Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
KANAL B YÖNETİMİNE:KİMLİĞİMİZE VE TARİHİMİZE SAYGI İSTİYORUZ!
17 Aralık 2017 Pazar Saat 01:36
   Otomatik alternatif metin yok.
 
Kimliğimize ve Tarihimize Saygı İstiyoruz!
 
Kanal B Yönetimine;
 
9 Aralık 2017 Cumartesi günü Kanal B televizyonunda yayınlanan Çerkesler Belgeseli 1. Bölümü-‘’Bir Destandır Çerkesler’’ programınızda ki konuşmacıların açıklamaları, Çerkes halkının tarihi-linguistik-etnolojik ve antropolojik gerçekleriyle örtüşmemektedir.
 
Programınızın Çerkes (Adıge) halkının tarihi, kültürel, sosyal yapısını ve varlığını anlatmaktan ziyade, konukları itibarıyla bunları inkar eden, zihinlerde muğlak, yok sayıcı çağrışımlar uyandıracak şekilde kurgulandığı görülüyor. Bu özellikleri nedeniyle yayınınız Çerkes toplumunda infiale neden olmuştur.
 
Konunun hassasiyeti göz önüne alındığında, Çerkes halkının kimliği açısından daha net, gerçeklerle örtüşen tanımları ve bunlara uygun argümanları kullanabilen konuşmacılardan faydalanılmalıdır.
 
Kuzey Kafkasya halkları ile ilgili kamuoyuna bilgi verilirken dikkat edilmesi gereken etnolojik bilgiler şunlardır:
 
Uluslararası camiada Çerkes'ler olarak tanınan halk kendine "Adığe" der. Kuzey Kafkasya'da yaşayan her halkın uluslararası camiada tanınan ulusal adı yanında kendi dilinde de ayrı adı vardır.
 
Örneğin; Çerkes'ler kendilerine "Adığe" der, Abhaz'lar "Apsuwa" der, Abazin'lerin bir kısmı kendine "Aşuwa", bir kısmıda "Aşharıwa" der, Oset'lerin bir kısmı kendine "İron", diğer kısmı da "Digor" der, Çeçen'ler Nohçu der, İnguş'lar Galgay der, Dağıstan halklarından Avar'lar "Marulal" der v.d.
 
Bunun yanında Kuzey Kafkasya'da, Karaçay, Balkar ve Kumuk adında Türki dil konuşan halklar vardır. Karaçay'lar, Çerkes (Adığe) ve Abazin halkı ile birlikte Karaçay-Çerkesya Cumhuriyetinde yaşar. Balkar'lar Çerkes (Adığe) kabilesi Kabardey'ler ile Kabardey-Balkarya Cumhuriyetinde, Kumuk'larda Dağıstan Cumhuriyetinde yaşar.
 
Abhaz, Abazin, Karaçay, Balkar, Oset, Çeçen, İnguş halkları ile Dağıstan'da yaşayan Kumuk, Lezgi, Lak, Dargi, Avar, Andi, Tabasaran, Agul, Rutul, Tsakhur ve diğer küçük farklı onlarca Dağıstanlı halk, Çerkes Halkları değildir. Bu halklar farklı diller konuşan "Kuzey Kafkas Halklarıdır".
 
Kuzey Kafkasya'da Çerkes'ler (Adığe'ler), 1864'te soykırım ve akabinde ki sürgün ile milli bütünlükleri bozulup, ardından Sovyetler döneminde dört farklı idare bölüme ayrılmıştır.
 
Bu idari bölümler Şapsığ Ulusal İlçesi (1945'te lağv edilen Çerkes (Adığe) kabilesi Şapsığ bölgesi), Adığey Cumhuriyeti, Karaçay-Çerkesya Cumhuriyeti ve Kabardey-Balkarya Cumhuriyeti'dir. Çerkes (Adığe) denince Şapsığe, Adığey, Karaçay-Çerkesya ve Kabardey-Balkarya'da yaşayan Çerkes (Adığe) halkı anlaşılır. Kuzey Kafkasya'ya veya Rusya Federasyonu'na gitseniz ve Çerkes'leri sorsanız herkes size bu dört yeri gösterir ve Çerkes'lerin (Adığe'lerin) orada yaşadığını söyler.
 
Çerkes'ler(Adığe'ler) aynı dili konuşan çeşitli kabilelerden oluşur. Bu kabileler Kabardey, Besleney, Çemguy, Hatukay, Mehoş, Mamğıh, Vıbıh, Abzeh, Şapsığ, Bjeduğ , Natuhay ve Yecerukay adında 12 kabiledir. Çerkes (Adığe) bayrağındaki 12 yıldız bu kabileleri temsil eder. Bunlar bugün var olan kabilelerdir.
 
1864 öncesinde var olan bir çok kabile 1763-1864 Çerkes - Rus savaşları sırasında ya yok olmuştur, yada nüfusu iyice azalıp diğer Çerkes (Adığe) kabileleri içine karışmışlardır. Bu kabilelere örnek verirsek; Cıhı (Ciget), Medovey (Madzmey), Adamey, Hekagey, Braqıy, Jane gibi kabileleri sayabiliriz.
 
Biz Çerkes'lerin konuştuğu Çerkesce olarak adlandıran dilimize "Adığabze", Tarihi ülkemize "Adığe Kheku" deriz.
 
Bugün Kuzey Kafkasya'ya giderseniz, Çerkes'ler (Adığe'ler), Krasnodar Krayında Soçi ve Tuapse Rayonları ile Armavir yakınındaki Uspesk rayonunda, Adığey Cumhuriyetinde, Karaçay-Çerkesya Cumhuriyetinde ve Kabardey-Balkarya Cumhuriyetinde ve bugün Kuzey Osetya'ya bağlı Mozdok (Çerkesce:Mezdegu) rayonu'nda yaşamaktadır ve kendilerine Çerkes (Adığe) demektedirler.
 
1864'te Rus Çarlığınca işgal edilen topraklarımızda SSCB sonrası, Krasnodar Krayı, Adığey Cumhuriyet'i, Karaçay-Çerkesya Cumhuriyeti, Kabardey-Balkarya Cumhuriyeti ve Stavropol Krayı kurulmuştur.
 
Belgesel programınızda, Çerkes (Adığe) olmayan bazı katılımcıların, Çerkes adı için Adığe ve Abhaz halklarını kapsadığına dair yanlış bilgi verildi. Çerkes'ler ve Abhaz'lar (elbette Abazin'ler) farklı halklar ve farklı dillere sahipler. Çerkes ulusal adı içinde Abhaz ve Abazin halkı yoktur.
 
Ancak konuşmacılardan kimisinin Abhaz olması, Çerkes (Adığe) soykırım ve sürgününü, Çerkes (Adığe) olmayan Abhaz (Apsuwa) bir konuşmacının, Çerkes (Adığe) kültürü, folklorü ve destanları bölümünü yine bir Abhaz (Apsuwa) konuşmacının anlatması program açısından çelişkidir. Ayrıca Çerkesler isimli programda Abhaz destanı Abritsgil'i ve Abhaz mitolojisinin anlatılması da uygun değildir.
 
Kuzey Kafkas camiasının sevilen ve Abazin (Aşuwa, Aşharıwa) kökenli olduğunu bildiğimiz bir ağabeyimizin de, Çerkes'lerin Kuzey Kafkasya'da ki varlığını günümüzde sanki yokmuş gibi anlatması  toplumumuzda ciddi tepkilere neden olmuştur.
 
Ayrıca dördüncü konuşmacının Çerkes (Adığe) ve Abhaz (Apsuwa) dilleri ile ilgili verdiği bilgiler de yanlıştır. İkisi farklı dildir. O konuşmacı, ''ses değişimleri olmuş'' ancak aynı dil diyerek kamuoyuna yanıltıcı bilgi vermiştir.
 
Çerkesler ismini taşıyan bir belgeselde Çerkes halkının tepkisini çekecek açıklamalar yapanlardan, kimlikleri her ne olursa olsun halkımızın varlığına, tarihi değerlerine ve kimliğine saygı göstermelerini bekliyoruz.
 
Programın içeriği konusunda ki hataların direkt yönetiminizden kaynaklandığını düşünmesek de, belgeselin devam edeceği bilgisinden hareketle yukarıdaki bilgilendirmeleri yayıncılık ve kamusal sorumluluğumuzun bir parçası olarak görüyoruz.
 
TV yönetiminizin Çerkes halkının en temel değerlerine gerekli hassasiyeti göstermesi gerektiğini düşünüyoruz.
 
Kısaca, kimliğimize ve tarihimize saygı istiyoruz!
 
Saygılarımızla,
 
17 Aralık 2017 
 
Çerkesya Yurtseverleri, Cherkessia.net Yayın Kurulu
 
 
Not:  Kanal B belgeselinin linki: https://www.youtube.com/watch?v=GWj2IkgkDDM

Bu haber toplam 7077 defa okundu.


CANDEMİR (KAYSERİ)

Muhittin abi açıklamasında neyi açıklamış ben anlamadım doğrusu.
TV Söylediklerini tekrar etmiş daha uygun cümlelerle. Okuyan ve çekimleri yeniden izleyen rahatlıkla görür. WUZINŞAV

23 Aralık 2017 Cumartesi Saat 11:37
ADMİN 3

Vakıf başkanımız Muhittin Ünal’ın herhangi bir sosyal medya hesabı yoktur. Bir süredir ağır bir gribal enfeksiyon nedeniyle tedavi görmektedir. Değerli büyüğümüzün yaşanan bu tartışmalardan yakın arkadaşları aracılığı ile gecikmeli olarak haberi olmuştur.

Kendi araştırmaları yanında, “Kafkas Araştırma Enstitüsü” ile “Kafkas Kültür Müzesi” kurma ve tez çalışması yapan gençlere yardımcı olmayı yaşam tarzı edinmiş olan ve iş yeri ortamımızın, sağlığı bakımından da uygun olmadığını bildiğimiz sayın Ünal’ın gönderdiği cevabi açıklama aşağıdadır. Kamuoyuna ve ilgililerin bilgisine saygıyla sunulur.

Murat Duman
(Vakıf Müdürü)


ZORUNLU BİR AÇIKLAMA

Soysal medya kullanıcısı değilim. Televizyon kültürüm de sıfıra yakındır. Bir süredir önceden başladığım çalışmalarımı tamamlamaya uğraşıyorum. Başlangıçta ayakta atlatacağımı zannederek yeterince ciddiye almadığım grip vakası ağır bir şekle dönüştüğü için 13 gündür de evde yatarak tedavi görüyorum. Durumumu yakından bilen bazı arkadaşlarım Kanal-B televizyonunda yayınlanan Çerkesler konulu bir belgeselde kullanmış olduğum bir cümleden kaynaklı olarak Sosyal Medyada karşılıklı ithamlaşmalar ve tartışmalar gördükleri için çok üzgün olduklarını söylediler. Aktardıkları ve iki sayfayı bile doldurmayacak alıntı örneklerini okudum. Böyle bir tartışmaya malzeme edilmiş olmaktan ve bu vesile ile başka insanlara da hakaret edildiğini duymuş olmaktan dolayı cidden üzgünüm.

Her şeyden önce bu belgeselde kullanılan bana ait bölümler bu program ile alakalı bir çekim olmayıp, iki ayrı çekimden (Kafdav ve KafdavYayınları + Kurtuluş Savaşında Çerkesler) alıntılanıp montajı yapılmıştır.

Çekim öncesinde, Kuzey Kafkasya’daki, idari yapıların Türkiye-Ürdün-Suriye gibi ülkelerdeki birey vatandaşlar olarak yaşayışımızdan çok farklı olduğunu anlatınca anlattıklarım yapımcılara ilginç geldi. Ben de kayıt esnasında bu farklı durumu bir iki cümleyle belirtmeye çalıştım.

Kafdav Araştırma Merkezinde; yirmi bin adet basılı ve dijital materyal ve otuz yedi binden fazla Osmanlı Arşiv belgesi mevcuttur. Türkiye’de yayınlanmış ve içinde bir sayfa bile olsa Çerkesleri ilgilendiren bir bölüm varsa o eseri arşivimize alıyoruz. Arşivlenen onca materyalin ilgili bölümleri dikkatle okunduğunda 153 yıldır içinde yaşadığımız halka kendimizi yeterince tanıtamamış olduğumuzu görürsünüz. O nedenle televizyon programı imkanı doğunca da önceliğimizi, kendi toplumumuzdan ziyade beraber yaşadığımız ve bizi yeterince tanımayan toplumları bilgilendirmeye veriyoruz. Bu iki çekimde de öyle oldu.

Bahse konu belgeselde bana ait olan tartışmalı cümleyi kurarken ki samimi irademe gelince, belki yeteri açıklıkla ifade edememiş olabilirim ama gerçek iradem şuydu: “Kuzey Kafkasya’dan sürülüp Osmanlı topraklarına gelen farklı dilli ve farklı kökenli insanlar “Çerkes” üst kimliği altında yaşayan bireyler olarak günümüze kadar var ola geldik.(Abhaz, Adige, Çeçen, Karaçay, Oset, Dağıstanlı ayırımı yapmaksızın bireyler olarak bir arada yaşaya geldik) Kuzey Kafkasya’ya yolunuz düşerse orada Çerkesleri, buradaki anlamıyla bulamazsınız. Zira, orada bireyler değil o bireylerin kendi boy adları ile kurdukları Cumhuriyetleri vardır.” dedikten sonra örnek olarak 4-5 Cumhuriyetin ve halkının adını saydım. Bu cümledeki “Çerkes” sözcüğünü de Osmanlıdan beri tüm Kuzey Kafkasyalılar için kullanıldığı anlamıyla kullandım. İlaveten ayrı ayrı Cumhuriyetlere sahip olduğumuzu öne çıkarmak istedim. Orada, “Adige” anlamıyla “Çerkes” yoktur demem için aklımı yitirmiş olmam gerekir. Şükür ki, henüz aklım başımdadır.

Kabardeyler + Besleneyler ve Mozdok Adigeleri’nin Adige Cumhuriyetinde, Şapsığ’da, Krasnodar’da yaşayan Adigelerle aynı halk olduğunu benim halkım zaten biliyor. O detaya girmedim. Mesajınız sizin dışınızdakilere yönelikse, detaylara inmeden en kısa şekliyle mesajınızı verirsiniz. Benim yapmaya çalıştığım da buydu.

Çerkesya ideali ise çok farklı ve önemli bir konudur. 19-20 Mayıs 1991’de Nalçik kentinde DÇB kurulurken Kaf-Kur temsilcisiydim. Kuruluşun isminde “Çerkes “kelimesinin yer alması için 8 kişilik ekip olarak özel bir mücadele verildi. İlk iki Genel Başkan Kalmuk Yura ve Şhalaho Abu’yu yakından tanıma, dinleme ve konuşma imkânım oldu. Boris Akbaş ve Nohuş Zavurbiy döneminde de 9 yılda yapılan Başkanlar Kurulu toplantılarının çoğunluğuna ve Genel Kurullara katıldım. O günlerden beri konuyu, hedefi ve hedefe götürecek alt yapı hazırlıklarının neler olması gerektiğini biliyorum. 2006’ dan sonraki DÇB çalışmaları ile ilgili yeterli bilgiye sahip değilim. Zira, o tarihten itibaren tüm mesaimi Kafdav’a ayırmış bulunuyorum.

Beni, dileyen dilediği kadar eleştirebilir. O nedenle kırılmam da, darılmam da. Ama lütfen; farklı görüşlerde olsanız bile yine de hitaplarınızda birbirinize saygıyı elden bırakmayınız.

Özellikle çocuklara, akranlarınıza, bayanlara, yaşlı insanlara hitap ederken, daha bir dikkatli olmak, geleneksel yaşamımızın bir gereği değil midir?

Bir cümlenin ne maksatla söylendiğini araştırmadan, sorup aslını öğrenmeden provokatör ya da bölücü gibi yaftaları kolayca yapıştırmak sizlere etik bir davranış ya da geleneklerimize uygun bir davranış biçimi olarak gözüküyor mu? Hiç sanmam. O nedenle beni hedefine koyanlar hiç yorulmasınlar benden bir provokatör de yaratamazlar, işbirlikçi de…
Eleştiriye açık olmak başkadır. Hakarete varacak söz söylemek ise çok daha başkadır. Türklerin güzel bir atasözü vardır; “Kem (kötü) söz sahibine aittir.”diye.

Son olarak söyleyeceğim şey şudur: Halkımızın, derneklerimizin, federasyonlarımızın ve vakıflarımızın ayrışmaya, kamplaşmaya değil, hemen yarından tezi yok, farklılıklarını koruyarak birlik ve beraberlik içinde hareket etmelerine dünden daha çok yarın için ihtiyaç vardır. Ancak, o sayede ulusal sorunlarımıza çözüm üretebiliriz. “Çerkesya” meselesi de uzun soluklu bir strateji dahilinde çalışılması gereken o sorunlardan biridir.

Selamlar, saygılar.

Muhittin ÜNAL
22.12.2017

23 Aralık 2017 Cumartesi Saat 00:19
İhsan Eker (Hajuko)

Bu yaşımda fevkalade yeni bilgiler öğreniyorum genç kardeşlerimden. Hiç de gocunmuyorum hakikati konuşmam gerekirse. Sağolunuz.

19 Aralık 2017 Salı Saat 18:05
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net