





Çerkesya Yurtseverlerini, ''bölücülük ve yıkıcılık'' yapmakla suçlayanlar, Çerkes adını Federasyonun başına getirmek istemeyen, Çerkesleri yok sayan, kendi kişisel ve sınıfsal çıkarlarını Kafkasya aldatmacası, uyutma temeline dayandırarak korumak zorunda olanlardır. Bunu sağlamak için de ellerinden geleni yapmak zorundadırlar ve bu kongrede de şimdilik başarılı oldular. Üstelik Çerkes adını tercih edenlerin, etmeyenlerin iki katı oy olmasına rağmen.
Her şeye rağmen neyin gerçek, neyin yalan olduğunu bir gün Çerkes halkı teslim edecektir.
Yeni yönetim umarım, Çerkes meselesine onların gözüyle bakmaz ve onların görüşlerinden ilham almaz, bir gün bu şartlandırmalardan kurtularak Çerkeslik sorununa daha samimi, iyi niyetli ve gerçekçi biçimde eğilebileceğini umuyor en kısa zamanda Federasyonun Çerkes ismi alması yönündeki çalışmalarını bekliyoruz.
Yeni yönetimin Çerkes Ulusal varlığını yok etmek isteyenlerin aldatmacalarından kendini koruyabilmesi, Çerkes halkının bütünlüğünün oluşturulabilmesi, kendi ulusal sorunlarına yönelebilmesi ve belirlenecek sağlıklı yol haritasında birliği sağlayabilmesi için çalışması elzemdir. Bu sebeple Çerkesleri aynı niyet, amaç ve hedefler etrafında bir araya getirip, buluşturup kaynaştırmalı, fikirleri aynı potada eritip, Çerkesya bedeninin birer azası haline getirecek ortak ideallerde buluşturmak gerekir.
Böylelikle Çerkesler, bu ortak değerler etrafında kenetlenmiş büyük bir aile meydana getireceklerdir; büyük Çerkesya ailesini. Ancak bu gün Çerkesler birbirlerini anlayamayacak kadar yabancılaşmışlardır. Bölük pörçük olmuş, dünyanın dört bir yanına dağılmış ve birbirlerinden kopuk halde yaşamaktalar.
Birlik ve beraberlik için gereken mukavemeti gösteremiyorlar.
Çerkesleri birleştirecek güçlü bir yapının olmaması büyük bir ayıp sayılmalıdır.
Bu öyle bir hal almış ki, aynı coğrafyada ve aynı bölgede yaşayan Çerkesler bile farklı kutuplara ayrılmış ve birbirlerine yabancı gözüyle bakabilmektedirler.
Çerkesler böyle dağınık, birbirlerine ilgisiz ve yabancı kaldıkları müddetçe zayıflıktan ve güçsüz kalmaktan kurtulabilirler mi?
Bu halkın Çerkesya mücadelesini verebilmesi, bir fikrin etrafında birleşebilmesi, idealist insanlar yetiştirebilmesi ve muhataba karşı gereken direnişi gösterebilmesi nasıl gerçekleşecek?
Bu durum kendiliğinden değişebilir mi?
Aramızda İhtilaflar olabilir. Biz birbirimizi yıpratmadığımız müddetçe bu gayet normaldir ve hoş görülmelidir. Bu aynı zamanda fikir çeşitliliği açısından bir zenginlik sayılmalıdır.
Ancak Çerkesler, Çerkesya ve Çerkeslik fikirlerinin esaslarına hizmet etmeyen ve faydasına olmayan, Çerkes düşmanlarının çıkarlarına hizmet edecek yollardan da uzak durmamız gerekiyor.
***
Çerkesyanın gerçekleşebilmesi belki günümüz için hayal sayılabilir. Ancak gerçekleşmesi tümüyle olanak dışı değildir ve mümkündür. Ancak Çerkeslerin bu konudaki en büyük sıkıntılarından biri, bir türlü yan yana gelememeleridir.
Yan yana gelip meseleleri kendi aralarında konuşabilirlerse, birbirlerini daha iyi anlayabilecekler ve ortak hareket edebilmenin de yolunu açmış olacaklardır.
Bu gün Çerkeslerin; muhataba karşı haklılığını, hakkıyla müdafaa edebilmeyi ve koruyabilmeyi başarabilmesinin ilk şartı, ivedilikle kendi aralarındaki ayrılıkları bir tarafa bırakıp dayanışma içine girmek ve ortak tavırlar sergilemenin gerekliliğidir.
Bu gün için bir arada olmuyorlarsa, birbirlerini desteklemiyor veya savunmuyorlarsa, en azından düşmanlık yapmayabilir, sözlü ya da yazılı saldırılarda bulunmayabilir, fiili olarak birbirlerine engel olmayabilirler.
Buna rağmen, Çerkesya fikrinin düşmanlarının Çerkeslere ve Çerkesyaya yönelik sözlü ve fiili her türlü saldırılarını görmezden gelerek, buna karşı sessiz ve kayıtsız kalmaları, bu yolda mücadele edenlere karşı tavır takınmaları ben Çerkesim diyenlerin işi olmamalı.
Ben Çerkesim diyen her kişi, yazar, çizer veya kesim, korku sebebiyle gayri yöntemlere başvuramaz kötü kelime kullanamaz ve Çerkeslere zarar verecek icraatlarda bulunamaz.
Bunları yapanlar, Çerkesyanın birliğini ve fikri değerlerini ayakları altına almış ve düşmanlarına hizmet etmiş olurlar.
Dünya çeşitli yerlerine savrulmuş Çerkesler, Çerkesya fikir birliği etrafında toplanmalı ve bu birliğin bir parçası olma zorunluluğunu da kendilerinde hissetmeliler.
Çerkeslerin evrensel birliğini sağlamak için atılan adımların, projelerin ‘’ulus temelli’’ fikirlerle desteklenmesi gerekmektedir.
Çerkeslerin, Çerkesya fikir birlikteliği sadece akli değil aynı zamanda bir zarurettir. Çünkü birliğin olmadığı yerde sağlıklı bir dirlik olmaz.
Çerkeslerin sesi neden gür çıkmaz?
Çünkü güç birliği yok, güç birliği olmayanın sesi de çıkmaz.
Birlik olmak için ne yapmak lazım? Çağrı yapmak mı, ama kime?
Bütün Kafkasya’yı çağırsak bütünleştirmiş olur muyuz ? Hayır.
O zaman kimi çağırırsak bir oluruz?
Bu daveti davranışlarla pekiştiren ve ben kayıtsız şartsız Çerkesim diyen Çerkesya idealine inanan insanları çağırırsak bir oluruz.
Unutulmamalı “Yalnız taş duvar olmaz!”


Yerinde, akılcı ve sağlıklı bir değerlendirme, bir birlik çağrısı. Bu, birlik yoksa amaç da dağılıp gider, siliniriz. Yazara teşekkürler.
10 Aralık 2013 Salı Saat 20:30