Yaklaşan Kaffed seçimlerinde, birden fazla adayın Başkanlık için yarışacak olması, demokratik bir rekabet ortamı yaratmaktadır. Her rekabette olduğu gibi, Kaffed Başkanlık seçimlerinde de rakip tarafların yanında yerini alanlar olacak, tarafsız olduğunu iddia eden ya da gözükenlerde nihayetinde genel kurulda oy kullanarak taraflarını belli edeceklerdir.

Rekabet sosyal yapının köşe taşlarındandır. Bu nedenle her rekabetin “adil olması” arzu edilir, “haksız rekabet” hiçbir koşulda uygun olmaz. “Haksız rekabet” yöntemleri kullanılmak suretiyle, delegelerin oylarına etkide bulunma çabası, ilk bakışta haksız rekabeti yapanın lehine olmak üzere faydalı ve işe yarıyor gibi gözükse bile, delegelerin bağımsız iradelerine hiç kimsenin ipotek koyması mümkün değildir, her delege, kendi insiyatifi ile oy kullanarak tercihini yapar.

Şuanda Çerkes Ulusunun en önemli sorunlarından birisi, sahip olduğu sivil toplum örgütlerinin, kendi ulusunun menfaatleri temelinde “bağımsız politika” üretme yeteneğinden yoksun olmalarıdır. Bağımsız politika üretme yeteneğine evrilecek sivil toplum örgütlerinin en yetkili kurulunu oluşturan delegelerin iradelerine saygı göstermek herkes için birincil öncelik olmalıdır. Bazı kimseler, oturdukları koltuktan aldıkları güç ile olsa gerek, kendi iradelerini delegelerin iradeleri gibi yansıtma çabasına girişmişlerdir. Bir çeşit “oy ağalığı” olarak görülebilecek bu türden davranışlar, Çerkes kamuoyunda şiddetle eleştirilmekte ve reaksiyona yol açmaktadır. Çerkes halkı için hiç bir şey söyleyemeyen bazı klikler, Kaffed’in kaderini belirleyebilecek tek gücün kendileri olduğuna iman etmekte ve böyle bir düşünceyi her yerde yaymaktan ve hatta açıkça söylemekten bir an için olsa bile tereddüt geçirmemektedirler. Ancak bilinmelidir ki, “bizim çocuklar” dönemi artık sona ermiştir.

Önümüzdeki genel kurul, söz konusu sivil toplum örgütümüzün, ölüm kalım seçeneklerinden hangisine yöneleceğini belirleyecektir. Çerkes Ulusunun menfaatlerini gözetmeksizin, adeta bir devletin organı gibi çalışmakta olan DÇB(Dünya Çerkes Birliği)'nin şu anda kendi kendisini tüketmiş durumda bulunması bir örnek olarak önümüzde durmaktadır. Söz konusu sivil toplum örgütünün kamuoyunda herhangi bir itibarı kalmamıştır ve kendisini bekleyen kaçınılmaz sona doğru hızla yaklaşmaktadır.

Çerkes Halkınının çıkarları doğrultusunda dönüşümler yapmadığı takdirde, Kaffed’in de tarihe gömüleceği ortadadır. Bu nedenle nitel olarak daha iyi özelliklere sahip olan genç kadroların, Kaffed’i devam edegelen ataletten kurtarabileceğini , Çerkes Ulusunun menfaatleri doğrultusunda, bağımsız politika üretebileceğini, gerçek ve dinamik bir sivil toplum örgütüne dönüşümü sağlayabileceğini düşünüyoruz. Çerkes Ulusunun ülkesi (Çerkesya), birliği, dili (Adığabze) ve ortak geleceği için çalışılması olmazsa olmazımızdır!

Yaşasın Çerkes Birliği!
Yaşasın Çerkesya!

Cherkessia.net