





Geçtiğimiz birkaç hafta öncesinde tabiatın beyazlaşan koşullarının en sevecen sabi eğlencesi idi.’’Si wosdader nah da’hej-Haavo ! sesiyer nah dahe’’ denilerek oynanan, büyüklerinde ucundan azıcık bulaştığı,sabi eğlencesi.
WOSDADE!
Sanki, bir şeyler çağrıştırıyor gibi,geçmişten günümüze.
Bu günlerde buzullar çözülüyor ve buzul çağından kalma canlılar sıcak coğrafyayı tanıma, algılama uğraşındalar,ucundan hiç !
Gelgelelim tanımlamak kolay olmadığından hiç’i!! sesiyer nah dahe, havo sesiyer nah dahe, gibilerinden wosdademsi devam ediyor kem kümlükleri.
***
Günlerdir TC diasporasında yaşayan insanların büyük çoğunluğunun güvendikleri yegane Thamadelerinden, son gelişmelere dair sunum yazısı beklerlerken! Sayın Thamadeden gelen yazı!
Si wosdader nah dahe.
Hepsi bu kadar basit, içinde kem küm dahi barındırmıyor.
***
Sıcak gelişime dair bir başka Thamade! Matematik, tarih, coğrafya, edebiyat, kültür sanat, artı, eksi, bölme, çarpma diyerek bulanık zihinleri profesör edası ile, daha da bulandırmakta.
Öngörü mü! Maalesef alanı değil, bu konuda kapsama alanı dışında her zaman.
***
Çar! ayağımıza geldiğinde, zaten bu halkın aklı başından alınmış ve yol haritası çizilmişti,irdelemenin nostalji olduğu malum.İrdelemeye bu yaklaşımda ‘’sürgün’’ uymamış,bir diğerinin iletisinde ki,çelişkili yaklaşım bu.
***
Her neyse canım, herkesin wosdadesi kendince güzel. Güzel olmayan tek gerçek ki! Bu gerçeği RF burnumuza soktu .
Sizler sınırlarınızı belirleyemez iseniz ‘’Ben sizi sınır yaparım’’
Geldik mi! 1864 yılında Çarın ayağımıza geldiğindeki muhabbetin benzerine!!
Hadi bakalım yıl 2010 ve RF ayağımıza geldi.
Atavatanda ve diasporada alacağımız reel tavır ne olacak?..
Bu soruya; Wosdadelerin torunları,kardan adamların ve wosdadelerin emanetçilerinin cevap verebileceğinden kuşku duyuyorum.
Sanıyorum tarih sahnesinde son kez aut olacağız.
Tümümüz orada olsak, yada başka yerde hiç fark etmez.
Bizim derdimiz farklı.
Bizler hiçbir yerde kendimizle beraber değiliz. Hep başkalarıylayız.
Sorunumuz!
Sürgün
Göç
Trajedi gibi tanımlar değil.
Kendimize ait olan, sevgi saygı ve öz güveni çok önceden yitirmişiz. Buradan başlamak gerek çözüm üretmeye.
***
Gözümüz kömür, burnumuz havuç, kafamızda kasket, boynumuzda atkı, bir diğerinde takke, fötr ne fark eder.
En kötüsü ve ortak olanı, elimize tutuşturulan çalı süpürgesi.
Kardan adamın en büyük handikapı bu çalı süpürgesidir.
Öncelik ile bu görüntüden kurtulmak gerekir. En acil tavır ise Kaberdey ve Çerkesk sınır mı olacak? Sınırları mı belirleyecek? En elzem soru budur, cevaplanacak.

