Geçenlerde oğlum Perit ile birlikte Rusya Federasyonuna bağlı Adigey Cumhuriyetine (Çerkes) gittik. Yaklaşık beş günlük ziyarette özellikle Adigey Cumhuriyeti’nde hem gezdik hem de oturma izni ve vatandaşlık ile ilgili bilgiler aldık.
NASIL GİDİLİYOR?
Araba ile Gürcistan üzerinden gidebilmekle birlikte biz uçağı tercih ettik. İstanbul’dan yaklaşık iki buçuk saatlik bir yolculuktan sonra Rusya Federasyonuna bağlı Mineralnye Vody (kısa adı Minvodi) kentine varıyorsunuz. Eskiden Krasnodar havaalanına giderdik fakat Ukrayna savaşı nedeniyle bu havaalanı kapalı. Minvodi’den Adigey’in başkenti Maykop’a araba ile dört saatte ulaşıyorsunuz.
SULAMADAN TARIM…
Zamanımızın çoğunu Maykop’ta geçirdik, bir günümüzü de, Türkiye’den oraya dağ yürüyüşü için gelenlerle köylere ayırdık. Bu arada ilk göç edenlerden olan ve geçenlerde kaybettiğimiz Miraç Dug’a Allahtan rahmet, acılı ailesine sabırlar diliyorum. Oradayken acılı ailesine başsağlığına da gittik.
O gün Fedz, Yecerıkoy, Koşhable gibi köylere gittik. İklim krizi bütün dünyada olduğu gibi oraları da etkilemiş. Ancak diğer ülkeler göre bu sınırlı düzeyde kalmış. Hala sulamadan mısır tarımı yapılabiliyor. Mısırın dışında sulamadan buğday, arpa, karpuz, soya, yem bitkileri tarımı yapılıyor. Arazi sahipleriyle görüştüğüm de arazi büyüklüklerinin dekarla değil, hektarla hesaplandığını öğrendim.
Son yıllarda özellikle meyvecilik çok gelişmiş. Elma burada çok önemli. Zaten başkent Maykop’un (Meykoap) anlamı elma üretilen bölge demek. Elmadan başka kiraz, armut, vişne de yetiştiriliyor. Şehrin içerisinde ceviz, erik ve kestane ağaçları bulunuyor.
Hayvancılık genellikle meralarda yapılıyor. Yılın sadece birkaç ayında hayvanları damda beslediklerini söylüyorlar. Süt ürünlerine gelince. Adigey Cumhuriyeti Çerkes peynirinin (Adige koaye, mate koaye) coğrafi işaretini almış durumda.
YEMEKLER AYNİ…
Bu arada yemekleri benim için yabancı değildi. Annemin-babaannemin-anneannemin yaptıklarının aynısı. Siz de giderseniz Halüj (çibörek gibi), Şıpsı (Çerkes tavuğu), Mamrıs-Paste (kaçamak), Metaze (suda haşlanan börek), Lığuğe (kurutulmuş et), şaşlık (şiş kebap) ve kundusuvun (bir çeşit ayran) mutlaka tadına bakın.
Cumhuriyetteki Şhagoaşe nehri, Kurçıps, Mezdah ormanı, Laganaki dağı ve Adigey Müzesi görülmeye değer yerler.
Biraz da trafikten bahsedeyim. Burada yayaya çarpmak büyük suç sayılıyor ve yaya yola ayağını uzattığı anda arabalar duruyorlar. Alkollü araç sürmek de büyük suç olarak kabul ediliyor. Bir de isterseniz sollama yasağı olan yerlerde sollayın bakalım.
ADİGE NÜFUSU ÇOĞUNLUKTA DEĞİL…
Cumhuriyette Adigelerin nüfusları az. Bu nedenle diasporadakileri çağırıyorlar. Bunu “1 Ağustos anavatana geri dönüş günü” etkinliklerinde iliklerimize kadar hissettik. Öncelikle inşaat ustası, araba tamircisi gibi her alandan sanaatkarlara, çiftçilere, bazı meslekten mühendis, tekniker, teknisyen ve sağlıkçılara gereksinimleri bulunuyor.
MESLEKTEN GÖÇ…
Bu anlamda Rusya Federasyonu meslekten (mesleki göç) göçü getirdi. Rusya’nın nüfusu azalıyor, bu nedenle göçe gereksinimleri bulunuyor. Bunu da, Türkiye’nin yaptığı gibi, önüne geleni alarak değil diasporadan meslek sahibi insanları kabul ederek yapıyorlar.
NASIL BAŞVURURUM?
Mesleğiniz programa uygunsa, gerekli belgeleri hazırlayarak bu konuda yetkilendirilmiş olan KAFFED‘e (Kafkas Dernekleri Federasyonu) bunları onaylatıyorsunuz. Sonra Rusya konsolosluğuna başvuruyorsunuz. Evraklar Adigey cumhuriyetine geliyor ve üç kişilik bir heyet tarafından onaylanıyor. Onay alan kişiye oturma izni veriliyor. Bu izinden, izni alan kişinin annesi, babası, eşi, çocukları ve kardeşleri de yararlanıyor. Beş yıl sonra vatandaşlık veriyorlar. Kişinin demin yazdığım yakınları bundan da yaralanıyorlar. Bu hak sadece Adigey’e gideceklere tanınmıyor, tüm Rusya cumhuriyetlerinde olduğu gibi, Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes, Osetya, Çeçenistan, İnguşetya ve Dağıstan’a gidecekler için de tanınıyor.
ÇİFTE VATANDAŞ OLUYORSUNUZ…
Burada önemli bir konuya dikkat çekmek isterim. Rusya çifte vatandaşlığı kabul ediyor. Kişi hem Rusya vatandaşı oluyor hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından ayrılmıyor. Türkiye’deki hiçbir hakkını da kaybetmiyor. Örneğin emekliyse emeklilik parasını almaya devam ediyor. Ayrıca Türkiye’deki malı ve mülkü de kendinde kalıyor. Ee o zaman bundan iyisi can sağlığı. Ben 2025 gelmeden yani bu yıl içerisinde meslekten göç yoluyla oturma izni için başvuru yapacağım. Meslekten göç ayni zamanda Adigey’deki Adige nüfusu arttırmak anlamında da son derece önemli. Adigelerin dediği gibi “Yalnızsan zavallısın-Wizakomı wuthamıç)
Haydi Adigeler Adigey sizi bekliyor…
Kaynak: EGELİ GAZETE
Rusya'nın "MESLEKTEN GÖÇ" programıyla, diaspora Çerkeslerini anavatana kabul etmesinin "BUNU DA, TÜRKİYE’NİN YAPTIĞI GİBİ, ÖNÜNE GELENİ ALARAK DEĞİL DİASPORADAN MESLEK SAHİBİ İNSANLARI KABUL EDEREK YAPIYORLAR" sözleriyle olumlu bir gelişme şeklinde lanse edilmesi üzüntü vericidir.
Bu sözler, Rusya’nın “MESLEKTEN GÖÇ” programıyla diaspora Çerkeslerinin anavatana dönüşlerine olanak tanımasını; gelişmiş batılı ülkelerin, değişik milliyetlerden sığınmacıları, mesleklerine ve sağlık durumlarına göre ayrıma/elemeye tabi tutarak işine yarayacak kesimi ülkelerine kabul etmesine, işine yaramayan çoğunluğu da yok farz etmesine indirgemiştir. Rusya’nın işine yarayacak mesleği olmayan Çerkeslerin, Çarlık Rusyası tarafından sürgün edilmiş bir Çerkesin torunu tarafından “ÖNÜNE GELEN” şeklinde nitelendirilmesi talihsiz bir açıklamadır.
Pek çok yönden eleştiriye açık programı öven yazıya “Adigelerin dediği gibi ‘Yalnızsan Zavallısın’” yerine “Rusya’nın işine yarayan mesleğin yoksa yalnız bırakılırsın” sözüyle nokta konulması daha uygun olurdu.
Saygılarımla