Çerkesya'da esen rüzgarı en iyi biz biliriz.
Çerkesya'da  ne olduğunu, herkesten çok biz anlarız .
Dışarıdan esen rüzgarlara göre yönümüzü değiştirmeyiz.
Rotamızdan dönmeyiz, yolumuzdan ayrılmayız.
Çünkü  biz Çerkesiz.
 
Biz kendi derdimizi herkesden daha iyi seslendiririz.
Biz soykırım mağdurları Çerkesleriz.
Evet artık Uyandık, dirildik, silkindik, kendimize geldik.
Bu işin öncüsü, önderi Çerkesler olmalıdır.
Kendi evimizin sahibi, efendisi olmalıyız.
Çünkü acıyı çeke çeke, sürülen bizleriz.
 
Çerkes Ulusal kimliği etrafında davamıza sahip çıkmak, bizim hakkımız.
Dün olduğu gibi her zaman mağdurun ve tüm Kafkas halklarının yanında olacağız ama!..
Artık bırakın, bayrağımızı, soykırıma uğramış insanların torunları olarak bizler taşıyalım.
Zaten biz taşıyoruz, 21 mayıslar da ve diğer günlerde olduğu gibi!.

Adres yanlış, böyle geldi böyle gitmez.
Adres; İşin sahibi Çerkes Ulusal kimliğine sahip çıkan öncü güçler olmalıdır….
 
Çerkesler artık kendine geldi.
Kendi özüne sahip çıktılar.
Böylesi bizi ilgilendiren ulusal davalarda, önder Çerkesler olacaktır, olmalıdır.
Çünkü işin özü;Her işin bir sahibi vardır.
O iş bu zamana kadar sahibini arıyordu.
Şimdi işi sahibine vermenin zamanı geldi.
 
Çerkesler olarak atalarımızdan bize erişen "Hak ve Adalet arayışını", "Özgür bir Ülke ve Özgür bir Ulus arzusunu" yüreklice meydanlara taşıyacağız.
Bunlar bize atalarımızdan miras kaldı, çocuklarımıza emanet!
Onun için yeşil bayraklarımızla dalga dalga meydanlara akacağız.
Mirasımıza sahip çıkmak ve hakkımızı almak için.
Özgür Çerkes halkının, çelik iradesini ortaya koyacağımız gün olacaktır, bu gün.
 
Bu zamana kadar 21 Mayıs'ta sembolleşmiş bulunan Soykırım ve Sürgün, Çerkesler için adeta "Ağlama Duvarı" olmuştu.
Bugünden itibaren ağlamanın, inlemenin, sızlanmanın, sadece deşarj olmanın yolu değil, tarihsel haksızlıkları mahkum etmenin günü olacaktır.
Bugünden itibaren gün; Çerkesler'e karşı devam eden zorlayıcı şartların ortadan kaldırılmasının, yaraların sarılmasının günü olacaktır.
Bugünden itibaren gün; Çerkes halkına karşı yapılmış bu zulmü, yaşadığımız faciayı dosta ve düşmana tanıtma günü olacaktır.
 
21 Mayıs günü; pazartesiye geldiği için, genel istek üzerine protestomuzu 20 Mayıs Pazar gününe aldık. Saatini ilerleyen günlerde kamuoyu ile paylaşacağız.
 
Bu çağrı, Çerkes halkına ve Çerkesleri dost tanıyan insanlaradır.
 Çerkes Ulusal Kimliğine sahip çıkanların yanında protestoya katılalım, katılımları artırmaya azami çaba gösterelim.
Katılarak, İnsanlık ve Çerkeslik onurumuzu yüceltelim.
Haklı ve meşru  davamıza sahip çıkalım.

İşte o gün omuz omuza dayanışmanın günüdür.
O gün  Çerkes halkının yok olmadığını, capcanlı, dipdiri ayakta olduğunu ortaya koyma günüdür.
Soykırımları, sürgünleri, kitlesel faciaları unutmadığımızı, unutmayacağımızı, zorbaların suratına haykırma günümüz olacaktır.

20 Mayıs pazar günü tüm vicdan sahiplerini, Taksim meydanına bekliyoruz.