12 Mart Ankara ÇHİ mitingi bir ilk oldu, hemde her şeyin ilki idi. Biz sokağa inebilir miyiz? Sorusuna harika bir cevap verildi Sıhhıye meydanında.

İneriz! Hemde öyle bir ineriz ki en başta miting alanının güvenliğinden sorumlu emniyet teşkilatının aklını başından alarak ineriz. Hiçbiri böylesine kibar, böylesine ince, böylesine asil bir miting görmemiştir bundan eminim.

Ancak sonuçları açısından asalet ve nezaket Tv’lerde haber olmaya yetmiyor, istenen şey rezalet, basının istediği budur, anladığım kadarı ile.

Yinede biz almayalım bu rezaletten, basında bu tavrı ile etmesin şikayet Silivri’den.

***

12 Martta uykudan uyandık Ankara’da, uyandık derken henüz uyku sersemliği üzerimizde uyandığımızı sandığımız.

12 Mart mitinginin önünde, sonunda gördüğüm acizane uyku sersemliği tespitlerime gelince.

Kaf-Fed =Adıge-Fed olarak isim değişikliğine gidebilir mi! Bilemiyorum, ama en azından  Kaf-Fed = Çerkes-Fed olarak isim değişikliğine gitmez ise, bundan sonra bu yapılanmanın işi her geçen gün daha zora gidecektir, gitmelide.

Tha sonumuzu hayır etsin, Kaf-Fed olarak mitinge katılmışlar, katılmamışlar, engel olmuşlar, olmamışlar bunlar hikaye. Çelişki var ortada çelişki! Bir örgütümüz var Dünya Çerkes Birliği, bir örgütümüz var Kafkas Dernekleri Federasyonu, ilginç değil mi her ikisi de. Ne ilginç.

***

Biyolojik olarak aynı anne ve babadan doğarız gel gelelim kardeşlerden biri iş veren, bir diğeri amele, bir başkası bilmem ne olabiliyor, biyolojik kardeşlik bile adil ve eşit olamıyorken bizler söylemsel anlamda, sözüm ona “kardeş halklar” nasıl böyle eşit kardeşlik savunabiliyoruz?

Kendi adıma eş kültür yaşadığım Kafkas halklarını asla ve asla biri birinden ayırmıyorum, ayırmamda. Ancak sorunlarımız aynı değil, bunu nasıl eş tutarım?

Abhaz’ların Abhazya’sı var. Oset’lerin Osetya’sı var vs vs var. Adıgelerin neyi var ?

Peki ÇHİ mitinginde Adıgeler dışındaki coğrafik kardeşlerimiz bizi destekledi mi? Köstekledi mi? Bu durum hepimiz tarafından dürüstçe sorgulanmalı.

Bundan böyle Çerkes mitingleri ve eylemlerinde kardeş halklarını aramızda görmek kadar bizi onere edecek bir durum olamaz, ama bu destek sadece destek anlamında olmalı, eş değerde destek “bayraklar ve diller ve milletler”orkestrası şeklinde olmamalı..

Uzun lafın tamamı ahmaklaradır, arif olanlaradır kıssadan hisseler.

Kaf-Fed ve tüm derneklerimizi  “kalpaklarını” önlerine koymaya davet ediyorum.

Sorun Adıgelerin sorunudur, dert Adıgelerin derdidir günümüzde. Diğerlerinin derdinde biz hep yanlarındaydık. Sıra sorumluluk duyan herkeste.

Son söz:

Bazıları bu gelişmeleri bir travma olarak algılıyor, üzülmesinler bu bir travma değil güzel bir değişim ve gelişimdir. Travma şahsıma ait bir deyimdir, yalnızlık anlamında yaşanmış! Kelimenin kullanım hakkı, şahsım ve iki arkadaşım adına tescillidir.

Şimdi çokuz ve bunun kıymeti biline. En önemli duruşumuz ise!  bizler ne Rusya Federasyonu’nun nede yaşadığımız diyasporada diğer ülkelerin düşmanı değiliz. Sadece haklarımızın peşindeyiz, bizlerde bundan sonra meydanlardayız, demokratik haklarımız için.

Anavatanımıza dönüş yolunda, ortamların hazırlanması anlamında, sorunların çözümlenmesi adına, insan hak ve özgürlüklerinin temini anlamında, ana vatanımız ile yürekten kucaklaşa bilme adına.

21 Mayısta Taksimde Rusya Federasyonu Konsolosluğunun önündeyiz, kavgaya değil haklarımızın tescilin kabulü için, barış için, demokrasi için orada olacağız.

Basın hak ettiği kanısına vardığım Silivri’den paçasını kurtarabilirse, belki haber eder 21 Mayıs Sürgün ve Soykırım anma etkinliklerimizi.