22 Haziran 2018, Larisa Çerkes, Кавказ Реалии
Kabardey-Balkar’dan Çerkes aktivist Martin Koçesko “ Biz, Çerkesler, halkımızın yaşaması için herşeyi yapacağız.” diye sesleniyor.
Milli Cumhuriyetlerde halk, anadil kanununun kabul edilmesine isyan ediyor, ama ne yapacağını da bilmiyor. RF Devlet Parlamentosu ilk seferde Anadil öğrenimi ile ilgili skandal bir kanun-proje kararı aldı. Neredeyse bütün Kuzey Kafkasya milletvekilleri bu girişime destek verdiler. Onların bu destekçi pozisyonları SKFO halkını isyan ettirdi.
Yeni kanun için 373 milletvekili oy verdi, karşı gelen 3 kişi vardı, içlerinden biri, halk tarafından seçilmiş olan milletvekili bu durumdan kaçındı. “Karşı Gelme” butonuna Krım’dan seçilen Dağıstanlı Rizvan Kurbanov bastı diyebiliriz. Dağıstan temsilcisi Gacimet Safaraliev ise “Kafkasya Gerçekleri” ile yaptığı röportajda, düzeltmeleri neden saçma bulmadığını bile açıkladı.
Rus Dili öğreniminin kaldırılmasına ulaşma;
Alt mecliste yapılacak seçimlerden önce Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes ve Adıgey halkları rezonans belgesine karşı çıktılarını sürekli olarak dile getirdiler.
“Kabardey Kongresi” başkanı Aslan Beşto, Devlet Parlamentosunu aldığı kararın onun için sürpriz olmadığını ve hayal kırıklığına uğradığını saklamıyor. “Açıkça görüyoruz ki, halkın düşünceleri milletvekillerini hiç ilgilendirmiyor” diyor.
“Kabardey Kongresi” benzer fikirli insanlarla “Anadillerin gelecekte muhafaza edilmesi” konusu hakkında konsültasyona başlıyor. Beşto’nun düşüncelerine göre, yeni düzenlemeler Kabardey Balkar’ın Anayasasını bozduğu için hemen Anayasa Mahkemesine başvurulmalı.
Tataristan’da Anadillere destek için miting yaptılar.
“Bizim Anayasamız hakların uygulanması ve KBR halkının özgürlüğü için önceliklidir” diye altını çiziyor “Kafkasya Gerçekleri” muhatabı.
Bununla bağlantılı olarak, Cumhuriyetin Anayasa Mahkemesi alınan kanunun bizim bölgemiz için önüne geçmekle yükümlüdür.
Kabardey-Balkar’dan Çerkes aktivist Martin Koçesko, Parlamentonun bu çözümünü “Resmen İmparatorluk Politikası” olarak değerlendirmektedir. “Rusya her zaman küçük halkların asimilasyonu için politika yürütmüştür. Şimdi de bunu açıkça yapıyor. Şimdilerde Rusya Federasyonunda Ruslar dışında, kaybolmanın sınırında olan köklü halklar, dillerini ve benliklerini kaybediyorlar.” diyor.
Yurtsever aktivist şundan emin ki: Rusya “sadece kağıt üstüne” bir federasyondur. Martin’in söylediğine göre, her halkın kendini koruma içgüdüsü vardır. “Ve biz, Çerkesler, halkımızın yaşaması için her şeyi yapacağız.” diye söz veriyor.
Başka bir Çerkes aktivist, Zaur Jemuh, eğer üçüncü seferde bu kanun kabul edilirse, Rus Dilinin öğreniminin kaldırılmasına ulaşmamız gerektiğini söylüyor. “Tutarlı olmak lazım, Anadili olmayan bir dili öğrenmeye kimse zorla tabi tutulamaz. Rusça’da bizim Anadilimiz değildir.” diye ısrarını dile getiriyor.
Koordinasyonsuz Halklar
“Adıge Xase” başkanı Zaurbiy Çundışko, milli halkların koordinasyonsuzluğuna dikkat çekiyor. (Onun örgütü birçok defa bu sorun ile ilgili toplantı yapmışlardı)
“Devlet’e karşı gelindiği zaman, devlet güçleri buna sabretmez.” diye üzüntüyle dile getiriyor. “Bu konuya kayıtsız kalmayan diğer halklarla birlik olacağız” diyor. Kabardey-Balkar “Adıge Xase” Gençlik Hareketi lideri Timur Jujuev, bu konu ile ilgili isyanını dile getiriyor ama onun bir planı yok. “Anadiller neden bu kadar rahatsız ediyor onları?! Ne yapacağımızla ilgili toplanmak ve düşünmek lazım” diyor.
Kabardey-Balkar İnsan Hakları Savunucusu Valeriy Hatajuk’un, Devlet Parlamentosunun Milli Cumhuriyetlerin negatif reaksiyonunu almamaya dikkat göstereceklerine dair küçük bir ümidi vardı.
“Milletvekiller ve avukatlarla buluşmayı planlıyoruz. Herşeyin yasal alanda kalması lazım ama bizim gençlerimiz harekete geçiyor ve Devlet Parlamentosunun ayak altına aldığı Anayasa’yı gösteriyorlar onlara.” diyerek bu konuya dikkat çekiyor.
Oluşan durum ile ilgili 26 Haziran’da Nalçik’te yerli aydınların bu konuyu tartışacaklarını eklemek isteriz.
Kaynak: https://www.kavkazr.com/a/chisto-imperskaya-politika/29313613.html
Çeviri: Baj Guşef Şenvar
Cherkessia.net, 23 Haziran 2018
Bilincli ebeveynler olarak cocuklarina dili ogretseler de bu dilin kullanilmasi gundelik kullanilan kelimelerle sinirli kalir
O yuzden anadılde egitimin zorunlu olmasindan daha onemli olamaz
Anadilde egitim zorunlu olursa ebeveyn bilincli olmasa da cocukla diliyle konusmak zorunda kalir.cocuk da
Okulda dili ogrendikce onemini kavrar ve kimlik bilinci artar.Ve ve... daha cok sey sayilir.
Anne babalarda konuşmuyor çocuklarıyla. Anadilin önemi evden başlar.
24 Haziran 2018 Pazar Saat 03:41