Paul Goble, 9 Temmuz 2020
Soçi yetkilileri tarafından 8 Temmuzda kaldırılan, 19.Yüzyılda Çerkesleri mağlup eden Rus Askerleri Anıtı (Kaynak: bragazeta.ru)
Soçi, tarihte üçüncü kez Ruslar ve Çerkesler arasındaki ihtilafın merkez üssü durumuna geldi. 1864 yılında Soçi, çar güçlerinin, Rus işgaline karşı 100 yıldan daha uzun bir süre direniş sergileyen Çerkeslerin çoğunu Osmanlı İmparatorluğu’na sürgün ettikleri yer idi. 2014 yılında, birçok çevrenin “soykırım” olarak adlandırdığı korkunç olayların 150. Yıldönümünde, Başkan Valdimir Putin tam olarak bu lekenin üzerinde Olimpiyatları organize etmişti. Buna cevaben, anavatanları Kuzey Kafkasya’daki ve diasporadaki Çerkesler uluslararası bir hareket teşkil etmişlerdi.
Aktivistler, suçun bizatihi üzerine ve ayrıca Rusya’nın özür dileme konusundaki reddiyesine dikkat çekmişlerdi. Buna ilaveten, Çerkeslerin ortak anavatanlarında yaşamalarına izin verilmesi ve savaşın mahvettiği Ortadoğu ülkelerinde bulunan ve sürgüne tabi tutulanların ahfadının geri dönmesine müsaade edilmesi hususlarındaki Moskova’nın etkili engellemesi üzerinde durmuşlardı.
Şu anda, son on günde, Rusya Federasyonu’nun bu güneybatı köşesi, yerel aktivistlerin 19. Yüzyılda Rus askerlerin Çerkesleri mağlup etmesi hatırasına anıt dikmelerinden sonra yeniden Rus-Çerkes ihtilafına şahitlik etmektedir. Fakat, anavatandaki ve diasporadaki Çerkeslerin yeniden protestoda bulunmalarını takiben, Soçi şehrinin yetkilileri anıtı kaldırmak zorunda kalmışlardır ki, bu, yakın zamanda çözülmesine dair bir işaret bulunmayan çok yönlü bir mücadelede Çerkeslerin bir zaferine delalet etmektedir.
Genel olarak Rus olmayanlara ve bilhassa Çerkeslere karşı (see EDM, 27 Mayıs 2014 and 8 Kasım 2016) Rusya’nın anıt savaşlarındaki bu son hamle, Rus Ortodoks ve askeri aktivistlerin, bir yıldan daha uzun bir süre yapılan planlamadan sonra, Soçi’nin Adler bölgesindeki Marx ve Krupskaya caddelerinin köşesine anıtı diktikleri Mayıs 2020’nin sonunda başlamıştır.
Taş ve metalden mürekkep anıt Çerkeslere karşı 1837 yılında savaşan Çar birliklerinin anısına inşa edilmiştir. Organizatörler, vakıadır ki şehir yetkililerinin web sayfasında ilan edilmiş olan ve bu medeni hareketi öven bir beyana dayalı onaya sahip olduklarını söylemişlerdir. Çerkes protestolarının başlamasının ardından web sayfası, Soçi şehri internet sitesinden kaldırılmıştır; şu anda şehir yönetimi görevlileri mezkur onay beyanını dahi inkar etmektedirler (Kavkazsky Uzel, 4 Temmuz).
Kafkasya’nın işgali için kullanılan Rus kalesini, metal döküm ile tasvir eden yeni anıtın, Çerkeslerin nefretini uyandırması sürpriz değildir. Çerkesler, bu anıtı sadece kendi uluslarına doğrudan bir hakaret olarak değil, aynı zamanda Putin’in derecesi artan bir şekilde bir Rus Emperyalizm politikasına ricat etmesinin ve Rus olmayanlara Moskova’nın kontrolü altındaki koloniler olarak muamele etmesinin bir işareti olarak görmektedirler.
Çerkes tarihçileri ve aktivistleri bu yeni işarete karşı derhal seslerini yükseltmişlerdir. Bunlardan biri olan Ruslan Gvashev, Soçi’nin zaten Çerkes Savaşı’na adanmış yeteri sayıda anıta sahip olduğunu, ve daha fazla anıt dikmenin sadece Çerkesler gibi sayısal anlamda az olan gruplar üzerindeki Rus gücünü göstermek amacıyla tasarlandığını söylemiştir. Tarihçi Khadzhimurad Donogo da dahil olmak üzere, diğer bir çokları da bu sözleri tekrar ettiler; yeni bir anıt dikmek için uğraşmanın, bölgedeki halklar arasındaki düşmanlıklara daha fazla ateş eklemek anlamına gelen “akılsız ve cahilce bir politika” olduğunu ileri sürdü Khadzhimurad Donogo. Dağıstanlı bilim adamı Zurab Gadzhiyev, “benzeri anıtları dikmek için ahlaki bir temel” bulunmasının mümkün olmadığını ileri sürdü (Kavkazsky Uzel, 4 Temmuz; Kavkazr.com, 7 Temmuz).
Bu iddialar ve diğerlerinin iddiaları, anavatan Kuzey Kafkasya ve diasporadaki Çerkeslerin Rusya başkanına bir müracaat taslağı hazırlamalarına ve destek için imza toplamalarına neden oldu. Bu çaba, Rashid Mugu, Valery Khatazhukov, Aslan Shazzo, Alik Shashev ve Murat Temirov da dahil olmak üzere Çerkes Koordinasyon Khasesi tarafından organize edildi. Mektup, Kremlin liderine, anıtın kaldırılması ve yerel otoritelerin özür dilemeye zorlanması, bunun gerçekleşmemesi durumunda bölgedeki etnik tansiyonların tehlikeli bir seviyeye yükseleceği çağrısı içermekteydi (Kavkazsky Uzel, 5 Temmuz; Zapravakbr.ru, Justicefornorthcaucasus.info, 7 Temmuz).
Muhtemelen bu uyarı sebebiyle ve dahi kesin bir şekilde Kremlin, anayasal düzenlemelere ilişkin Temmuz ayındaki referandum zaferini berbat edecek bir patlamanın Kuzey Kafkasya’da yaşanmasını arzu etmedi (EDM, 2 Temmuz), Moskova bu olayda geri adım attı ve Soçi de aynısını yaptı. Dün (8 Temmuz), Soçi şehir otoriteleri, Çerkeslere gerçek ve sevindirici bir zafer takdim eder şekilde, önce Kavkazsky Uzel haber ajansına bir metin mesajı yoluyla ve daha sonra kendi web sitesinden, anıtı kaldırdıklarını duyurdu (Kavkazsky Uzel, 8 Temmuz). Moskova’daki ve Rusya Federasyonu’nun diğer yerlerindeki medya mahreçleri, Çerkes diasporasından bahsetmeksizin, emperyalizmin benzeri görünümlerine karşı direnmenin etkili olduğu önermesini diğerlerine de ileri süren olayı derhal haberlere aldılar (Ekho Moskvy, 8 Temmuz; Bragazeta.ru, Capost.media, 9 Temmuz).
Rus başkentindeki yetkililerin, Soçi’deki astlarının çok ileri gittiğine ve geniş kapsamlı sonuçlara sahip bir nevi felaket üretmeden önce dizginlenmeye ihtiyaçlarının olduğuna karar verdikleri açıkça anlaşılmaktadır.Fakat Çerkes zaferinin son bir zafer olmadığı ve bir dönüm noktası da teşkil etmeyebileceği de bir vaziyettir. Marx ve Krupskaya caddelerindeki anıt kaldırılmasına rağmen, yetkililer Rus azizlerine ait bir diğer anıtı Adler bölgesinde diktiler (RIA TOP 68, 9 Temmuz).
Aynı zamanda, uzun süredir Moskova’nın Çerkes toplumu içindeki müttefikleri, yaklaşan Rusya nüfus sayımında bütün Çerkesleri kendilerini kimliklendirmek için teşvik eden kampanyaya saldırmaya devam ettiler; buna ilaveten, diaspora üyelerinin kendi anavatanlarına dönmelerini mümkün kılacak çabaları ve ayrıca Kuzey Kafkasya’da tek bir Çerkes Cumhuriyeti’nin oluşturulması çabalarını da eleştirdiler (Kavkaz Segodynya, 6 Temmuz). Bu arada, Moskova, Çerkes Birliği’ni yok etme çabalarına, diasporaya karşı “Operation Trust–stili” operasyonla devam etti (Windowoneurasia2.blogspot.com,2 Temmuz). Ve Rus hükümeti Çerkes Milleti’nin Batı desteğinin altını, Jamestown Vakfı’na ve Çerkes hakları konusunda sesini yükselten diğerlerine saldırarak oymaya çalıştı. (Genproc.gov.ru, 8 Nisan; see Jamestown.org, 9 Nisan).
Fakat her iki Rus faaliyeti ve Moskova’nın Soçi anıtı konusunda geri adım atması, Kremlinin, Çerkeslerin gücünden ve birliğinden artan bir şekilde endişe ettiğini göstermektedir. Bu milliyet ve bu milliyetin müttefikleri ve destekçileri bunu çok daha iyi görebilmektedir; sonuç olarak Çerkesler güncel çabalarından geri adım atmayacaklardır. Bunun yerine- ki sembolik olarak küçük bir şey değildir- Çerkesler anıtlar savaşında karşı atağa geçmişlerdi. Bu hafta, Türk şehri olan Eskişehir’de Çerkesler, 1763-1864 yılları arasında savaş esnasında ölenler anısına bir anıt dikmişlerdir (Natpressru.info, 7 Temmuz). Tamamen açıktır ki, ne Çerkesler ne de Moskova bu mücadeleyi sadece tarihsel bir sorun olarak görmektedir.
Çeviri: Dr. Karden Murat
Cherkessia.net, 22 Temmuz 2020
Soci Çerkeslerindir, inadina.
24 Temmuz 2020 Cuma Saat 14:56