





Suriye'nin suni teneffüsle 13 yıl ömrü uzatılan Baas rejiminin son diktatörü Beşar Esad, 2024'ün finalinde Suriye halkının yakasından düşerek Moskova'ya sığındı.
Tam da bu zamanlarda 13 yıl evvel Suriye'den Türkiye'ye gelen küçük bir Çerkes mülteci çocuk, genç bir dahi olarak, New York'ta ki dünya müzik yarışmasının birincisi oldu.
https://www.cherkessia.net/news_detail.php?id=7902
Hayat ne garip, dramatik, aynı zamanda muhteşem.
Tambi Cimuk'un bir dram hikayesinden dahi olmaya giden yoldaki başarı hikayesinin pik noktası, Suriye halkının şartlar ne olursa olsun sırtından söküp attığı bir diktatörlüğün finali ile aynı günlere denk geldi.
***
13 yıl öncesine gidelim..
Tambi Cimuk Suriye'den Yalova'nın Çerkes köyü Çavuşköy'e (Bırsırhable) geldiğinde sanırım 11 yaşlarındaydı. Babası Nart Cimuk ve ailesi iş insanı Mustafa abinin (Mustafa Yapıcı) evine rezerve edilmişti. O dönem Türkiye Çerkeslerinin Suriye Çerkeslerine evlerini, işyerlerini vb alanlarını olağanüstü bir dayanışmayla açmaları unutulacak türden değildi.
Sonrasında ''dahi genç'' sıfatı ile tanıştırıldığı Cumhurbaşkanının ona piyano hediye etmesi, sıklıkla ulusal basında yer alması, ardından gelen yarışma katılımcılıkları küçük bir mülteci çocuk için ne büyük motivasyonlardı kim bilir. Hem de şımarmadan, mütevazılığı hiç elden bırakmadan ''bana dahi dediklerinde utanıyorum'' demekle yetinerek.
Baba Nart Cimuk, Tambi'nin olağanüstü yeteneğini kanıtlamak için büyük çaba sarf etti ve başardı da. Oğlunun muhteşem yeteneğini tüm dünyaya göstermek isteyen yorgun-gururlu kalbi son başarılarını göremeden durdu.
Tambi Cimuk tüm bu süreçlerde Çerkes motivasyonunu hiç kaybetmedi. Türkiye'den gittiği Amerika'da Suriye göçmeni Çerkes iş kadını Gina Haboukh ve Amerika Çerkes camiası onu bir ''dahi'' olsa da yalnız bırakmadı.
Dünya'nın en prestijli konser salonlarından biri olan Carnegie Hall'da, birinci olduğu yarışma çıkışında hayatına dokunan herkese Çerkesce teşekkür etti. Rutin ve profesyonel hayatında mütemadiyen Çerkesce konuşması, onun aidiyetinin sağlamlığının en hakiki örneği değil de ne?
***
Şimdi rakamlarla Suriye'de ki Çerkes varlığının iç savaş sonrası dağılımına ve Rusya'da ki Çerkes cumhuriyetlerine gidebilen Çerkeslerin koşullarına bakalım.
İç savaş başlamadan önce Suriye'de 200 bin kadar Çerkes yaşıyordu.
2011 den bu yana 50 binin üzerinde Çerkes ülkeyi terk etti. Bunlardan 12.000 den fazlası Türkiye'ye, 35 binden fazlası Avrupa ülkelerine gitti.
2000 kadar Çerkes (Kabardey, Karaçay Çerkesya, Adıgey ) dönebildi. Bu sayı bir çok engele rağmen gerçekleşti. Esad müttefiki Kremlin, Çerkeslerin tarihi anavatanlarına dönmeleri için uygun koşul elbette yaratmamıştı. Bu, yerel Çerkesler- geri dönüşü destekleyen duyarlı kişiler-bazı Çerkes işadamları sayesinde olabildi.
Son açıklamaları ile anti gündem yaratmada başarılı olan DÇB başkanı Hauti Sohroko ''Suriye Çerkesleri Esad rejiminin yanındaydı, dolayısıyla ne yapabileceğimizi düşüneceğiz' türünden açıklamalar yaparken, birisi ona '' e yanında olanları madem o kadar iyi biliyorsunuz, Esad'ı aldığına göre onları da alsın Rusya, düşünecek ne var'' demiyor tabi ki. Üstelik çıktıları açısından Suriye Çerkeslerinin aleyhine olan bu sözler, itiraz şerhi bile düşülmeden yayınlanıyor.
Suriye Çerkeslerini Esad hanedanının kapıkulu gibi gösteren anti Çerkes zihniyete; 1980 lerde Hama şehrini bombalamayı reddettiği için 27 yaşında tutuklanan, 44 yıl hapis yatıp 8 Aralık'ta 71 yaşında özgür kalan Çerkes pilot Ragheed Ahmet, Hama halkı tarafından altın cesaret kılıcı ile ödüllendirildi. Hama halkının ona olan coşkusuna X hesaplarından canlı bakınız. https://x.com/clashreport/status/1872633336277176797
İşte size kanıyla canıyla bir halk kahramanı, bunları neden görmüyorsunuz?
Yapmayın yahu ayıptır, günahtır. 13 senedir kirli bir iç savaşın içinde, güvenlik kaygılarıyla yaşayan insanlara böyle toptancı etiketler yapıştırmayın.
Ha unutmadan, tam da bay Hauti'nin saçmaladığı zamanlarda Suriye Çerkeslerinin yeni döneme dair yol haritaları ve Şam toplantısında alınan diplomatik dili muhteşem açıklamalar yapıldı.
Kısaca, Suriye Çerkesleri hiç boş durmuyor ve yol haritası açısından imrenilecek bir motivasyona sahipler. Yayınladıkları manifestolardan ben bunu anlıyorum.
Haber linkleri aşağıda.
https://www.cherkessia.net/news_detail.php?id=7903
https://www.cherkessia.net/news_detail.php?id=7904
Evet, dünün mülteci Çerkes genci Tambi Cimuk Carnegie Hall'da Chopin Çalıyor, Şam Düşüyor.
Şam diktatörlüğü düşüyor diye Çerkesler düşüyor mu? Hayır.
Olağanüstü koşullara psikolojik sermayeleri gereği antrenmanlı olan tecrübeli Çerkesler, Suriye'nin yeni döneminde de motivasyonel duruşlarıyla yaşadıkları ülkeye güven veren toplumsal yapılardan biri olacaktır. Bundan hiç kuşkum yok!
Yeter ki ayaklarına bağ olacak açıklamalar yapılmasın, koşullar ne olursa olsun sadece desteklensinler.
Ortadoğu'da 160 yıldır hayatta kalmanın kitabını yazan Çerkesler, bu kaostan da sağ salim çıkacaktır.


Toplum kendini baştan aşağı yenilemeli. Toplum olarak ya ağlamak zırlamak, ya başkalarının değirmenine su taşımak, ya da kendi kendini papağan gibi tekrarlama gafletine düşüyoruz.
Yeterince genç ve zinde dimağlı insanlarımız var, fakat örgütlü değiliz. Cimuk gibi yeteneklerin ortaya çıkartılması ve ulusumuzun, kültürümüzün, dilimizin gelişmesine, güçlenmesine katkı sağlayabilmesinin önünün açılması gerekiyor.
Her yeteneğin karşısına Gina Haboukh ya da Nurhan Fidan Kube gibi doğru ve iyi yürekli kişiler çıkmayabilir.
Nurhan hanım yazınızı okudum, mükemmel tespitler yapmışsınız kaleminize sağlık!
03 Ocak 2025 Cuma Saat 00:17Tham weğepsew Nurhan, ptxığeri dexeded!
Teşekkürler Nurhan yazdıkların çok doğru.