





Tha tek başına idi sonsuz boşlukta ve sıkıldı bu boşluktan. Günlerden bir gün !.
Ol dedi !.
İsimsiz gezegenler ve yıldızlar oluştu, adına kâinat dendi altıncı günde yarattıklarınca. Altıncı günde yaratılanlar bunlara daha sonraları isimler taktı.
Bu ilk gündü.
***
Tha baktı yarattığı kâinata yine hareketsiz ve sıkıcı sonsuz boşluk.
Ol dedi !.
Dünya oluştu.
Tha baktı yeni oluşturduğu yer küreye
Yıldırımlar, fırtınalar, şimşekler, yağmurlar, karlar.
Eksik olduğunu düşündü Tha
Bu ikinci gündü.
***
Ol dedi !.
Dağlar, ovalar, dereler, tepeler, bilcümle nebat ve bitki, Okyanus, Deniz, Nehir canlıları oluşmuş yeryüzünde ancak yine hareket yok, beğenmedi yaptığını.
Bu üçüncü gündü.
***
Ol dedi !.
Bilcümle küçük canlılar, mikroorganizmalar oluştu yeni yerküre suyunda, yüzeyinde, havasında.
Tha mutlu değil olmuyor beklediği gibi.
Bu dördüncü gündü.
***
Ol dedi !.
Karada gezen, denizde yüzen ve havada uçan mahlukatlar oluştu, bir hareket geldi yerküreye ve Tha gülümsedi.
Tha yarattığı tabiat, nebat ve hayvanlarda bir eksiklik olduğunu düşündü,bunlara hükmedecek bir şey gerekiyordu.
Bu beşinci gündü.
***
Ol dedi
Altıncı günde insan oluştu yeryüzünde.
Tha çok mutlu oldu yeni yarattığından, hareket oluşmuş, devinim başlamıştı yeryüzünde.
Tha mutsuz altıncı günde de, yeni yarattığında kendinden bir şeyler eksik olmuştu, Tha yeryüzünde oluşturduğu tüm güzelliklere son bir kez daha baktı, düşündü taşındı ve dedi ki! Hiçbiri benim gücümü ve güzelliğimi ne görsel nede huysal temsil etmiyor, son yarattığıma kendimden bir şeyler eklemeliyim dedi.
Altıncı günde.
***
Ol dedi yedinci ve son kez olarak.
Oluşanın adını bizzat kendisi koydu, bu yeni türe NART adını verdi. Aldı eli ile NART’ları bir dağın eteğine yerleştirdi, dağın adına da KAFDAĞI dedi..
***
Devam edecek


Epik bir masal gibi. Süleyman bey'in yazı dili keyifliymiş..
21 Şubat 2010 Pazar Saat 19:19