He has already visited Myanmar together with an activist from Ingushetia and has been speaking out about witnessing ethnic cleansing there (Riaderbent.ru, September 5).
Another interesting case has been the reaction of the Russian regional Muftiates to the Russian Muslim rallies earlier this month. Almost every official Russian Islamic institution issued a condemnation of the human rights violations taking place in Myanmar. But at the same time, they tried to avoid any linkage with the demonstrations that were held in Moscow and the North Caucasus. For instance, in Dagestan, the local Muftiate officially eschewed any responsibility for the unauthorized rallies and called for social order (Muftiyatrd.ru, September 7).
Lastly, the Myanmar protests highlighted how Islamic sentiment is capable of bridging the numerous ethnic divides within the Russian Federation. For instance, the throngs of people participating in the rally in front of the Myanmar embassy in Moscow clearly belonged to different ethnic groups of Russia as well as immigrant communities from various Central Asian countries. The starkest example of this inter-ethnic Muslim cooperation was a mobile text message sent in Moscow to garner support for the rally. It read, “Dagestan, Karachai, Tatars, Kazakhs, Uzbeks, Ingush, Chechens […] we are all one nation—nation of Muslims! Show your Unity!” (Tvrain.ru, September 3). The Kremlin will thus need to fine tune its approach for how to deal with this demonstrated solidarity between Russian Muslims and Muslims with immigrant backgrounds.
Crimean Tatars, whose homeland was illegally annexed by Russia in 2014, also joined these protests. This nationality strongly identifies with the Rohingya people, since Russia’s annexation of the Crimean peninsula raised serious concerns of expulsion, suppression or worse at the hands of the Russian government (see EDM, March 21, 2014; April 1, 2014; May 28, 2016). Thus, the Crimean Tatars actively used social networks to call for support to the Rohingya people. Moreover, the Crimean Muftiate organized a collection of humanitarian assistance for the Rohingya in coordination with other Muslim organizations in the Russian Federation (Krymr.com, September 6). It is worth underscoring here that to the extent Crimean Tatars are involving themselves in broader Russian social life (which they usually avoid), this integration is happening mainly via a collaboration with Russian Muslim communities.
Meanwhile, two crucial Muslim groups from the Russian heartland, Bashkirs and Volga Tatars, were conspicuously silent during the climax of the pro-Rohingya demonstrations. In the case of the Volga Tatars, the reason may be related to the fact that they are currently in the middle of tough negotiations with Moscow regarding the continuation of the Tatarstan-Moscow power-sharing accord (see EDM, April 13). The Tatars do not want to irritate the Kremlin; and after Kadyrov’s forceful and assertive behavior, it is more likely that Moscow will make some concessions to Kazan.
Thus, Russians woke up after September 3 in a new Russia, where Islam and Muslims are now more willing to emerge into the open. The main challenge for the broader Russian society and the authorities will be how to adapt these tectonic changes to Russian political realities.
Bu haber toplam 3275 defa okundu.
Emrullah Akbulat
Yani her talebi böyle yaftalayarak engelleme çabası var tabi hevesle böyle savunmak için hazırlarda var..
19 Eylül 2017 Salı Saat 14:07
Metin Ersoy Daur
Siyasal islam. Hedefi, amacı nedir. Kuşkular çok fazla. Bilişim çağında dinsel akımlardan medet ummak.????
19 Eylül 2017 Salı Saat 13:18