Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Hapae Erhan
AĞIR YAZI
24 Mayıs 2024 Cuma Saat 10:20

Çerkesler bir 500 yıl önce hristiyan olsalarmış eğer, değişip duran dünyayı kavramaları daha kolay olur muydu acep?


Daha bundan 300 yıl öncesine kadar üniversite dediğin şey manastırlardı sonuç olarak. Bu gün dünyada ilk yüze giren üniversitelerin çoğu oralardan türeme. Ve bu dini kurumlar arasında bir şekilde haberleşme ve bilgi aktarımı vardı.


Reformdan, Rönesanstan haberi vardı manastırların, en azından bir tehlike olarak.


1963 yılı sonbaharında Kaseyhable köyünden üç çocuk Çorum Ortaokuluna kayıt yaptırıp geri dönmüştük akşam. Gece ay ışığı altında çimenlerde yatarken kayıt yaptırmış kuzenim Sait Şaguj'un abisi Cahit, Çorum kaç hane diye sordu bize bi beşyüz var mı? Köylüler hane ile konuşur. 


Ne beşyüzü ne bini dedik biz, inanamadı: ‘hassiktir’ dedi. Cahit Demirezen 15 milyonluk İstanbul şehrinde yaşıyor şimdi. (dört milyon hane-belki de 5)


İsa'dan 2000 yıl sonra bile dünya dan bu kadar haberdardık.


Modern hukuk zaten olamazdı da, tek tanrılı bir din hukuku da yoktu. Xabze çıktı orta yere.


Düğün ve cenaze ritüelleri, misafir ağırlama biçimleri, gelin kaynana-kayınpeder ilişkileri, suç işleyenlere nasıl davranılacağına dair vs. kurallar silsilesi. Bu kadarı bile Anadolu topraklarında işe yaradı-fark yarattı. Çünkü onlarında haberi yoktu Fransız devriminden.


Ama bir medeniyet kuramamış bütün kıyı köşe halkların mecburen sahip olduğu adetler-gelenekler silsilesi idi bu. (Kürtler’de,,Aleviler de, Balkan göçmenlerinde  vs.)


İslam Dağıstan'a erken gelmişti ama pek bir işe yaramamış. El-Ehzerden ya da Endülüsten çok uzakta kalması bir özrü olabilir. İmam Şamil'n teslim olduktan sonra Rus çarlığına övgülerde içeren şaşkın sözleri, dünyadan bihaber olduğunun çarpıcı bir göstergesi. Aynı tarihte Amerikan anayasası kabul edileli neredeyse100 yıl olmuştu. 1787. 


Bizim soylular toprak ağalığından bir nebze başlarını kaldırıp bir iki kasaba-kent kurabilir miydi acaba? Mesela, hiç olmasa en yakın komşuları Gürcüler gibi. Batum hadi Yunan kolonisi ve yeni sayılır neyse de, Ms 455 te kurulmuş Tiflis.


‘Hapisanesi olmayan ülke Kafkasya' ya da  'Asaletin ve Nezaketin timsali Çerkesler’ türü siteler vardı- hala var mı bilmiyorum. Fesuphanallah. Hapishane işletmek kolay mı öyle?


Bir alfabeye kavuşmak için Lenin'in devrim yapması gerekiyormuş meğer. Bizim düşündüğümüz ve becerdiğimiz bir şey değil.


Manastır bir işe yarardı gibi geliyor bana. El yazması eserlerin elden ele dolaştığı, düşünce geliştirilip kayda geçirilen bir toplum. Kent kurabilen, onun kıymetini anlayabilen, köy medeniyeti diye bir şeyin hiç olmadığını görebilen.   


Sapiens’in ünlü yazarı Hariri; Avrupa’nın fark yaratmasının nedenini; Oturup düşünüp bir gün (Biz hiç bir şey bilmiyoruz) demelerine bağlıyor. 16. yüzyılda bu işin farkına vardıklarına ve dünyayı ve hayatı yeni baştan öğrenmeye soyunduklarına yani.


Bu gün bile Sürgün ve Xabze ile yatıp kalkıyoruz, başka konuştuğumuz bir şey yok.


Yazılıp çizilenlerin hemen hepsi bu. (Benim yazdıklarım da dahil). 


Çünkü tarihsel bir birikim yok.


Bugün artık manastırların bir önemi yok, dolayısıyla Hristiyan olmaya da gerek yok artık, geç kalmışız. Çerkeslerin Müslüman olması topraklarından sürülmelerine nedendi belki. Bilmiyorum. Birde iyi taraftan bakarsan: Osmanlıda sadrazam-vezir-paşa falan oldular, bu Çerkes halkının bir işine yaradı mı? Pek emin değilim.


Bilgiye ulaşmak, dünyanın değişimini görmek için başımızı az bir kaldırmamız gerek.


Ve hiçbir şey bilmediğimizi baştan kabul ederek, işe koyulmak.


Bizim kuşak boş işlerle uğraşmışız-öyle görünüyor.(Devrim-Dönüş vs hepsi fiyasko). İçinde Çerkes kelimesinin geçmediği bir Çerkes Romanı yazmak, yada Oşhamafe’siz bir filim. İnsanlığa ne kattıkla ilgili kafa yoran yazılar. Yoksa hiç mi katmadık meselesini sorgulayan düşünceler silsilesi nerede?


Prof. Sevda Alankuş’un (Merih Taymaz’la birlikte) titizlikle hazırladığı 2 cilt kitaptan çıkan sosyolojik sonuç şu; Çerkesler Türkiye’den razılar (tıferaz). Rusya-Ürdün- Suriye ve hatta İsrail’e bakınca nasıl razı olmasınlar ki? Buyurun bakalım.


Her şey yeni baştan ve sıfırdan. Genç kuşaklar umut sizde. Bizde bir şey kalmadı.


CARI.


Bu yazı toplam 3234 defa okundu.





Kube Sedat Güner

Makhvich-Matskevich A.O. Abadzehler ve hayat, ahlâk ve gelenekler // Halkın sohbeti. St.Petersburg, 1860

"Hıristiyan inancı Abadzehler arasında birkaç yüz yıl önce İtalyan tüccarlar, yani Cenevizliler tarafından tanıtıldı; Bunun kanıtı, farklı yerlerde bulunan Hıristiyan kiliselerinin kalıntıları ve ülke geneline dağılmış, taş veya ahşap haçlı çok sayıda mezardır. Bu mezarlardan bazıları kazıldı ve içlerinde Latince yazıt ve Ceneviz Cumhuriyeti arması bulunan bir silahın yanı sıra o döneme ait altın, gümüş ve bakır madeni paralar bulundu.
Şu anda Abadzekhler arasındaki tüm Hıristiyan ayinleri arasında geriye kalan tek şey hayat veren haça tapınmadır ve Hıristiyanlığın bu işareti burada o kadar yaygındır ki, ona sahip olmayan hiçbir kulübe yoktur. Muhammed inancını kabul eden Abadzehler bile haça o kadar saygı duyuyorlar ki onu dikiyorlar ya da namaz örtüsüne dikiyorlar. namaz kılarken üzerine diz çöktükleri halı. Ve bunu, ibadet edenin rükû sırasında alnına dokunması gereken yere dikerler."

01 Haziran 2024 Cumartesi Saat 22:10
Semih Akgün

Çerkesya ve Çerkeslerin üzerinden soykırım ve sürgün geçti.

Bir insanın üzerinden bir tırın geçmesi gibi bir şey. Her yer yakıldı yıkıldı. İnsanlarımız yok edildi. Biz onların ağır olacak ama döküntüsü, bakiyesiyiz.

Dolayısıyla yok edilenin tam olarak ne olduğunu da bilmiyoruz. Disiplinler, bilimler gözüyle bugün bakmakta, o günlerde olan biteni tam olarak kavrayabilmemizin önünü açamaz.

Emperyalizm sadece ekonomik yanları ile değil de kültürel, sosyal, arkeolojik, antropolojik, tarihi taraflarıyla da değerlendirilmelidir. Örneğin Çerkesya'ya özgü dolmen kültürü ve insanlık-uygarlığa nasıl bir katkısı olduğunu hala bilemiyoruz.

Ufuk açıcı ve sorgulayıcı bir yazı teşekkürler fakat hepimizdeki eksiklik zaman, mekan vb her türlü engele takılı. Ancak tabi ki başka yolu yok, uğraş, çalış, didin, düşün..

28 Mayıs 2024 Salı Saat 09:08
Emine Tuksal

Tarihe farklı açılardan bakmak mümkün. Ama din her zaman çıkarlara hizmet etmiştir.

Bu nedenle sonuca etkisi konusunda hem fikir değilim.

26 Mayıs 2024 Pazar Saat 20:17
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net