Saygıdeğer kamuoyuna;
154 yıl önce Çerkes halkı Çarlık Rusya'sı emperyalizmi tarafından tarihi topraklarından soykırıma uğratılarak sürgün edildi.
Çerkes soykırımı ve sürgünü benzeri olmayan bir trajedi olarak dünya tarihinde yerini alması gerekirken farklı saiklerin duvarına çarptı.
Yine de Çerkes halkının doğal bilinci her yıl yeni bir aşamaya geçiyor, yeni ulusal mobilizasyonlar yaratabiliyor.
Üstelik Kheku topraklarında ve Rusya çapında yerel siyaset zemini neredeyse yok iken. Ve diaspora’da özellikle Türkiye’de Çerkes siyasetinin bileşeniymiş gibi kendini gösteren sözde yapıların asla Çerkes siyaseti gibi bir ajandası olmamasına rağmen.
Çerkes sorunu politik ajandaya muhtaçtır. Bu ajanda da popülizme, hamasete yer olmamalı, tutarlı,ciddi,süreç gözeten bir yaklaşımla Çerkes sorunu tüm dünyaya tanıtılmalıdır.
Çerkes halkının haklı davası, demokrasi-insan hakları-özgürlük davasıdır. Ve temel dayanağı da Çerkes halkının tarihsel süreçte ki gadre uğramışlığı ile Çerkes sivil toplumunun ulusal muhalefetidir.
Bilinmesini isteriz ki, Çerkes halkının yaşadığı SOYKIRIM yerine ‘’sürgün-göç’’ kavramını ikame etmeye çalışanlar ile Çerkes ismini kullanarak fason teşkilatlanmalar yaratmış, içi boş hamaset sloganlarıyla 21 Mayıs’ları ‘’Kafkas’’ panayırına çevirenler aynı derecede gayri ciddidir.
Çerkes halkı yakın dönemde bu türden fason teşkilatları elinin tersiyle iterek, Çerkes birliği etrafında kendi doğal politik bileşenlerini yaratabilecek dinamiklere sahiptir.
Temsiliyet olarak ve Çerkes birliği yolunda elle tutulur hiçbir resmi örgütlenmenin olmaması Çerkes toplumunun görünür dinamiklerini yok edemediği gibi, toplum insanlarının çabaları ile her geçen gün mucizevi şekilde ayağa kalkmaktadır.
21 Mayıs, artık Çerkes halkının kolektif bilincinde ‘’ağlama ve ağıt yakma’’ değil, yeniden doğuş ve toplumsal özgüvenin sınandığı gündür.
21 Mayıs 2018
Çerkesya Yurtseverleri/ Ç.Net Yayın Kurulu